Anayasa Mahkemesi, Ensar Vakfı’na desteği nedeniyle Turkcell’i “pedofili destekçisi” diyerek boykot eden Ozan Güven isimli yurttaşın paylaştığı tweetin “ifade özgürlüğü” kapsamında olduğuna ve hakkının ihlal edildiğine karar verdi. Medyascope‘a konuşan Güven, “Kamusal bir konu hakkında ifade özgürlüğümü kullandığımda beni susturmak için her şeyi yaptılar” dedi.
Karaman’da çocukların tecavüze maruz bırakılmasıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’na sponsor olan Turkcell’e “pedofili destekçisi” dediği için tazminat ödemeye mahkum edilen Ozan Güven isimli yurttaş Medyascope‘a konuştu. Anayasa Mahkemesi (AYM), Güven’in bireysel başvurusu sonucunda, Turkcell’in boykot edilmesi çağrısı yapan tweetin “ifade özgürlüğü” olduğuna ve Güven’in hakkının ihlal edildiğine karar verdi. AYM kararının ardından Güven, her yurttaş gibi tepkisini gösterdiğini ancak kendisini susturmaya çalıştıklarını söyledi.
Güven başvuruya konu olan paylaşımında, çocuk istismarıyla gündeme gelen Ensar Vakfı’na sponsor olan Turkcell’e boykot çağrısı yapmış ve “Pedofili destekçisi ve sansürcü @Turkcell ile olan 16 yıllık sözleşmemi iptal ettirdim. #SansürCell @TurkcellBoykot” diye yazmıştı.
“Birçok vatandaş ve sosyal medya kullanıcısı gibi yaşananlara tepkimi gösterdim”
Yüksek Mahkeme’nin verdiği karara ilişkin Medyascope’a konuşan Ozan Güven, “Birçok vatandaş ve sosyal medya kullanıcısı gibi yaşananlara tepkimi gösterdim” dedi.
Attığı tweetin önce erişime engellendiğini belirten Güven, “Sonrasında hukuk davası açıldı ve ardından Turkcell suç duyurusunda bulundu, yargılandım ve beraat ettim. Kamusal bir konu hakkında ifade özgürlüğümü kullandığımda beni susturmak için her şeyi yaptılar” diye konuştu.
Güven, sürecin en başından beri kendisine yardımcı olan ve başvurusunu titizlikle takip eden İfade Özgürlüğü Derneği hukuk ekibine de teşekkürlerini dile getirdi.
İfade Özgürlüğü Derneği: “Toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulması amaçlanmaktadır”
İfade Özgürlüğü Derneği, Resmi Gazete’de dün (30 Kasım) yayımlanan AYM’nin Güven’in başvurusu hakkındaki kararına yönelik açıklama yaptı. Açıklamada, bu tip davaların uluslararası sivil toplum kuruluşları, Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri tarafından Toplum Katılımını Engellemeye Yönelik Stratejik Dava (SLAPP) olarak tanımlandığına dikkat çekildi:
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
“Bu tip davalarla, başvuru konusu ifadelerin cezalandırılması veya tazminat davalarına konu edilmesi, ifade özgürlüğü üzerinde caydırıcı etki doğurarak toplumdaki ve kamuoyundaki farklı seslerin susturulması amaçlanmaktadır. Başvurucuya karşı Turkcell tarafından açılan davanın da herhangi bir meşru amacı yoktur. Böyle bir dava ne Turkcell gibi bir şirketin ticari başarısı ile ilgilidir ne de daha geniş bir ekonomik faydayı korumayı amaçlamaktadır.”
Ne olmuştu?
Karaman’da 2016 yılında, Ensar Vakfı ve Karaman Anadolu İmam Hatip Lisesi Mezunları Derneği’ne (KAİMDER) ait evlerde kalan en az on öğrencinin, yurt sorumlusu Muharrem Büyüktürk adlı öğretmenin cinsel istismarına uğradığı, çocuklardan birinin yaşadıklarını bir psikoloğa anlatması ve psikoloğun konuyu yetkililere bildirmesiyle ortaya çıkmıştı.
Karaman Cumhuriyet Savcısı’nın başlattığı soruşturmanın ardından fail Muharrem Büyüktürk, 4 Mart 2016’da tutuklandı ve “çocuğa nitelikli cinsel istismar”, “hürriyeti tahdit”, “kasten yaralama”, “müstehcen görüntüleri izletme” suçlarından 508 yıl üç ay hapis cezasına mahkum edildi.
Olayla ilgili gelişmeler kamuoyu gündeminde tartışılırken Turkcell ve Ensar Vakfı arasında mali destek ilişkisi olduğu ortaya çıktı. Yurttaşların sosyal medya üzerinden Turkcell’i boykot çağrıları yayılmıştı. Turkcell, 24 Mart 2016 tarihinde yaptığı açıklamayla Ensar Vakfı’na sponsorluğu sürdüreceğini duyurmuştu :
“Türkiye’nin Turkcell’i olarak, onbinlerce gencimize umut ışığı olan, geleceğe daha güvenle yürümelerini sağlayan Kardelenler, Van İçin Türkiye Kumbarası, Engelsiz Eğitim, Gönül Köprüsü gibi projeler, milyonlarca insanımızın da takdirini ve gönlünü kazanmıştır. Tüm bu projelerle 16 yıl boyunca kesintisiz olarak 100 binin üzerinde eğitim bursu sağladık. Saygıdeğer kamuoyumuzun bilmesini isteriz ki, doğrudan öğrencilerimize giden burslarla, biz herhangi bir vakfı, derneği veya sivil toplum kuruluşunu değil, öğrencilerimizin eğitimini destekliyoruz,…, ülkemizin geleceğinin garantisi olan gençlerimizi desteklemeye devam edeceğiz.”
Turkcell’e “pedofili destekçisi” diyerek, boykot edilmesi çağrısıyla tweet atan Ozan Güven, Turkcell’in şikayetinin üzerine manevi tazminat ödemeye mahkum edildi. Güven’in bireysel başvurusunun üzerine AYM, Güven’in tweetinin ifade özgürlüğü olduğu yönünde karar verdi. Güven’e 18 bin TL “manevi tazminat” ödenmesine karar veren Yüksek Mahkeme, kararın bir örneğinin ifade özgürlüğünün ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere İstanbul Anadolu 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesini istedi.
