CHP MYK’sında 38. Olağan Kurultayı’nın 4-5 Kasım’da yapılması fikri öne çıktı. Buna göre, seçimli kurultay ile tüzük kurultayının farklı tarihlerde yapılması bekleniyor. Son sözü ise 26 Eylül’de yapılacak olan toplantıda Parti Meclisi söyleyecek. PM üyelerine göre kurultay tarihinin belirlenmesi olumlu ancak tüzük kurultayının, kurultaydan sonra değil önce yapılması tartışılabilir.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Merkez Yönetim Kurulu (MYK) dün (18 Eylül) yaptığı toplantıda, kurultayın 4-5 Kasım tarihlerinde yapılması kararını aldı. Edinilen bilgiye göre, MYK üyeleri tüzük tartışmasının parti içi tartışmalardan etkilenmemesi için seçimli kurultay ile tüzük kurultay arasında 15 gün zaman konulması gerektiğini belirtti. CHP’li bir yetkili, “Kurultay çekişmesi esnasında tüzüğü sağlıklı tartışamayız endişesi doğdu” diyerek tartışmayı aktardı.
Kurultay tarihinin belirlenmesine ilişkin son kararı ise Parti Meclisi (PM) verecek. Parti Meclisi 26 Eylül’de saat 11.00’de toplanacak.
Partide değişimi destekleyen PM üyeleri ise kurultay tarihinin belli olmasını, “Takvimin belli olması son derece sevindirici. Çünkü tabandan, delegeden böyle bir beklenti vardı. İlçe kongreleri bitti. İl kongreleri de 15 Ekim’de tamamlanacak. Ardından tüzük kurultayının ve olağan kurultayın olması çok kıymetli” sözleriyle değerlendirdi. Tüzük kurultayının farklı tarihte yapılmasının bir etkisi olmayacağını savunan PM üyesi, “Önce tüzük kurultayı olsa tabii ki daha iyi olur ama sonuçta yetkili organ bu kararı almış. Parti Meclisi de mutlaka bunu görüşecek, değerlendirecektir. Tüzüğe ilişkin herkesin beklentileri, eleştiriler, ortak. İnanıyorum ki ortak akılla değerlendirmeyle de güçlü bir tüzük yapılır. Bunun bir etkisi olmaz” diye konuştu.
Değişimi savunan bir başka PM üyesi ise kurultay tarihinin ve iki ayrı kurultay yapılıp yapılmayacağına PM toplantısında karar verileceğini belirterek, “Parti Meclisi’nin gündeminde bu yer alacak. Orada konuşacağız, tartışacağız. Seçimli kurultayı ve tüzük kurultayını birlikte mi yapalım ya da erteleyelim mi tartışması yürüyecek” diye konuştu.
“Özgür Bey seçimden kaçmış değil”
Özel ise dün (18 Eylül) Murat Karayalçın ile yaptığı görüşmeden sonra, grup başkanlığından istifası ve MYK toplantılarına katılıp katılmayacağı konusunda, “çok özel bir gereklilik ortaya çıkmadıkça” MYK toplantılarına katılmayacağını, grup başkanlığı görevini sürdüreceğini, grup başkanvekillerinin MYK’da TBMM Grubu’nu temsil edeceğini söylemişti.
Değişimi destekleyen PM üyelerine göre CHP’de daha önce grup başkanı seçilmediği için ilk kez böyle bir tartışma yapılıyor. Bir PM üyesi Özgür Özel’in grup başkanlığından istifa etmesine gerek olmadığını savunarak şöyle konuştu:
“Grup başkanı TBMM grubunu temsil eder. Bugün Genel Başkan milletvekili olmadığı için grup başkanı ve grup başkanvekilleri TBMM grubunu temsil ediyor. Tüzük, iç yönetmelik çok açık. Genel Başkan tüm örgütün başkanı, üyeleri de Parti Meclisini de temsil ediyor. Grup Başkanı ise yalnızca TBMM grubunu temsil ediyor. Özgür Bey’in yaptığı şey doğru, herhangi bir karışıklık yok. Grup başkanı olarak aday oldu, seçildi. Eğer bir güvensizlik oyu çıkarsa ‘bu böyle olmaz’ diyen çıkarsa tekrar grup başkanı seçilebilir. Özgür Özel seçimden kaçmış değil.”
“Blok liste de olsa çarşaf liste de olsa kararı delege iradesi verecek”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
CHP’nin il kongreleri ise hafta sonu başladı. İzmir, Konya ve Karaman’ın da aralarında bulunduğu 12 ilde yapılan kongrelerde çarşaf liste-blok liste tartışması yaşandı. Özel, dün yaptığı açıklamada “Biz temel yaklaşım olarak çarşaf listeyi savunuyoruz ve çarşaf listeden örgütümüzün taviz vermemesi gerektiğini, delegenin iradesinin doğrudan yansımasının çarşaf listeyle olacağını düşünüyoruz” dedi.
PM üyeleri ise çarşaf liste-blok liste tartışmasına ilişkin farklı fikirler öne sürdü. Bir PM üyesi çarşaf liste-blok liste tercihinin illere göre değişebileceğini belirterek şunları söyledi:
“İllerin içinde bulunduğu duruma göre çarşaf ya da blok liste sunulabilir. Faaliyet raporu okunmadan önce yeterli sayıda imzayla blok liste önerisi verilirse oylanabilir, kabul edilebilir. Birisi demokratik diğeri antidemokratiktir demek kolaycı bir yaklaşım. Bazen çarşaf liste daha demokratiktir. Bazen blok liste daha demokratiktir. Bu delegenin önüne sunacağınız alternatiflere göre değişir, delegenin önüne birden fazla alternatif sunabiliyorsanız blok liste pekala demokratik olabilir.”
Bir başka PM üyesi ise “Çarşaf liste olmasına elbette daha olumlu bakıyoruz ama blok liste de olsa çarşaf liste de olsa kararı delege iradesi verecek. Buna Özgür Bey’in seçilmesinde olumlu veya olumsuz diye bakmıyoruz” diye konuştu.
