Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Sözcüsü Ayşegül Doğan, Kobani davası kararından sonra toplanan MYK’nın ardından konuştu. Doğan, “18 Mayıs’ta ‘herkes için demokrasi, herkes için özgürlük’ diyerek Adana, Diyarbakır ve İstanbul’da bir araya geliyoruz” dedi.
DEM Parti Sözcüsü Ayşegül Doğan, partisinin MYK toplantısının ardından Kobani davasında verilen kararlara ilişkin konuştu. Doğan 18 Mayıs’ta “herkes için özgürlük, herkes için demokrasi” diyerek üç şehirde halk buluşması düzenleyeceklerini açıkladı:
“Adana’da Barbaros Mahallesi temsilcilik önünde saat 17.00’de. Diyarbakır Dağkapı’da saat 16.00’da ve İstanbul Esenyurt Meydanında saat 17.00’de bir araya geliyoruz. Buradan bu çağrıyı yineliyorum, bu sesi hep birlikte yükseltmezsek, itirazımızı birlikte ifade etmezsek; Gezi’den Kobani’ye, Can Atalay’dan Kavala’ya tüm eşitsizliklere ve adaletsizliklere karşı ortak ses çıkaramazsak korkarım bizi daha zor günler bekler. Ama ortak mücadele tarihi de göstermiştir ki bugüne kadar bu zor günleri yan yana gelerek ve sesleri çoğaltarak alt etmeyi başardık.”
“Nasıl bir yumuşamadan bahsedebiliriz?”
Doğan, muhalefette ve halkta 16 Mayıs’ta yapılan Kobani davasının karar duruşmasındaki gibi bir desteğin olduğu takdirde 400 yılı aşkın bir cezalandırmadan bahsedilmeyeceğini vurguladı:
“400 yıl ceza verilmiş. Yumuşama siyaseti emarelere buysa normalleşmeyi düşünemiyoruz. Nasıl bir yumuşamadan bahsedebiliriz? Mahkûmiyet kararlarının hukuken hiçbir karşılığı yok. Her defasında hukukun işletilmediğini söyledik. Bu talimatlı mahkemeler dahi bu gerçeğin üstünü örtecek bir karar veremedi.”
- Kobani davası henüz bitmedi: Tahliye edilenler “Mücadeleye devam” dedi
- Kobani davasında sanıklara ceza yağdı: Selahattin Demirtaş’a 42 yıl hapis cezası
“Hukuku hiçe sayan mahkemeler dahi bu bağlantıyı kuramıyor”
Doğan, HDP’li siyasetçilerin 6-8 Ekim’deki protestolara katılan insanların hayatlarını kaybetmesinden, mala zarar vermekten ve diğer pek çok suçtan beraat ettiğini belirterek “Hukuku hiçe sayan mahkemeler dahi bu bağlantıyı kuramıyor ama Cumhurbaşkanı Erdoğan, mitinglerde, meydanlarda bu siyasetçilerle ilgili, partimizle ilgili böyle bir algı yaratmaya çalıştı. Bir güç tahkimi için yıllarca bu propagandayı yaydı. Devletin bütün imkânları bir siyasi parti lehine kullanıldı” diye konuştu.
- “Siyasette yumuşama” Kobani davasına yansıyacak mı? | Av. Altay: “AKP, MHP’li kadroları budamaya çalışıyor, dosyada olumlu gelişme olabilir”
- Kobani davasında karar açıklanırken Meclis’i yöneten Sırrı Süreyya Önder: “AK Parti’nin ilerideki yargılanmasının ön iddianamesi”
“Kobani davası Türkiye’nin kendisine kurulmuş bir kumpas”
İçişleri Bakan Yardımcısı Bülent Turan’ın kararlar açıklanmaya başladığı an X üzerinden paylaşım yapmasını eleştiren Doğan, “Demek ki neymiş, Kobani davası bir kumpasmış ama sadece Kürt siyasetçilere değil Türkiye’nin kendisine kurulmuş bir kumpas” dedi.
“Muhalefet mücadele verseydi, HDP’li siyasetçiler içeride olur muydu?”
Doğan, Kobani davasına kadar gelen süreci özetledi ve muhalefetin mücadele etmediğini söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Biz buraya nasıl vardık? Buraya varırken muhalefet daha bir arada, daha ortak, daha birleşik bir mücadele verseydi ve beraber ses yükseltseydi, bugün HDP’li siyasetçiler içerde olur muydu? Hepimiz biliyoruz ki bu siyasetçileri içeride bunca yıl rehin tutmalarına izin vermeyecek tek güç bizim ortak mücadele gücümüzdür.”
