Adalar Belediyesi aday adayı Esra Huri Bulduk, “Kurtlar Sofrasında Kadınlar” programında Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’nun konuğu oldu. Bulduk, Adalar’ın en büyük üç probleminin akülü araçların yarattığı trafik, sahillerin özelleşmesi ve deprem olduğunu söyledi.
Bulduk, yeni Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel’in partinin başına gelmesiyle partinin gençleşmeye başladığını belirtti ve “Siyasetin gençleşmesi bana umut veriyor. Kadın siyasetçiler için çok ciddi bir söylem var. Gerçekten bize alan açan politikaların da yavaş yavaş hayatımıza girdiğini gözlemleme fırsatım oluyor. Tabii ki, Türkiye’nin karnesi bu konuda çok kötü. Şu anda da baktığımızda 39 ilçede sadece bir kadın belediye başkanımız var. Ama ben 2024 seçimlerinde bu tablonun değişeceğine inanıyorum” dedi.
İstanbul Planlama Ajansı (İPA) Genel Koordinatörü olarak görev yapan Esra Huri Bulduk, uzmanlık alanının yoksulluk olduğunu belirtti, “İBB’de Temmuz 2019’da göreve başladım. Çok büyük bir heyecanla başladım çünkü sivil alanda konuştuğumuz şeylerin hepsini yapma fırsatı verdi bana bu tecrübe. Daha önce İBB’nin hiç hayata geçirmediği halk süt, yuvalar, kreşler, askıda fatura gibi pek çok projenin liderliğini yaptım. Benim için çok büyük bir fırsattı çünkü ‘siyaset’ ne demek, orada anladım. Ardından da İPA’ya geçtim. İPA, kenti ortak akılla ve veriye dayalı yöntemlerle kurgulamak için kurulmuş bir ajans. İPA, İstanbul’un verisini tutar. İPA’da da bir kent uzmanı olarak yetişmenin fırsatını buldum” diye konuştu.
Adalar’daki ana problemlerden birinin akülü araçların yarattığı trafik olduğuna dikkat çeken Bulduk, “Akülü araçlar bayağı trafik yarattı, kontrolsüz, denetimsiz bir hal aldı. Açıkçası o kontrolsüzlüğü ve denetimsizliği ortadan kaldıracak birtakım adımlar atmak gerekiyor ve bunları doğru planlamalarla yapmak gerekiyor” dedi.
Bulduk, Adalar’da denize girilecek yerin kalmadığını söyledi ve şöyle devam etti:
“Bizim neredeyse denize girecek yerimiz kalmadı, her yer özelleşti. Kıyıların yüzde 80’i bakanlık kontrolünde. Buralara bir düzenleme yapmak gibi bir arzumuz var. Yetki alanımızda olmayan kıyılarla ilgili de müzakere yapmak, gerekirse bakanlıkla aynı masaya oturmak, görüşmek bizi çözüme götürecektir diye düşünüyorum.”
Deprem riskine de değinen Bulduk, deprem gününün de iyi düşünülmesi gerektiğini söyledi:
“O gün oldu, biz ne yapacağız? Birtakım toplanma alanları var. O toplanma alanlarının niteliğine tekrar bakmak gerekiyor. O günkü, o geceki tahliye planlarının yapılması gerekiyor. Kahramanmaraş depremi olduktan sonra, genel seçimlerin hemen ardından neredeyse haftanın üç-dört gününü deprem bölgesinde geçirmiş bir insanım. Orada olmak istedik, deprem sahası çekti bizi. O yüzden, o an ve sonrası planlarının ne kadar kıymetli olduğunu gördüm.”
