Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Cumartesi Anneleri eylemlerinde üç aylık rapor | 28 yıllık adaletsizlik ve cezasızlık, kötü muamele ile devam ediyor

Hafıza Merkezi, Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV) ve Uluslararası Af Örgütü; Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) gözlem standartlarına riayet ederek Cumartesi Anneleri eylemlerini gözlemledi ve yaşanan ihlalleri 29 Nisan tarihinden bu yana raporladı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Cumartesi Anneleri’nin 25 Ağustos 2018 tarihinde düzenlenen 700. hafta buluşmasının Beyoğlu Kaymakamlığı tarafından yasaklanmasının ve polisin sert müdahalesinin Anayasa’nın 34. maddesince garanti altına alınan “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının” ihlali olduğuna dair iki ayrı karar verdi. Kararın ardından Cumartesi Anneleri, 8 Nisan 2023’te 941. hafta buluşmasında bir kez daha yakınlarının akıbetini sormak için Galatasaray Meydanı’na çıkmak istedi ancak polis AYM kararına rağmen kayıp yakınlarını gözaltına aldı.

Takip eden haftalarda da Galatasaray Meydanı’nda buluşmaların engellenmesi ve hak savunucuların göz altına alınmaya devam etmesi üzerine bir araya gelen dört insan hakları kurumu Hafıza Merkezi, MLSA, TİHV ve Uluslararası Af Örgütü; AGİT gözlem standartlarına uygun bir şekilde, Cumartesi Anneleri eylemlerini gözlemledi. Yaşanan ihlaller 29 Nisan tarihinden bu yana raporlandı. Raporlanan üç aylık bulgular, Türkiye’deki genel tabloyu yansıtan bir tablo ortaya çıkardı.

Raporlama, AGİT kriterleri ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) 11. Madde, Anayasa 34. Madde ve 2911 sayılı yasayı da dikkate alarak yapılıyor.

“Cumartesi Anneleri/İnsanları, yürümeye başladıktan itibaren iki-üç dakika içinde gözaltına alınıyor”

10 haftalık gözlemin temel tespitini “saniyeler arasına sıkışan hak arama mücadelesi olarak” tanımlayan Hafıza Merkezi’nden Avukat Özlem Zıngıl şu yorumu yaptı:

“İlk ortak gözlem yaptığımız 944. haftadan bugüne en temel tespit, polisin Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularının toplanmalarını engelleme ve toplanmaya müdahale etmedeki her hafta dozu artan sabırsızlığı ve bu sabırsızlığa eşlik eden orantısız güç kullanımı. Kısaca, polis Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucularının Galatasaray Meydanı’nın yakınına gelmesini, bir arada olmalarını ve kamuoyunun onların taleplerini duymasını engelleme konusunda oldukça sabırsız. Cumartesi Anneleri/İnsanları ve hak savunucuları yürümeye başladıktan itibaren iki-üç dakika içerisinde kelepçelenerek gözaltına alınıyor.”

“Yaşananları raporlaştırarak aynı zamanda hak ihlali çarkını kırmayı amaçlıyoruz”

Uluslararası Af Örgütü Kampanyalar Koordinatörü Damla Uğantaş, “Cumartesi Anneleri’nin yıllara yayılan haklı mücadelesinin son dönemi, Uluslararası Af Örgütü’nün ‘Protesto Hakkını Koru’ kampanyasının en önemli odaklarından biri. Gözlem raporları için bir araya gelen sivil toplum kuruluşları yıllardır Cumartesi Anneleri ile yan yana duruyor ve onların haklı mücadelesine destek veriyor. Bu ihlal döngüsünde yaşananları raporlaştırarak yalnızca bir arşiv oluşturmuyoruz aynı zamanda bu hak ihlali çarkını kırmayı, kamuoyunun dikkatini çekmeyi ve Cumartesi Anneleri ile dayanışmayı amaçlıyoruz.” dedi.

“Cumartesi Anneleri’nin toplanma özgürlüğüne izin verilmemesi, daha genel anlamda da protesto hakkının engellenmesi diğer tüm hak ihlallerinin görünmez olmasına sebebiyet verebilir” diyen Uğantaş adalet arayışlarının engellemesinin büyük bir risk olduğuna dikkat çekti ve şöyle ekledi:

“Gözaltında kaybedilenlerin anneleri ve diğer yakınları, sevdiklerinin akıbetini bilmeyi hak ediyor. Süren yasaklamalar bu taleplerinin duyulmasını da güçleştiriyor. Protesto hakkını aşındırmaya yönelik genişleyen ve yoğunlaşan çabalara karşı koymayı bu nedenle önemli buluyoruz.”

Üç aylık gözlem sürecinde polisin müdahalesinin giderek sertleştiğini belirten Damla Uğantaş, “Yakından takip etmeyenler, Cumartesi Anneleri’nin mücadelesini her cumartesi gözaltına alınıncaya kadar geçen 15-20 dakikadan ibaret sanıyor olabilir. Oysa Cumartesi Anneleri’nin mücadelesi 28 yıldır devam eden bir hak mücadelesidir.” dedi.

“Gözlemci olmasa dahi caddeden geçen turistlere yönelik müdahaleler gözlemlendi”

MLSA Kurucusu Barış Altıntaş, sadece hak savunucularının değil, gözlemcisinden turistine herkesin tehdit altında olduğunu belirtti:

“Polisin meydana yakın işletmelere fotoğraf çekenleri içeri almamaları konusunda uyarılarda bulunduğunu raporladık. Yine son haftalarda gözlemci olmasa dahi kalkanın dışından yoluna devam etmek üzere caddeden geçen turistlere yönelik müdahaleler gözlemlendi.”

“Hak savunucularına işkence eden memurlar ve onların temsil ettiği irade, Anayasa’yı tanımıyor”

TİHV’den Murat Kök ise Anayasa’nın hiçe sayılmasına dikkat çekerek, “Her hafta kayıp yakınları ve hak savunucularına işkence eden memurlar ve o memurların temsil ettiği idarenin kendisini, her bir vatandaşın ve hatta ülke sınırları içerisinde bulunan her kişinin temel haklarının garantisi olması gereken Anayasa’dan daha üstün görmesi ve Anayasa’yı tanımaması” yorumunu yaptı.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.