Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Gezi tutuklusu Mücella Yapıcı’nın kızı Cansu Yapıcı: “Annem sorunlara dikkat çekerek kamusallaştırılmasını sağlıyor”

Gezi davası tutuklusu ve Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB) Yönetim Kurulu üyesi Mücella Yapıcı, bir yıl önce tutuklandıktan sonra hastaneye sevki ve muayene işlemleri sırasında kollarını morartacak şekilde kelepçelenmesine, dişinin elleri kelepçeli olarak çekilmesine, muayene sırasında hasta mahremiyetine özen gösterilmemesine tepki olarak hastaneye gitmeme kararı aldığını duyurdu. Gezi davasında hakkında 18 yıl hapis cezası verilen Mücella Yapıcı’nın sağlık sorunları ise devam ediyor. Ancak Yapıcı, sağlık hakkına erişimi engellenen tek kişi değil, bu nedenle bu soruna dikkat çekmeye devam ediyor.

Bakırköy Kadın Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda tutuklu bulunan Mücella Yapıcı, 21 Haziran 2022’de İstanbul Okmeydanı Ağız ve Diş Sağlığı Hastanesi’nde kelepçeli muayene edilerek dişi çekildi. Gezi tutuklusu Mücella Yapıcı’yı kelepçeli şekilde muayene eden diş hekimi hakkında “uluslararası düzenlemeler, meslek ilke ve etiğine aykırı davranış” nedeniyle uyarı cezası verildi.

“Soru önergelerini ve basın açıklamalarını değerli buluyorum”

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Muğla Milletvekili Gizem Özcan ve EMEP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Sevda Karaca, Mücella Yapıcı’nın sağlık hakkının engellenmesini Meclis gündemine taşıdı ve Bakan Yılmaz Tunç’a soru önergesi verdi. Gizem Özcan, “72 yaşında hasta bir kadın tutukluya yapılan bu insanlık onuruna aykırı muameleye neden gerek duyulmuştur?” dedi.

Karaca ise, “Bakanlığınız Mücella Yapıcı’nın sağlık durumu ve yaşadığı hak ihlalleri ile ilgili bir incelemede bulunmuş mudur” diye sordu.

TMMOB İstanbul İl Kadın Koordinasyon Kurulu (İKK) Kadın Komisyonu, Mücella Yapıcı’nın diş doktoruna götürülürken kelepçesinin çıkarılmamasına karşı iki gün önce (21 Haziran) “adalet nöbeti” tuttu. Cezaevindeki hak ihlallerinin sona ermesi gerektiği belirtilen nöbette, “Adalet Bakanlığı’na ve Sağlık Bakanlığı’na sesleniyoruz. Mücella Yapıcı’nın ve bu muameleye maruz kalan tüm tutsakların sağlık hakkından insan onuruna yaraşır şekilde yararlanabilmesi için bu şiddete derhal son verilmelidir” denildi.

Mücella Yapıcı’nın kızları Burcu Yapıcı (sol), Cansu Yapıcı (sağ) ve arkadaşları görüşte

“Tutukluların haklarının ihlal edildiğini gördük”

Mücella Yapıcı’nın kızı Cansu Yapıcı, Diş Hekimleri Odası’na Av. Armağan Yılmaz aracılığıyla kelepçeli muayene hakkında şikâyette bulunduklarını belirtti: “Bu işlemi yapan diş hekimine bir uyarı cezası geldi. Ama altını çizmek istiyoruz. Bu bizim diş hekimine değil, uygulamalara yapılan itirazımızdı. Çünkü sağlık hakkı herkesin erişmesi gereken en önemli insani haklardan bir tanesi ve biz bu süreçte tutukluların bu haklarının nasıl ihlal edildiğini gördük.”

Cansu Yapıcı konuya ilişkin, “Çeşitli vekillerimiz bu konuda soru önergeleri verdi. Örneğin Türkiye Mimarlar Mühendisleri Odaları Birliği’nin kadın komisyonu İKK tüm tutuklular için sağlık hakkına dair bir basın açıklaması gerçekleştirdi. Bunları ben çok değerli buluyorum” dedi.

“Annem soruna dikkat çekerek kamusallaştırılmasını sağlıyor”

2022 yılının Haziran ayında annesi Mücella Yapıcı’nın yazdığı bir yazıyla sürecin kamuoyuna duyurulduğunu belirten Cansu Yapıcı sözlerine şöyle devam etti:

“Annem, rutin sağlık muayeneleri sırasında cezaevinin hastaneye sevkini kelepçeyle gerçekleştirdiğini, kelepçeli bir şekilde dişinin çekildiğini ve akciğer görüntülemelerinin, çeşitli tahlillerinin kelepçeli şekilde yapıldığını yazdı. Hastanelerde kelepçeli bir şekilde hem de insan onuruna aykırı davranışlara maruz kalması nedeniyle haziran ayından beri hastaneye gitmiyor. Bu bir karar ancak sadece annemin kişisel olarak yaşadığı bir süreç değil, bu soruna dikkat çekerek kamusallaştırılmasını sağlıyor. Sağlık hakkının erişilebililir olması konusundaki problemleri dile getirerek yürütmelikte olan ve tarafların da imzaladığı İstanbul Protokolü’nün uygulanmasını sağlamaya çalışıyor.”

“Cezaevinde de insan haklarını savunuyorlar”

Cansu Yapıcı, zor bir süreçten geçtiklerini, annesinin ve arkadaşlarının herhangi bir delil olmadan hukuksuz bir şekilde cezaevinde olduklarını vurgulayarak cezaevinde olanların insan hakları savunuculuğunu yapmaya devam ettiklerini belirtti:

“Annem Bakırköy Cezaevi’nde ve her hafta görme, iletişim kurma şansım var. Cezaevine girdiklerinden beri örneğin oradaki infaz memurlarının çalışma koşullarına ilişkin gözlemledikleri sıkıntıları söylüyor ya da cezaevinde ihtiyaçların karşılanmamasına ilişkin tüm tutuklular adına çeşitli uyarılarda bulunmaya devam ediyorlar.”

Annesinin hastaneye gitmeme kararı Cansu Yapıcı’yı kaygılandırsa da diğer tutuklular için aldığı tutumu çok değerli bulduğunu söyledi:

“Hem annemin haziran ayında yazdığı yazı hem de Eren Keskin’in bu konuyu dile getirmesi ile birlikte sağlık hakkı ve sağlık hakkına erişim ve tutuklu koşulları konuşulmaya başlandı.”

“İstanbul Protokolü’nün ne kadar önemli olduğunu başımıza gelince anladık”

İstanbul Protokolü’nün üzerine çalışılmış kapsamlı bir belge olduğunu söyleyen Cansu Yapıcı, protokolün bilinmediğini bu nedenle çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi:

“Hayatımızın büyük bir bölümünü çeşitli mahkeme salonlarında geçirdik. Ve orada daha önce öğrenmediğimiz şeyleri öğrendik. Türkiye’de insan hakları, kent ve çevre hakları konusunda hak savunuculuğu yapan insanlar olarak bir yandan çok yakınlarımız, tanıdıklarımız, dostlarımız da senelerce cezaevinde olmasına rağmen biz de İstanbul Protokolü’nü bilmiyormuşuz. Bunun ne kadar önemli olduğunu başımıza gelince anladık. Çeşitli hekimlerin o belgeyi kullanmama tercihinin bilgisizlikten kaynaklandığını düşünmek istiyorum.”

İstanbul Protokolü’nün çeşitli mecralarda dile getirilmesi gerektiğinin altını çizen Cansu Yapıcı, “Bu konuda hem bilgilendirme çalışmalarını yapacağız hem de talep etmeye devam edeceğiz. Annemin o yazısı ve bu kararı kendisiyle ilgili bir karar değil. Bu sistemdeki eksikliğe dikkat çekmektir” dedi.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.