Kurul ve jüri kararlarına rağmen sözleşmesi yenilenmeyen Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü Öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü, yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne açtığı davayı kazandı.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Boğaziçi Üniversitesi’ne atadığı Naci İnci ve yönetimi, moleküler biyoloji ve genetik bölümü öğretim üyesi Dr. Tolga Sütlü’nün üç yıllık sözleşmesinin yenilenmesi isteğini reddetti. Yönetim bu kararına gerekçe olarak Sütlü hakkında Akşam ve Yeni Şafak gazetelerinde çıkan haberleri gösterdi.
Sütlü de yürütmenin durdurulması ve iptali istemiyle Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne dava açtı. Dava 15 ay sonra Sütlü lehine sonuçlandı.
- Boğaziçi Üniversitesi’nde güvenlik Dr. Tolga Sütlü’nün odasının kilidini değiştirdi | Akademisyenlerden tepki: “Meslektaşlarının yanına döneceği günleri bekliyoruz”
- Boğaziçi Üniversitesi yönetimi, Tolga Sütlü’nün kadrosunu yenilemedi – Medyascope’a konuşan Sütlü: “Yandaş medyada çıkan haberleri gerekçe gösterdiler”
- Akademisyen Tolga Sütlü’den Boğaziçi Üniversitesi Rektörlüğü’ne dava
Davayı kazandığını sosyal medya hesabı X’ten duyuran Dr. Tolga Sütlü, “Mahkeme, Boğaziçi Üniversitesi yönetiminin hakkımda yürüttüğü işlemi hukuka aykırı bularak iptal etti, bu süre zarfında bana ödenmemiş olan maaşlarımın da faiziyle ödenmesine hükmetti. Yani Boğaziçi Üniversitesi’ndeki görevime son veren Ekim 2022 tarihli yazı yok hükmündedir” diye yazdı.
“15 ay sonra adalet yerini bulmuş oldu” diyen Sütlü, şöyle devam etti:
“Bu 15 ayda neler yaşadığımı, özel hayatımın, kariyerimin ve bilimsel araştırmalarımızın nasıl geri döndürülemez bir biçimde etkilendiğini ve en önemlisi de öğrencilerimin neler çektiğini uzun uzun anlatacak bir zaman elbette olur bir gün. Boğaziçi Üniversitesi’nde 3 senedir yapılan onca hukuksuzluğun, adaletsizliğin, mobbingin ve vicdansızlığın tekrar tekrar tespit edilip mahkeme tarafından iptal edildiği bu kaçıncı karar kim bilir… Bu hukuksuzlukları yapanlar ise arkalarındaki medya desteğini de kullanıp kamuoyuna toz pembe bir Boğaziçi hikayesi satarak hala koltuklarında oturmaya devam ediyorlar utanmadan. Boğaziçi Üniversitesi’nde yapılan hukuksuzluklara razı gelmediği için işinden, ekmeğinden edilen, kariyeri bitirilip hayatı karartılmaya çalışılan tüm bilim insanlarımız adına ‘yeter artık’ diyorum.”
