Türkiye İşçi Partisi (TİP) Hatay’dan milletvekili seçildiği halde tahliye edilmeyen Can Atalay için 36 il ve 85 noktada sokağa çıktı.
14 Mayıs’taki Cumhurbaşkanı ve Milletvekili Genel Seçimi’nin ardından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) 28. Döneminde görev alacak isimler belli oldu. Vekiller, Genel Kurul’da yemin ederek görevlerine başladı. Yemin edemeyip görevine başlayamayan bir isim var: Can Atalay.
Türkiye İşçi Partisi’nden (TİP) Hatay Milletvekili seçilen Can Atalay cezaevinden tahliye edilmedi ve görevine başlayamayan tek milletvekili oldu. Gezi Davası kapsamında aldığı 18 yıl hapis cezası nedeniyle Silivri Cezaevi’nde bulunan Atalay’ın mazbatası, 25 Mayıs tarihinde alındı ve tahliyesi için Yargıtay’a başvuruldu. Yapılan başvuruya rağmen TİP Milletvekili Can Atalay tahliye edilmedi. Bu karara, muhalefet partisi temsilcileri ve barolar tepki gösterdi.
Bu nedenle bugün (6 Haziran) TİP ve Can Atalay’ın avukatları ülke genelinde eylem yaptı. TİP üyeleri 36 ilde ve 85 ayrı noktada Atalay’ın serbest bırakılması için basın açıklaması yaptı. İstanbul-Kadıköy Haydarpaşa Garı’nda düzenlenen açıklamaya Sera Kadıgil de katıldı.
“Haksızlığa dur demek için buradayız”
TİP Milletvekili Sera Kadıgil, Atalay’ın mazbatasını almasına rağmen cezaevinde tutulmasına karşı, “Hatay halkının iradesi, saray rejimine hizmet eden bir grup tarafından esir tutuluyor. Bu haksızlığa dur demek için buradayız. ‘Can Atalay’a özgürlük’ diyoruz” dedi.
“Yargıtay gereğini yapmıyor”
Kadıgil, haksız yere tutuklanan tek kişinin Can Atalay olmadığını vurgulayarak, “Bazılarının söylediği gibi bu bir tutukluluk hali değil, sadece seçilmesinden sonra da değil. Can, Mücella, Mine, Çiğdem, Osman Kavala ve bu sebeple içeride tutulan tüm arkadaşlarımız tam bir senedir maskaralık esiri olarak Silivri zindanlarında esir olarak tutuluyorlar” diye konuştu.
Kadıgil, Atalay’ın mazbatası ile birlikte itiraz dilekçesini haftalar önce Yargıtay’a sunmalarına rağmen gereğinin yapılmadığının altını çizdi:
“Seçilmiş bir milletvekili aradan üç hafta geçmiş olmasına, Anayasanın 83. Maddesi çok açık ve net olmasına rağmen Yargıtay tarafından hukuka karşı hile kullanılarak şu anda resmen esir tutuluyor. Yargıtay’a dilekçe vermemize gerek olmadan Can’ın tahliye edilmesi gerekirken, Can’ın mazbatası ile birlikte itiraz dilekçesini günler, haftalar önce Yargıtay’a sunmuşken hâlâ gereği yapılmıyor.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Hatay halkının iradesi saray rejimine hizmet eden bir grup tarafından esir tutuluyor” diyerek haksızlığa karşı dur çağrısı yapan Kadıgil, esir tutulan tek kişinin Can Atalay olmadığını Hatay halkının iradesinin de esir tutulduğunu belirtti.
“Yaşanan durum her anlamda anayasaya aykırıdır”
Türkiye İşçi Partisi adına okunan basın açıklamasında ise şu ifadeler kaydedildi:
“Seçilmiş vekilimiz tutuklu bulunduğu cezaevinde esir tutulduğu için henüz milletvekilliği yeminini edemedi, görevine başlayamadı. Can Atalay’ın tahliye edilmesi için avukatlarının Yargıtay’a yaptığı başvuru günlerdir yanıtsız bırakıldı. Yaşanan durum her anlamda Anayasaya aykırıdır ve Yargıtay, Anayasanın emrettiği hükmü uygulamamakta ısrar etmektedir. Seçilmiş Hatay milletvekili Can Atalay’ın tutukluluk halinin devamı hukuka aykırı bir şekilde kişi hürriyeti, güvenliğinin engellenmesi, seçmenlerin temsil edilme hakkının ihlali anlamına gelmektedir. Yetkililere soruyoruz; seçilmesinin üstünden üç hafta geçmesine rağmen Can Atalay neden hâlâ serbest bırakılmadı? Can Atalay neden mecliste yemin edip görevine başlayamadı?
