DEM Parti, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkanlığı için resmî aday olarak Serra Bucak’ı gösterdi. Uzun süredir Türkiye’ye gelemeyen avukat ve yazar Serhat Bucak’ın kızı olan Serra Bucak, “Seçildiğimde babam tebrik etmeye gelemeyecek” dedi. Diyarbakır’da daha önce yerine kayyum atanan Gültan Kışanak döneminde meclis üyeliği ve danışmanlık da yaptığını belirten Bucak, proje ve vaatlerini Medyascope’a anlattı.
DEM Parti’nin Diyarbakır’da yarışacak adayları belli oldu. Buna göre Diyarbakır Büyükşehir Belediye Eş Başkan adayı olarak Serra Bucak gösterildi. Serra Bucak, siyasi sebeplerle uzun yıllardır Almanya’da yaşayan avukat Serhat Bucak’ın kızı.
Gültan Kışanak döneminde Diyarbakır’da meclis üyeliği ve danışmanlık da yapan 1976 doğumlu Serra Bucak, üniversite eğitimini babasının sürgün yaşadığı Almanya’da tamamladı. Kürt kültürü ve dilinden uzak büyüdüğünü ifade eden Bucak, Diyarbakır’a yerleşme kararı alarak, kendi aidiyetine ve diline yakınlaşma arzusunu Medyascope‘a anlattı.
“Seçildiğimde bile babam tebrik etmeye gelemeyecek”
Serra Bucak, babası avukat Serhat Bucak’ın yıllardır Avrupa’da sürgünde olduğunu belirtti. Babasının sürgün durumu nedeniyle uzun zamandır bir araya gelememelerinden bahseden Bucak, çözüm sürecinde babasının kısa bir süreliğine Türkiye’ye döndüğünü ancak darbe sürecinden sonra tekrar gelememe durumu ile karşı karşıya kaldığını ifade etti.
Bucak, seçilse dahi babasının kendisini tebrik etmek için Türkiye’ye gelemeyeceğini belirterek, “Sadece babam değil, bütün sürgündeki arkadaşlarınızın bütün politik sebeplerle sürgün olmak zorunda kalmış arkadaşlarımızın gelmesini isterim. Bunun için de Kürt sorunun demokratik yollardan çözümü gerekiyor. Bu ülkenin yeniden barışı, demokrasiyi çözüm süreçlerini konuşabilmesi gerekiyor” diye konuştu.
“Batı’daki Türkiye toplumunu biraz ikna etsek, fazla tepkisizler”
Bucak, kayyum atamaları konusundaki kaygılarına ilişkin, eş başkanlar olarak kaygı taşımadıklarını, belediyenin karşılaştığı sorunlar ve tahribat üzerine odaklandıklarını belirtti.
Belediyedeki sorunlara ve tahribata çözüm getirmek için gereken adımları değerlendirdiklerini söyleyen Bucak, kayyumlar meselesine Batı’daki halkın bakış açısının Türkiye’nin demokrasi karnesini etkilediğini söyledi:
“Burada yaşanan her şeye çok tepkisizler. Kayyumlarda bunun bir parçası. Doksanlı yıllardan beri tepkisizler, zaten o tepki büyük olabilseydi Türkiye’nin demokrasi karnesi böyle olmazdı. Toplumda toplumsal örgütlülük olmayınca toplumsal bilinç olmayınca toplumda demokrasi talebi, barış talebi yükselmeyince sonuç böyle oluyor. Antidemokratik yöntemlerin hepsi önce bizim bölgemizde uygulanmaya başlıyor. Kayyum da böyle oldu.”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Kışanak’ı hatırlattı
Serra Bucak, sekiz yıldır tutuklu olan ve yerine kayyum atanmış eski Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Gültan Kışanak’ı cezaevinde ziyaret ettiğini söyledi. Bucak, Kışanak’ın tutuklu kalmasının haksız olduğunu ve bırakılması gerektiğini aktardı.
Kayyum atamalarının AKP ve sisteme herhangi bir puan kazandırmadığını, aksine zarar verdiğini ve şeffaflıktan yoksun bir yönetim olduğunu iddia eden Bucak, yerel yönetimlerdeki kayyım atamaları ile ilgili, yapılan işlemlerin meşruiyetini sorgulayarak, kendi durumu hakkında herhangi bir yasal sorununun olmadığını dile getirdi.
Bucak, göreve geldiğinde öncelik vermek istediği konulardan birinin Kürtçe’nin yaşatılması ve geliştirilmesi olduğunu söyledi. Diyarbakır’ın kendisine Kürtçe öğrettiğini ve dilin, kültürün korunması için çalışmalar yapacaklarını ifade etti. Bucak, bu çalışmaların sadece kendi fikri olmadığını, halkın da bu yönde talepleri olduğunu belirterek, dil ve kültür kurumları ile sanat faaliyetlerinin önemine değindi.
“Önce tahribatın çetelesini çıkaracağız”
Seçilmeleri halinde kayyumların yönetimindeki tahribatı belgelemeyi ve bunu halkla paylaşmayı planladıklarını belirten Bucak, ““Bunları billboardlara asacağız. Borçlarımızı billboardlara asacağız, halkımızla paylaşacağız. Bizim ne kadar borcumuz var bilmiyoruz ama şunu söyleyeyim çok borç var duyuyoruz. Gidince göreceğiz. Gördüğümüz gibi de halkımızla paylaşacağız” dedi.
Belediyenin içe kapanık bir yönetim olmayacağını vurgulayan Bucak, halkla iç içe bir yönetim anlayışı benimseyeceklerini belirtti ve halk meclisleri, kadın meclisleri, gençlik ve engelli meclislerinin aktif hale getirilerek, yerel yönetimde söz ve karar sahibi olacaklarını ifade etti.
Bucak, ekonomik kriz ve yoksulluğun şehirdeki ciddi sorunlar arasında yer aldığını, bu sorunlara yönelik olarak kadın ve genç istihdamını artıracak projeler geliştireceklerini söyledi. Kadın kooperatiflerinin kurulması ve kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda çalışmalar yapacaklarını ifade eden Bucak, önceki çalışmalarında olduğu gibi kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik bir yerel yönetim anlayışını sürdüreceklerini anlattı.
Kendi vaatlerini, iddialarını ve projelerini açığa çıkartmaya çalıştıklarını, seçim çalışmalarının coşkulu geçtiğini de söyleyen Serra Bucak şöyle devam etti:
“Ekolojiden tutalım, kentin alt yapısına kadar hafif raylı sistemden ulaşıma kadar her şeyi içeren kadın politikalarını içeren bir bildirge çalışacağız. Sivil toplumun katıldığı öneriler sunduğu ve bir kent sözleşmesi açığa çıkartacağız. Biz neden bir kent sözleşmesine ihtiyaç duyuyoruz, nasıl bir kent ile yaşamak istiyoruz? Kimseyi ötekileştirmeden, kapsayıcı, nefretin, şiddetin dilinin olmadığı, barışçıl bir yerel yöntemler anlayışı olmasını istiyoruz.”
YSP’nin kurucu eş başkanıydı
Yeşil Sol Parti’nin 2022’de kurucu eş başkanlığını da yapan Serra Bucak, Ankara’da Sebahat Tuncel’le çalıştığını ve Gültan Kışanak’a danışmanlık yaptığını söyledi.
2016’da belediyelere kayyumlar atanınca kendi çalışma sahasına geri döndüğünü anlatan Bucak şöyle devam etti:
“Malum öyle bir süreç başladı. O yıllardan sonra da ben yine en çok bildiğim alana döndüm. Çocuk alanında çalışmalar büyüttük. Bir derneğimiz var. Çocukça Derneğinin kurucularındanım. Kadın ve diplomasisi alanında uzun yıllar çalıştım.”
Almancayı çok iyi bildiğini belirten Bucak, İtalyancasının ise zayıf olduğunu ekledi.
