Sezon başında Fenerbahçe’den Real Madrid’e giden Arda Güler’in röportajını izlediniz mi? 19 yaşındaki oyuncu, Kafa Sports’ta gazeteci Candaş Tolga Işık’ın sorularını cevapladı. Özellikle Süper Lig’in tempo problemine ve bunun sakatlıklara yol açtığını dillendirdiği kısma dikkat!
Candaş Tolga Işık’ın “Türkiye Süper Ligi ile İspanya La Liga arasındaki fark nedir?” sorusuna verilen cevap bayağı düşündürücü ve tüm takımların hakem probleminden önce yüzleşmesi gereken bir gerçek.
Arda Güler: “Aradaki en büyük fark tempo. Top ne kadar çok sahada kalırsa insanlar o kadar daha fazla koşar… Türkiye’de antrenmanlar da Süper Lig’e yetecek kadar. Buradaki tempo farkı yüzünden sakatlandım. Hatta bakarsanız Türkiye’den yurtdışına giden oyuncuların sakatlandığı göreceksiniz…”
Peki Arda Güler haklı olabilir mi?
Trabzonspor futbolcusu Ahmetcan Kaplan 18 yaşındayken, 21/22 sezonunun bitimiyle Hollanda devi Ajax’a transfer oldu. Daha önce sadece koronavirüs yüzünden 14 gün yeşil sahalardan uzak kalan genç defans oyuncusu, Hollanda’ya ayak bastığı günden itibaren önce çapraz bağlarından, sonra da diz dış bağlarından sakatlandı ve toplam 384 gün kaçırdı. En çok gelişme kaydedeceği dönemi rehabilitasyon ile geçirdi.
Yunus Emre Konak’ı hatırlayacaksınızdır. Sivasspor’da oynarken The Guardian’ın en iyi 60 genç futbolcu listesine girmişti. 23/24 sezonu devre arası transfer döneminde İngiltere Premier Lig ekibi Brentford’a transfer oldu. Brentford’un şöyle de bir önemi var; futbolda istatistik devrimini yapan takımların öncülerinden. Öyle ki Matthew Benham kulübü satın aldığında takım İngiltere 3. Lig (League One) seviyesindeydi. Brentford, 2014-2015’te Championship’e yükseldi. Takımın İngiliz futbol piramidinin en üstüne çıkması toplam dokuz yıl sürdü. Tüm transferleri o kadar ince eleyip sık dokuyorlar ki, Yunus Emre Konak’ın bu filtreden geçmesi ayrı bir mutluluk kaynağıydı. Fakat hesaplamadıkları bir şey oldu ve 18 yaşındaki genç orta saha, antrenmanda girdiği ikili mücadele sonrası sakatlandı. Sakatlığının ardından çekilen MR sonucunun ardından genç oyuncunun üst ayak tendonunun koptuğu belirlendi.
Şu an Fenerbahçe’de forma giyen 26 yaşındaki Cengiz Ünder de Altınordu’daki performansının ardından Başakşehir’e transfer olmuştu. İstanbul takımındaki hücum katkısı ona İtalya Serie A takımı Roma’nın kapılarını açtı. 16/17 sezonunun sonunda İtalyan takımına geçen milli futbolcu, performansıyla ekşisözlük’te “yürüyedur çocuk” jargonunu yarattı lakin pek de yürüyemedi. Transfermakt verilerine gören Cengiz, üç yıllık Roma kariyerinde 40’a yakın maç kaçırdı. Sonra sırasıyla Leicester City ve Olimpik Marsilya’ya kiralanan futbolcunun şu an için son durağı Fenerbahçe. Sarı-lacivertlilerdeki sakatlıkla kaçan 60 günü saymazsak, geri kalan 5 sezonda Cengiz toplam 14 sakatlık sebebiyle toplam 220 gün ve 53 maç kaçırdı.
17/18 sezonu UEFA Şampiyonlar Ligi’nde ülke tarihinde bir ilki başaran Beşiktaş; Portekiz’den Porto, Almanya’dan Leipzig ve Fransa’dan Monaco’nun yer aldığı grubu namağlup 14 puan ile lider tamamladı. O sezonun hem ligdeki yolculukta, hem de Avrupa’daki yolcukta en değerli oyuncularının başında Cenk Tosun geliyordu. UEFA Şampiyonlar Ligi’nde oynadığı 6 maçta (gruptan çıkmanın garanti olduğu Leipzig maçında sadece 10 dakika süre aldı) 4 gol-2 asistlik katkısı İngiltere Premier Lig takımlarının ilgisi çekti.
17/18 sezonu kış transfer döneminde Everton’ın 22,5 milyon euro gibi rekor bir ücretle kadrosuna kattığı milli yıldız, giderken kolunun altında götürdüğü turşu bidonunu bitiremeden geri döndü. Yıldız forvet daha fazla forma giymesi için 19/20 sezonu devre arasında kiralandığı Crystal Palace’ta mart ayındaki bir antrenmanda ön çapraz bağlarını kopardı. Cenk maalesef üç sezonluk İngiltere kariyeri boyunca 50’ye yakın maç kaçırdı.
21/22 sezonu öncesi İngiltere Premier Lig ekibi Watford’a kiralanan Ozan Tufan’ın şu sözleri Arda Güler’i destekler nitelikte: “Türkiye Ligi’nde futbol biraz duruyor sahada. Yere yatan futbolcular, zaman geçirmeler… Premier Lig’e geldiğim günden beri top taca çıksın diye bazen dua ediyorum nefes almak adına”
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Şu ana kadar yazdığım birçok sakatlık Arda Güler’in de dediği gibi hep antrenmanlarda oldu ve geneli darbeye bağlı değildi. Sakatlık konusunda zihinsel problemler hariç, iki tip var. Darbeye bağlı ve darbeye bağlı olmayan. Darbeye bağlı sakatlıklar eğer kırık veya yırtılma ile sonuçlanmadıysa genellikle basit tedaviler ile iyileştirilebiliyor. Darbeye bağlı olmayan sakatlıklar ise kas gruplarında meydana gelen zedelenmelerden kaynaklı olarak ciddi bir rehabilitasyon süresine ihtiyaç duyuyor. Hatta çoğu zaman sporcunun kariyer planlamasına etki edecek ameliyatlar bu sakatlıklar sonunda kaçınılmaz oluyor.
Türkiye Süper Ligi’nin en büyük problemi ne hakemdir ne de yöneticiler. Ülke futbolundaki esas sorun topun oyunda kalmamasıdır. Süper Lig’in 29. haftasında oynanan Fenerbahçe-Pendikspor maçı uzatmalarla 114 dakika sürdü ve top oyunda sadece 47 dakika kaldı. Özellikle Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray maçlarında top oyunda ortalama olarak 52 dakika kalıyor. Hani klişe bir söz var ya: “Süper Lig çok fiziksel bir lig” diye aslında olması gereken “Süper Lig faullü bir lig”. Top oyunda kalmadıkça oyuncuların maç temposu Avrupalı meslektaşlarına göre geride kalıyor. Maç temposu olmayan oyuncunun, antrenman temposu da günü kurtaracak kadar oluyor. Sonuçta da bizim ligimizden giden futbolcuların birçoğu adaptasyon dönemini sakat olarak geçiriyor.
19 yaşında, dünyanın en büyük kulübünde forma giyen Arda Güler maalesef haklı… Bu tempo farkını EURO 2024’te de umarım yaşayamayız…
