Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Çorlu davasında 14. duruşmada yine adalet sağlanamadı, sanıkların tutuklu yargılanması talebi reddedildi

Yedisi çocuk 25 kişinin hayatını kaybettiği, 300’den fazla kişinin yaralandığı Çorlu tren kazası davasının 14. duruşması bugün (19 Temmuz) yapıldı. Aileler, yaklaşık beş yıldır adalet talebiyle duruşmanın görüldüğü Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne geldi. Mahkeme heyeti, sanıkların tutuklu yargılanması talebini yine reddetti ve duruşmayı 1 Eylül’e erteledi.

Çorlu tren kazası davasının 14. duruşmasından önce Santral Parkı’nda bir araya gelen aileler “Hak, hukuk, adalet”, “Kaza değil cinayet”, “Susma, sustukça sıra sana gelecek”, “Katiller halka hesap verecek” sloganlarıyla davanın görüldüğü Çorlu Halk Eğitim Merkezi’ne yürüdü. Kazada yakınlarını kaybedenler, dönemin Ulaştırma Bakanı Ahmet Aslan, Türkiye Cumhuriyeti Devlet Demiryolları (TCDD) Genel Müdürü İsa Apaydın, TCDD Genel Müdür Yardımcısı Ali İhsan Uygun, TCDD Servis Bakım Müdür Vekili Mümin Karasu’nun fotoğraflarını taşıdı ve gerçek sorumluların yargılanmasını talep etti.

Duruşmayı Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tekirdağ Milletvekili İlhami Özcan Aygün, Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu ve Türkiye İşçi Partisi (TİP) İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil de takip etti.

Kazada yaşamını yitiren Oğuz Arda Sel’in annesi Mısra Öz, duruşma öncesinde “Umarım bu kez adaletin raylar altında kaldığını görmemek üzere bu duruşmaya giriyoruz. Bu duruşma bizim için hayal kırıklığı olmasın. Biz buradan artık elimiz boş dönmek istemiyoruz” dedi.

“Üst düzey yöneticiler yargılanmadıkça bu dava kapanmayacaktır”

Kazada kızı Bihter Bilgin’i, iki kardeşini ve yeğenini kaybeden Zeliha Bilgin, üst düzey yöneticilerin yargılanması gerektiğini söyledi:

“Üst düzey yöneticiler yargılanmadığı sürece bu dava kapanmayacaktır. Bunun sözünü kaybettiğimiz 25 cana verdik. Yakan top oynamaya devam ediyoruz. Ama elbet bir gün o top bizde kalacak.”

Bilgin, duruşma başlamadan önce sanıklara şöyle seslendi: “Ben kızımı gömdüm. Kardeşlerimi gömdüm. Allah belanızı versin. Sizin hiçbir şey olmamış gibi hayatınıza devam etmenize katlanmıyorum. İnşallah boy boy çocuklarınızı gömersiniz siz de ölmeden.”

Mahkeme heyeti salona gelerek Bilgin’in sakin ve mahkemeye saygılı olmasını söyledi. Mısra Öz ise, “Dört can gömdü kolay mı? Beş yıldır adaleti sağlayamadınız ne saygısı?” diyerek tepki gösterdi.

Mısra Öz ve Zeliha Bilgin

Kazada oğlunu kaybeden Hüseyin Şahin de duruşmada söz aldı, “Beş yıl bize kabus gibi geçti, mahkum gibi evlerimizde çocuklarımızı özledik. Beş yıldır sanıklar işlerine devam ediyorlar, hayatlarına devam ediyorlar. Adalet o zaman orada koptu. Bu kişilerin cezaevine girmesini, mahkum olmasını istiyorum” dedi.

“Bunların rahat rahat gezmesi onuruma dokunuyor”

Oğuz Arda Sel’in dedesi Necmettin Sel de söz alarak şunları söyledi: “Bu sanıklar kan bulaşmış paraları yiyorlar, ‘Bizim suçumuz yok’ diyorlar, nasıl suçunuz yok? Genel müdürü niye vermiyorlar? Bunların rahat rahat gezmesi benim onuruma dokunuyor.”

Söz alan Zeliha Bilgin, “Ben adaleti görmeden ölmek istemiyorum. Sağ tarafımda bulunan kişilerin cezalarını çektiğini görmek istiyorum. Altı yıl bekledik daha neyi bekliyoruz? Her şey ortada, adaleti bulmadan ölmek istemiyorum” diye konuştu.

“Adli tıp raporunun bilimsel gerçekliğe dayanmadığı ortaya çıktı”

Hayatını kaybedenlerin yakınları konuşmalarını tamamlayınca, ardından müşteki avukatı Hayrettin Çil söz aldı. Çil, bilirkişi raporuyla sanıkların suçlu olduğunun ortaya çıktığını söyledi ve şöyle devam etti:

“Bilirkişi raporundaki sonuç kısmında TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’ne, daire başkanlıklarına ve müdürlüklerine de kusur atfedildi. Ayrıca, adli tıp raporunun bilimsel gerçekliğe dayanmadığı da ortaya çıktı. Bu aşamada bu raporun yeni ortaya çıkan delil kapsamında değerlendirilmesini ve raporda bahsi geçenler hakkında suç duyurusunda bulunulmasını talep ediyoruz.”

Müşteki avukatı Evren İşler, “Dosyadaki temel sorunu, siz kürsünün o tarafında biliyorsunuz, biz de bu tarafında çok iyi biliyoruz. Üst düzey sorumluların yargıdan kaçırılmasına yönelik bir çaba var. Soruşturma aşamasındaki bilirkişi heyetinin oluşturulmasından itibaren sorumluların yargıdan kaçırılması hala devam ediyor. Bu sorunu aşmadığımız sürece bir sonraki aşamaya geçemeyiz” dedi.

Mahkeme heyeti sanıkların tutuklu yargılanması talebini reddetti ve raporun değerlendirilmesi için duruşmayı 1 Eylül 2023 tarihine erteledi.

Ne olmuştu?

İstanbul Halkalı’dan Edirne Uzunköprü’ye giden “hızlandırılmış” tren, 8 Temmuz 2018’de Tekirdağ’ın Çorlu ilçesine bağlı Sarılar’da devrildi. Kazada 25 kişi yaşamını yitirdi, en az 300 kişi yaralandı. Kazanın yaşandığı alanda iki yıl sonra, 16 Temmuz 2020’de bilirkişi heyeti keşif yaptı.

Kazaya ilişkin davada TCDD 1. Bölge Müdürlüğü’nde görev yapan Demiryolu Bakım Müdürü Turgut Kurt, Yol Bakım ve Onarım Şefi Özkan Polat, Köprüler Şefi Çetin Yıldırım ve Hat Bakım ve Onarım Memuru Celaleddin Çabuk yargılanıyor. Dört sanığın, “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olmak” suçundan 2’şer yıldan 15’er yıla kadar hapsi isteniyor.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.