2021-2022 sezon başlangıcında Fenerbahçe’nin, UEFA Avrupa Ligi play-off turu ilk maçındaki rakibi HJK Helsinki… Ankara’da yaşayanlar veya futboldaki genç yetenekleri takip etmeyi sevenler 2019’da Gençlerbirliği altyapısından Fenerbahçe altyapısına transfer olan genç çocuğu sahada görmek için sabırsızlanıyordu. Müsabakanın 66. dakikasında değişiklik tabelası kalktı ve 25 numaralı cılız bir çocuk sahaya girdi…
Arda Güler, ilk kez sahaya ayak bastığı Helsinki maçından beri gelişimini sürdürmeye devam ediyor. Vitor Pereira’nın şans verdiği genç yıldız, ertesi sezon başında takımın başına geçen Jorge Jesus ile istediği dakikaları bulamadı. Elbette oyuncuyu antrenmanlarda takip etme fırsatımız yok. Elbette daha çok genç ve fiziksel dezavantajlara sahip. Elbette Fenerbahçe lige harika bir giriş yaptığı için Arda Güler’i aramadı. Fakat bunların hepsinin sonuna gelecek bir “ama” var. Türk futbolunu değiştirebilecek bir cevherin yedek kulübesinde işlenmesi ne kadar doğruydu?
Futbolseverlerin tanıdığı David Badia, gittiğim bir kursta derse girmişti ve Barcelona ile Türkiye’nin antrenman metotlarındaki farklılıkları anlatmıştı. Futbol topunu biz çocuklara ödül olarak verirken, artık dünyadaki altyapılar hatta üst yapılar herkesi topla antrenmana zorluyordu. Mesela 10 tane çocuğun sıra ile frikik çekmesinin yanlış olduğu, bunun yerine her çocuğun gerekirse boş duvara sürekli olarak şut çekmesini ve sıra bekleyip zaman kaybetmemesini anlatmıştı Badia Hoca. Arda Güler de sahada topa dokunduğu andan itibaren, yaşından, fiziğinden bağımsız olarak sahadaki “en yetenekli” futbolcu olarak gözüküyor. Daha çok süre alması sezonun Fenerbahçe açısından bile gidişatını daha da iyi hale getirebilirdi.
Arda Güler’in bilindiği üzere sezon başında yenilenen sözleşmesinde bir madde var. Yetenekli oyuncu, bin 500 dakikadan az süre alırsa 5 milyon euro’ya serbest kalacak. Fenerbahçe’nin teknik direktörü Jorge Jesus’ta son haftalarda oyuncuyu ilk 11’e yerleştirdi. Jesus, “jenerasyonunun en özel oyuncularından biri” olan 18 yaşındaki futbolcusunu 5 milyon euro gibi Avrupa’daki kulüpler için çerez parası olacak bir maliyete serbest kalmaması için mi oynatıyor, yoksa Fenerbahçe’nin oyunundaki yaratıcılık eksikliğini kapatmasını için mi oynatıyor bilmek zor. Fakat şöyle bir gerçek var ki Arda sahadayken ve topu ayağına her aldığında Allah vergisi bir yeteneğe sahip. Bu öyle bir yetenek ki isterseniz sabahtan akşama antrenman yapın, geliştirmesi neredeyse imkânsız. Sarı-lacivertlilerin başkanının kullanmayı çok sevdiği bir kelime olan “vizyon”, Arda’yı özel kılıyor.
Sergen Yalçın için rivayet odur ki Beşiktaş altyapısında forma giyerken hocaları maçı durdurup saha dizilimini genç oyuncunun kâğıda dökmesini isterlermiş. Herkesin sahada o an bulunduğu konumu yıldız oyuncu hatasız aktarırmış. Hatta atacağı golleri ve yapacağı asistleri de önceden çizermiş. Arda Güler, bu tarz bir sınava tabi tutulmadı fakat eminim gözleri kapalı olarak sahada yer alan her oyuncunun konumunu çok rahat kâğıda dökebilecek bir vizyona sahip.
Vizyonu, fiziksel yeterlilik ile birleştirince tek eksik sahada süre almasıyla gelişecek meziyetler. Arda’nın zaten içgüdüsel olarak sahada doğru kararlar verme özelliği var. Mesela Trabzonspor karşısında yaptığı asist bunun en güzel örneği. Sahada bulunan 22 futbolcudan sadece Arda, yerleşik savunmaya karşı ters bir çalım atarak araya topu bırakmayı hayal eder ve başarabilirdi. Kasımpaşa maçında direkten dönen aşırtması da bu hayal gücünün en büyük örneklerinden.
Jenerasyonunun en özel cevherlerinden demişken, Arda’yı Messi ve Ronaldo’nun 18 yaşlarında yaptıkları ile kıyaslamak da oyuncunun potansiyeli açısından bize fikir verebilir. Lionel Messi 2004-2005 sezonunda LaLiga’da ilk kez Barcelona formasını giymişti. Ronaldinho, Deco, Xavi’nin arkasında forma bekliyordu Arjantinli genç oyuncu. Ama aynı Arda’da olduğu gibi Messi topu ayağına her aldığında zaman duruyordu. Bu hissi yazıya dökmek güç ama sanki ilk defa gökkuşağını görüyorsun ve dokunabilecekmişsin gibi bir heyecan sarıyor insanı. O sezon 7 LaLiga, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 Kral Kupası’nda toplam 233 dakika süre aldı efsane oyuncu. Ertesi sezon ise toplamda 25 maç Barcelona forması giydi ve 8 gol, 5 asistlik katkı sağladı (toplam: 1.415 dakika). Elbette aldığı süre içinde en değerlisi 6 Şampiyonlar Ligi maçıydı genç Messi’nin.
Ronaldo Portekiz ekibi Sporting Lizbon’da geçirdiği “1” tam sezon sonunda 18 yaşında Manchester United’ın yolunu tutmuştu. Hatta Alex Ferguson tarafından transferin planlanacağı maçı dün gibi hatırlıyorum. Sporting’in yeni stadyum açılışı için düzenlenen hazırlık maçında Manchester United karşısında kanat forvet olarak oynayan cılız bir çocuk tüm rakiplerini yürüye yürüye geçiyordu. Ronaldo’nun ayağına top her geldiğinde zaman duruyordu. Fenomen oyuncular Einstein’ın izafiyet teorisini ispatlarcasına top ile her buluştuklarında zamanı eğip bükebilme yeteneklerine sahip gibi gözükürler sahada. Buna yıldız aurası da diyebiliriz.
Arda Güler’in kendi jenerasyonundan rakipleri ise Gavi ve Pedri. Barcelona’da oynayan iki oyuncu da takımların en büyük silahları konumunda. Hatta Pedri 18 yaşında olduğu 2020-2021 sezonu boyunca toplam 73 maçta forma giymişti. Genç bir oyuncunun antrenman yerine böyle bir süre alması, gelişimini direkt hızlandıran faktör oluyor. Pedri şu anda 25 yaşındaki bir orta saha tecrübesi ile Barcelona’da forma giyiyor ve maçlardaki tempoyu harika ayarlıyor.
Freddy Adu gibi 14 yaşında sahaya ayak basan ve “geleceğin Pele’si” olarak lanse edilip kaybolan futbolcular da var. Fakat Arda Güler’in sakinliği, yaşından daha olgun sahadaki hareketleri de Adu gibi kaybolan yıldızlardan çok, oyuncuyu en üst süperstar potansiyeline yaklaştırıyor.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Arda’nın oyuna olan etkini görmek için bir istatistik de vereyim. Genç yıldız, bu sezon gol veya asist katkısı yaptığı maçlardan, kaybedilen Beşiktaş derbisi ve İstanbulspor ile 3-3 berabere kalınan müsabakaların dışında Fenerbahçe her maçını kazandı.
Uzun zaman sonra ilk defa bir futbolcu ülkenin evladı oldu. Arda Güler’i sevmeyen bir Galatasaraylı veya Trabzonsporlu görmek neredeyse imkânsız. Hatta Beşiktaş’a karşı oynanan derbi maçında kendisini yere atması bile siyah-beyazlı taraftarlar tarafından “Böyle yapma genç kardeşim sana yakışmıyor” diye değerlendirildi. Sezon sonu ile birlikte ama 5 milyon euro (Bin 500 dakika altında süre alırsa serbest kalacak) ama süreyi tamamladığında aktif olacak şekilde 17,5 milyon euro’ya Avrupa’nın yolunu tutacak. İngilizce öğrenmeye başladığını biliyorum Arda’nın, yanına İspanyolca eklemesi de gerekebilir. İleride Barcelona veya Real Madrid neden olmasın?
e-mail: dogaurundul@medyascope.tv
