Ruşen Çakır: “Bu fotoğraf iktidarın her an çatışmaya hazır olduğunu ve çatışmayı istediğini gösteriyor”

Kayda Değer’in bugünkü bölümünde iktidarın 1 Mayıs’ta Taksim’i engelleme ısrarından hareketle yarın (2 Nisan) yapılması beklenen AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile CHP Genel Başkanı Özgür Özel arasındaki görüşmeyi değerlendirdik. Kemal Can ve Ruşen Çakır, bugünün fotoğrafının Bozdoğan Kemeri’nin önünde çekilen fotoğraf olduğunu söyledi ve “Bu fotoğraf, bir Türkiye fotoğrafı” dedi.

Bugün 1 Mayıs. İşçiler ve emekçiler, AKP hükümetinin baskıcı politikalarına karşı ülkenin dört bir yanında 1 Mayıs için sokaklara çıktı. İstanbul’un Avrupa Yakası abluka altına alındı, polis Taksim’e yürümek isteyenlere Unkapanı’ndaki Bozdoğan Kemeri’nde sert müdahalelerde bulundu; 200’ü aşkın kişi gözaltına alındı.

1 Mayıs 2024, KRT muhabiri Umut Taştan‘ın polisin Bozdoğan Kemeri’nin önünde barikatlarla durduğu fotoğrafla akıllarda kalacak. Kemal Can, bu fotoğrafı “Herkesin ne taraftan bakarsa onu görebileceği bir fotoğraf” olarak nitelendirdi ve ekledi:

“Bu fotoğraf, bir Türkiye fotoğrafı. İktidarın genel olarak özgürlüklerin önüne çektiği seti anlatıyor. Çok sembolik ve senelerce hatırlanacak fotoğraflardan biri.”

1 Mayıs 2024. Bozdoğan Su Kemeri.
Fotoğraf: Umut Taştan/KRT

Ruşen Çakır ise bugün yaşananların “özgürlükleri koruyan anayasa yapma” iddiasının ardından geldiğini hatırlatarak, “Normal şartlarda bu sene, yani bu seçimin ardından oluşan havada muhalefetin ve sendikaların, toplumsal muhalefetin diyelim ama CHP’nin de Taksim’e yürüyebilme, Taksim’e girebilme imkanı daha fazla vardı. İktidar bunu istemedi, o belli oluyor” diye konuştu.

31 Mart seçimlerinden sonra AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın nasıl bir adım atacağını konuştuğumuzun altını çizen Çakır, “İktidar geri adım atmadı, oradaki sendikalar ve CHP geri adım attı. Belli ki şu aşamada çatışma görüntüleri istemiyorlar. Bu fotoğraf bize iktidarın her an çatışmaya hazır olduğunu, aslında çatışmayı da istediğini gösteriyor” dedi.

“Kanunsuz işlem yapan polislere Bozdoğan Kemeri’nin altına dizilmesi talimatını veren”

“Taksim inanından vazgeçilsin”cileri de eleştiren Kemal Can, kanunsuz işlem yapanların Taksim Meydanı’na çıkmak isteyen işçiler ve emekçiler değil; Bozdoğan Kemeri’nin altına dizilen polislere orada durun talimatı verenler olduğunu söyledi. 1 Mayıs’ın İşçi Bayramı olduğunu ve kutlamaların sendikaların öncülüğünde yapılması gerektiğini vurgulayan Kemal Can, “CHP’nin öne geçip korteji Taksim’e taşıması doğru bir tutum değil. Ama genel olarak da bir yöntem bulunabilmeliydi” dedi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Hak ve özgürlükleri savunmak başka, sığınmacı sorununu tartışmak başka”

Umut Taştan’ın fotoğrafının sosyal medyada viral olması ve akabinde bazı isimlerin, “bu kadar askeri sınırlara koysaydınız…” diye başlayan yorumlarını eleştiren Ruşen Çakır, “Böyle bir olayı tartışırken başka bir olayı alıp koymak elma armutun ötesinde bir şey, çok tatsız bir şey. Yani şimdi hak ve özgürlükleri savunmak bambaşka bir şey. Öte yandan da ülkedeki sığınmacı sorununu tartışmak bambaşka bir şey” ifadelerini kullandı.

Görüşme neden Beştepe’den AKP Genel Merkezi’ne alındı?

Gözler, yarın (2 Nisan) Erdoğan ile Özel arasında yapılacak görüşmede. Görüşmenin Beştepe’den AKP Genel Merkezi’ne alınmasının ne anlama geldiğini yorumlayan Çakır, “AKP Genel Merkezi’nde buluştuğunda partinin genel başkanı ile buluşuyorsun, partiler arası müzakere gibi” dedi.

Kemal Can ise Özel’in daha önce yaptığı açıklamalarda AKP lideri ile değil, cumhurbaşkanı ile görüşmeyi kastettiğini hatırlatarak şöyle konuştu: “Görüşmede getireceği maddeler Cumhurbaşkanı’nı sunacağı dosyalar ise bunu AKP Genel Merkezi’nde yapmak doğru değil. Ama Erdoğan’ın yapmak istediği gibi anayasa pazarlığı ya da müzakeresi yapacaksan, bunu da külliyede yapmak doğru değil. Bakıldığında Özel, şu andaki görüntü itibarıyla avantajlı gibi gözüküyor.”