İYİ Parti’de Meral Akşener dönemi kapandı. Akşener’in desteklediği ve 1980 öncesi ülkücü hareketin etkin isimlerinden Müsavat Dervişoğlu, partinin artık yeni lideri. Kurultayda Dervişoğlu çizgisinin aldığı galibiyet, akıllara “merkez sağ” olma iddiasıyla yola çıkan İYİ Parti’nin şimdi kendisini nereye koyacağı sorusunu getiriyor. Gazeteci Kemal Can ile İYİ Parti’deki koltuk değişiminden yola çıkarak, partinin geleceğini değerlendirdik. Can, “hür ve müstakil” olmak isteyen İYİ Parti’nin bundan sonraki süreçte hangi aktörle daha yakın olacağı üzerinden konuşulacak bir parti olacağı görüşünde.
Editör: Aliye Altınışık
31 Mart seçimlerine “hür ve müstakil” giren ve umduğunu bulamayan İYİ Parti’nin tarihi kurultayının yankıları sürüyor. İYİ Parti’nin kurucu lideri Meral Akşener‘in aday olmadığı kurultayı desteklediği isim, Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu kazandı. Dervişoğlu üçüncü turda 611; Koray Aydın ise 548 oy aldı. Şimdiyse gözler İYİ Parti’nin nasıl bir politika izleyeceğine, hatta bölünüp bölünmeyeceğine çevrildi. Gazeteci Kemal Can, ilk turda da üç adayın birbirine çok yakın oy aldığını hatırlatarak, “Kamuoyunda İYİ Parti’nin yaşadığı sorunlarla ilgili kafa karışıklığının delegelere de yansıdığını gösteriyor” dedi.
İYİ Parti’nin kurulduğu günden bu yana rota problemi yaşadığını, teşkilatlarının şekillenmediğini ve parti olamadıklarını söyleyen Can, “Adayların neyi temsil ettiği, birbirlerinden nasıl farklılıkları olduğu ve parti ile ilgili neyi önerdikleri muğlak kaldı. Adaylar kendilerine yapıştırılan etiketlerle anıldı. Örneğin Müsavat Dervişoğlu, Meral Akşener’in desteklediği isim; Koray Aydın, Mansur Yavaş’a yakın çevrelerin desteklediği isim; Tolga Akalın ise yenilikçi isimlerin desteklediği kişiydi. Müsavat Dervişoğlu’nun galibiyeti, kuvvetli bir değişim ve yenilenme fikrinin karşılık bulmadığının ve ne olacaksa mevcudun üzerinden şekilleneceğini gösteriyor” diye konuştu.
“Sorunların çözümü lider değişikliği ile olmaz”
Adaylardan hiçbirinin İYİ Parti’nin imajını birdenbire çözecek işaretler vermediğini düşünen Kemal Can, partideki sorunların çözümünün lider değişimi ile olmayacağı görüşünde: “İYİ Parti’nin buraya gelişinde bir lider sorunu vardı, fakat çözümü liderle olacak bir parti değil.”
Müsavat Dervişoğlu’nun merkez sağı toparlama fikrinin artık politik bir karşılık bulmadığını anlatan Kemal Can, “Bu partinin merkez sağ bir parti olmasından bağımsız olarak, gidip oturulacak bir merkez sağ patronluğu var mı? Tartışmalı. Olmayan bir şeyin partisi olduğunuzda sonuç almanız mümkün değil” ifadelerini kullandı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Seçimlere “hür ve müstakil” olma iddiasıyla giren İYİ Parti’nin bundan sonraki süreçte hangi aktörle daha yakın olacağı üzerinden konuşulacak bir parti olacağını anlatan Kemal Can, “İYİ Parti’nin geleceği, yapacakları kadar, diğer aktörler İYİ Parti’yi hesabının neresine yerleştiriyor, ona göre şekillenecek. Bu aktörlerden biri de Mansur Yavaş” dedi.
Yeni bir “milliyetçi lig” kurulur mu?
Zafer Partisi Sözcüsü ve İBB adayı Azmi Karamahmutoğlu‘nun “Yolu Türk milliyetçiliğinden geçen herkesle bir gün bir yerde kesişiriz, buluşuruz. Bu seçim arifesi olur, seçim sandığı olur, belki var olan iki bloklu, ittifaklı Türkiye siyasetinde belki üçünü bir bloğun, Milliyetçi İttifak bloğunun bir adımı da olabilir” sözlerini değerlendiren Can, “milliyetçi lig” önerisinin ne kadar gerçekçi olduğuna yönelik sorumu da şöyle yanıtladı:
“Müsavat Dervişoğlu, Ülkü Ocakları geleneğinden gelen ilk genel başkan. Muhsin Yazıcıoğlu örneği hariç, şimdiye kadar milliyetçi partilerin çoğunda ocaklı bir lider görmedik. Bu yüzden Müsavat Dervişoğlu, öze dönen bir tutum alabilir. İYİ Parti’yi merkeze açmak yerine, şu anda geleneğin MHP ile problemi olanları toparlamak isteyebilir. Zafer Partisi’nden İYİ Parti’ye çağrılar gelmeye devam edecektir fakat oradaki problem, Ümit Özdağ’ın kendisi. Özdağ’ın varlığı, camianın kendi içerisinde toparlanmanın adresi olarak öne çıkmasını engelliyor.”