Eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş cinayetine ilişkin açılan davanın ilk duruşmasının üçüncü oturumu 3 Temmuz’da yapıldı. Tüm hafta devam edecek davanın dördüncü oturumu saat 09:12’de başladı. Bugünkü oturumda sanıkların avukatları mahkemeye savunma verdi. 22 sanığın tamamının ifadesinin alındığı davada, 19 sanık avukatı da savunmaları yaptı. Dönemin Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı da savunma yaptı. Ayşe Ateş konuya ilişkin ifadesini verdi.
Davanın ilk duruşmasının dördüncü gün oturumunu Medyascope muhabiri Mahir Bağış takip etti. Ben Medyascope editörü Cenk Narin, bugünkü gelişmeleri gün boyu size aktardım.
16.30 – İlk davanın dördüncü oturumu sona erdi.
14.58 – Duruşmaya 15.20’ye kadar ara verildi.
14.46 – Ateş ailesinin avukatlarında ve Sinan Ateş’in 20 yıldır arkadaşı olduğunu belirten Şeyda Şahin:
“Sinan Ateş bir akademisyendir aynı zamanda önemli bir siyasi kişiliktir. 2023 yılında ayrılan Olcay Kılavuz dosyası var. 2022 yılında Ülkü Ocakları Genel Başkanı Ahmet Yiğit Yıldırım var bu dosyada. Talha Atalay, Murat Kırılıç, Suat Yılmazbozu diye bir isim var. Bunlar bizim belgeleri olabildiği için tespit edilmişler. Soruşturmanın bir bütün olması, gerek sanık müdafileri gerekse müşteki vekilleri olarak hepimizin hukukçu olarak baktığımız da bu dosyanın kısıtlılık kararı hiçbir şekilde kalmamıştır. İlk soru Olcay Kılavuz’a yönelikti ve ‘İddianemeyle sınırlıdır sorular’ diye ikaz geldi. Ben bu soruyu sorabilmeliydim. Bizim soru sorma hakkımız sürekli olarak abluka altına alındı. Hiçbir şekilde soru soramadık. Dosya içine giren 2 tane araç var korkmayalım adalet yerini bulsun. AT ve DB plakalı iki tane araç vardır. Bu iki araç milyonlarca tesadüf şeklinde sürekli peşpeşe gezmiştir. Biz bu araçların kimlere ait olduğunu sorgulamaktan neden korkuyoruz. Evet bu araçlar MHP’ye aittir. MHP tarafından alınıp Ülkü Ocakları’na tahsis edilmiştir. Makamlarla, partilerle bir işimiz yok.”
14.10 – Ateş ailesinin avukatlarından Kürşat Ergün:
“Aynı cinayet vakası ile ilgili iki dosya bulunmakta. Bir tanesi soruşturma aşamasında bir tanesi de bizim önümüzde. Bu yüzden sormamız gereken birtakım soruları soramıyoruz. Bu dosyanın bozulacağı daha iddianamenin kabul edildiği anda belliydi. Ayıramayacağınız dosyaları ayrı ayrı görmeye çalışıyoruz. Sinan Ateş’i bu saatten sonra kimse geriye getiremez. Ancak Sinan Ateş eylemine karışan kişilerin cezalandırılmadığı takdirde rahat uyku uyuyamayacağız.”
13.36 – Olay yerinde Sinan Ateş’in yanında yer alan Selman Bozkurt da ifadesini verdi.
“Rahmetli abim Sinan Ateş benim öz halamın oğlu, aynı zamanda bacanağımdır” diyerek sözlerine başlayan Selman Bozkurt, olay gününe ilişkin detayları anlattı:
“Ahmet Keçik ve Sinan Ateş ile cuma namazına giderken ‘Bana saldırabilirler’ diye bizi uyardı. Camide belinde iki silah olduğunu söyledi, benden birisini almamı istedi. Ofisin bulunduğu sokağa doğru girdik. Arabaların arasından şahıs çömelir vaziyette abimin karşısına çıktı ve ateş etmeye başladı. Ben abime müdahale etmek için yeltendim, sonra bana ateş etmeye başladı. Bu sırada sürekli ateş halinde şahıs. Şahsın ateş ettiğini gördüğüm için havaya bir-iki el ateş ettim. Abimi öyle gördüğüm zaman dizlerimin üzerine yığıldım. Sonrasında Ahmet, ‘Abi silah kurulu bir şey olur’ diyerek silahı aldı. Şahıs hedef falan gözetmeden abime ve bana da çok sayıda ateşte bulunmuştur. En az 10 el ateş etmiştir. Rahmetli abim Sinan Ateş’in küçük kızı Zeynep Banu Çiçek, bana ‘dayı’ der. Laf arasında ‘Dayı babama ne oldu, melek mi oldu?’ diye sordu, ben cevap veremedim, buradaki şahıslar versin.”
13.30 – Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş’in eksik kalan ifadesiyle duruşma devam ediyor.
Azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanan Doğukan Çep’in, kızını mahkemede tehdit ettiğini söyleyen Saniye Ateş, “Doğukan denen çocuk hâlâ kızıma bakarak el işaretleri yapıyor. Kızımı da mı öldürmek istiyorlar? İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz ve Ahmet Yiğit Yıldırım bunlardan şikâyetçiyim. Devlet Bahçeli’nin benim oğlumun katillerini bulmasını istiyorum” dedi.
Sanıklara seslenen Saniye Ateş, “Çocuklarınız rahat yaşıyor mu, siz rahat yatabiliyor musunuz? Selman Bozkurt’a yıkmaya çalışıyorlar cinayeti. Bilse ki abisi onu kesip doğrayacak, ‘Tamam abi’ derdi. Hiç kimse boşuna kimsenin üstüne atmaya kalkmasınlar. Madem kalem kırabiliyorlar, devletten büyük mü bunlar? Kaç tane daha Sinan’ı öldürecekler? Bana neden oğlumu öldürdüklerini açıklayacaklar. Benim ciğerim delik hakim bey” diye konuştu.
Sinan Ateş’in çelik yelekle gezmek zorunda kaldığını belirten Saniye Ateş, “Ne istediler? Bu kadar masum (sanıklar) nasıl bir araya gelmiş. Hepsi ne kadar masummuş bunların. Herkes beş vakit namazındaymış, Allah yolundaymış. Kimin zerre kadar bu olayda dahli varsa Allah bin beterini yaşatsın. Gelinim neden çelik yelekle dolaşmak zorunda? Kadınlara da mı artık musallat oluyorsunuz?” dedi.
12.10 – Duruşmaya 13.05’e kadar ara verildi.
12.05 – Mahkemede dinlenen Sinan Ateş’in kardeşi Sevda Ateş Yörükoğlu:
“Planlı, organize bir şekilde benim kardeşimi katlettiler. Bu da Ahmet ve Olcay’ın talimatıydı. Sinan’ı öldürdüklerini sanıyorlar. Ölümsüzleştirdiler farkında değiller. Bütün akrabalarımız Sinan’ın tehdit aldığını biliyor. Emrullah Kaplan’ın abisi Sinan’ı aradı, Sinan ‘Abi ben de değil sizin katiliniz bana bulaşmayın’ dedi.
Özyağcı, Sinan’ı öldürdüğünü söylüyor, Doğukan azmettirdiğini söylüyor. Sinan’ın katili ne Doğukan ne Eray. Bunları MHP’nin içinde olan insanlar yaptı. Silah Eray’ın elindeydi ama kardeşimin katili MHP’nin içinde. MHP’ye sızmış o insanlarda aranmasını istiyorum kardeşimin katilinin.”
12.01 – Selma Ateş Kazanç, Sinan Ateş’in babasıyla aralarında geçen bir diyalogu şu sözlerle anlattı:
“Babama, ‘Ben bıraktım bunlar bırakmıyor, bunların derdi benim canımla’ dedi. İzzet Ulvi Yönter, Semih Yalçın, Olcay Kılavuz, Ahmet Yiğit Yıldırım’ın isimlerini saydı Sinan. Benim kardeşimin yanına yaklaşamayan adamlar. Cebinde 500 TL para yok (Doğukan Çep), kardeşime 650 bin lira para vermiş.”
Sanıkların sunduğu ifadeleri hatırlatan Selma Ateş Kazanç, “Şimdi bakıldığında bizler suçluyuz, Sinan Ateş’in ailesi Sinan Ateş öldürüldüğü için suçlu. Karşı tarafın yakınları arabamı çizdiler. Bırakın arabayı beni öldürseniz umurumda değil. Benim burada olan 22 kişiyle bir derdim yok. Derdim yukarıda kardeşimin katlini planlayanlarla” dedi.
Sanıklara seslenerek konuşan Selma Ateş Kazanç, şunları söyledi:
“Şimdi gözüme bakamıyor musunuz? Katil değilseniz sonuçları ortaya çıkar. Ama siz evlat acısı yaşamadınız, ‘Evlat acısı yaşayın’ demiyorum çünkü onların günahı yok, günahı siz çekeceksiniz. Neye dahil olduysanız gelin ifade edin. Düşünebiliyor musunuz, ben kardeşimin ölüm videolarını izledim. Benim elimde doğdu, büyüdü o çocuk. Bu nasıl vicdandır. Kardeşimin son nefeslerini izledim. Bunu videolara çektiler.”
11.59 – Eski Mersin Ülkü Ocakları Başkanı Çağrı Ünel’e yapılan saldırıyı anlatan Ateş Kazanç, “’Korkun mu var mı?’ diye sorarsanız, bunlardan daha delikanlı birisiyim. Sinan, ocak başkanlığını bıraktığından itibaren sürekli tehditler alıyordu. Makedonya’ya gidiyor. Dönüşte Sinan’a pusu atacaklar, kalabalık olduğunu görünce vazgeçiyorlar” dedi.
11:57 – Sinan Ateş’in kardeşi Selma Ateş Kazanç, mahkemede konuşuyor:
“Tüm sanık ve avukatlarından özür diliyorum. Sinan Ateş’in bir kiralık katil tutup kendini öldürtüp sizin de burada boşuna olduğunuz ortaya çıktı. Biz kimseye medya şovu yapmıyoruz. Adalet arıyoruz. Sinan Ateş benim kardeşim. Keşke hiçbiriniz bu olaya dahil olmasaydınız.”
Selma Ateş Kazanç, şöyle devam etti:
“Ben Ülkü Ocakları’na da iftira atmam, MHP’ye iftira atmam, Alparslan Türkeş’in izinde yürümüş kişileriz. Sinan apar topar Devlet Bey tarafından Ülkü Ocakları’na atandı. Bir gün yine Devlet Bey Sinan’ı aradı, ‘Oğlum seninle konuşmam gerekiyor’ dedi. Sinan’a söylemiş olduğu bir söz var, Devlet Bey açıklasın bunu. Sinan görevinden istifa etti. Ülkü Ocakları’ndan istifa eden ilk insan. Büyükataman’ın danışmanı Serkan Akın, ‘Sinan’ı zorluyorlar bu konuya el at’ diyor, Büyüataman, ‘Bir şey olmaz en fazla bir tokat atar giderler’ diyor.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
11:57 – Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, duruşmayı takip etmek için mahkeme salonuna geldi.
Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, Ayşe Ateş’in mahkemede isimlerini verdiği İzzet Ulvi Yönter ile Semih Yalçın’ın mahkemede dinlenmesinin “zaruret” olduğunu söyledi
11.27 – Ayşe Ateş’in beyanıyla duruşma devam ediyor. Ateş, hiçbir suçlunun başsağlığı dileğini kabul etmediğini söyledi, “Bugüne kadar anlattığınız kumpası, senaryoyu sabırla dinledik. Şimdi mahkeme gerçekleri dinlesin. Üç gün karşımızda türlü türlü yalanlarla, bilirkişi raporunun işlerine geldiği kısmı reddederek savunma yaptılar. O kadar ileri gittiler ki ‘Sinan’ı Selman vurdu’ dediler. Sinan’ı kimin vurduğu da kimin vurdurduğu da belliyken utanmadan ona canını feda eden adamı katil çıkarmaya çalıştılar” dedi.
Ateş şöyle devam etti:
Bu kamera kaydında kiralık katil Özyağcı, Sinan’ın üst kısmına doğru ateş ediyor. Sinan bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor. Eğer ayaklarına sıksaydı hareket ederdi, tepki verirdi. Selman arabanın arkasında giderken elini beline atıyor. Siz ne anlatıyorsunuz? Kime anlatıyorsunuz? Üç gündür burada tiyatro oynuyorsunuz, insanlık dersi veriyorsunuz, devletin namusuna leke sürüyorsunuz. Selman, Sinan’ın yol arkadaşıdır, katil değildir.”
Katilin belli olduğunu dile getiren Ateş, “Kiralık katil Özyağcı ve Çep, öldürülmesi için azmettirenler, eşimin defalarca dile getirdiği ‘Olcay Kılavuz ve Yıldırım beni öldürmek için kiralık katil arıyorlarmış’ ifadelerini Şubat 2022’den bu yana defalarca bana söylemiştir” diye konuştu.
“Orhun Haber” isimli bir internet sitesinin “Bir ihanet ateşi” başlıklı haberiyle Sinan Ateş’le ilgili karalama kampanyasının başlatıldığını dile getiren Ayşe Ateş, “Ülkü Ocakları Başkanı’nın izni olmadan hiç kimse hiçbir şey yapmaz. Ahmet Yiğit Yıldırım’ın talimatıyla eşim hakkında karalama kampanyası başlatıldı. Bu süreç eşimin katliyle sonuçlandı. Bu işin fitilini ateşleyen Mersin olayıdır. Çağrı Ünel, eşimin çok yakın arkadaşıdır. Tehditler gün geçtikçe arttı. Akşam telefonda Çağrı ile görüştü, ‘Bunlar iyice azıttı, kendine dikkat et Çağrı’ dedi. Ertesi gün Çağrı Ünel’e Yıldırım’ın talimatıyla 11 kişi saldırdı. Ünel de kendini korumaya çalışırken bir refleksle ateş etti ve sonucunda da Emrullah Kaplan isminde birisi vefat etti. O çocuğun katilleri de Yıldırım ve dahil olan Ülkü Ocakları’dır” dedi.
Ayşe Ateş, MHP’ni ve Ülkü Ocakları’nın içine sızmış suç çetesini hedef aldığını vurguladı, “Ünel olayından sonra Sinan’a ‘Bunların gözü dönmüş, bunlar her şeyi yapar, bırak bu işleri’ dedim. Sinan kabul etmedi. Sayın Cumhurbaşkanımıza da ifade ettim, ‘Devletim beni korur, eğer beni öldürürlerse bundan en çok devletim zarar görür’ dedi. Devletin namusuna, haysiyetine leke sürdüler” diye konuştu.
Eşinin hiçbir gerekçe gösterilmeden Bahçeli tarafından görevden alındığına dikkat çeken Ateş sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kendisinden halen bir açıklama bekliyorum. Bundan sonra söyleyeceğim şeyleri bugüne kadar söylemedim çünkü beni de öldürürler diye korktum.
Ayşe Ateş ifadesinde “Sinan, bu tehditler başladığından bana aslında ‘İzzet Ulvi Yönter ile Semih Yalçın benim öldürülmem için Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz’a talimat vermişler onlar da kapı kapı kiralık katil arıyorlarmış’ dedi” diye konuştu.
Ateş şöyle devam etti:
“Ben kocamın katilini nerede arayacağım. CHP’liler mi saldırdı, DEVA Partililer mi bir otobüs dolusu adam gönderdi, Ümit Özdağ mı gönderdi? Ayrılan 17 kişilik bir dosya var. Bir cinayet 2 dosya. Suça dahli olanların hiçbir şekilde beraat etmemesi gerekir. Sadece suçluları, kiralık katilleri hedef alıyorum. Torbacılar, ayakçılar burada oturmuş asıl failler dışarıda geziyor. ‘Yok kurşunun açısı böyleydi, bilmem ne’ neyin masalını anlatıyorsunuz siz? Ama bu devlet namusunu temizleyecek.”
11.17 – Ayşe Ateş ifadesinde “Sinan, bu tehditler başladığından bana aslında ‘İzzet Ulvi Yönter ile Semih Yalçın benim öldürülmem için Ahmet Yiğit Yıldırım ile Olcay Kılavuz’a talimat vermişler onlar da kapı kapı kiralık katil arıyorlarmış’ dedi” diye konuştu.
10:48 – CHP Genel Başkanı Özgür Özel Sincan’da konuştu, “Saniye Ateş, Ayşe Ateş’in gözyaşlarında boğulacaksınız” dedi.
10.45 – Saniye Ateş’in fenalaşmadan önce verdiği ifadesi şöyle:
“Çok şükür demek isterdim. 18 aydır öldüm öldüm dirildim. Dört gündür 22 kez daha öldüm. ‘Ana benim kalemimi kırdılar, bana suikast düzenleyecekler’ dedi. Bir gün sırtında çelik yelekle geldi. ‘Benim ipimi çektiler ana’ dedi. 10 yıl İsmet Büyükataman’ın danışmanlığını yaptı. İsmet Büyükataman benim evime gelmiş gitmiş birisi… Ben ne kadar dayanırım bilmiyorum. Bu kadar mı zalim bu insanlar? Cezaevinde olanların çocukları babalarının yüzüne hasretmiş, benim torunlarım hiç göremeyecekler babalarını.”
10.35 – Sinan Ateş’in annesi Saniye Ateş, ifade verirken fenalaştı. Duruşmaya saat 10.50’ye kadar ara verildi.
10.20 – Ankara Cinayet Büro Amiri Mustafa Ensar Aykal’ın avukatı Aziz Bingöl savunmasını yaptı. Üç dakikalık sorgu neticesinde müvekkilinin tutuklandığını belirten Bingöl, “İlk sorulan sorulardan bir tanesi, cinayetten bir gün önce Demirbaş’ı ne için aradığı. Biz şu anda dosyaya hiçbir tane yeni delil sunmayacağız. Emre, Tolgahan ve Aykal’ın baz ve HTS kayıtları çıkarıldığında toplam 15 görüşme var. ‘İpini çekmişler’ mevzusu… Hem Türkçe gramer olarak, hem zamir olarak savunmada anlattık” dedi.
“Demirtaş’ın ipi çekildi”, “AKP’li büyükşehir belediye başkanlarının ipi çekildi mi?”, “Kılıçdaroğlu Ekrem İmamoğlu’nun ipini çekti”, “Kılıçdaroğlu’nun ipi çekildi diyorlar” gibi haberlerin olduğunu anlatan Bingöl, “Buradaki herkes için örgüt şeması kurulmaya başlanmıştır. Bu nedenle kişiler eylemleriyle değil o örgüt şemasıyla ele alınmaktadır” dedi.
Demirbaş ile Aykal’ın Ateş ölmeden önce toplamda dokuz kez görüştüğü belirtilen raporu hatırlatan Bingöl, “Müvekkilimin cinayete ilişkin hiçbir eyleme müdahil olmadığı gibi cinayetin aydınlatılması için çaba sarf etmiştir” diye konuştu.
Adalet arayanların dahi yanlış kişiyi suçladığını iddia eden Bingöl, “Durdu Özer seçimden sonra hiçbir evraka imza atmıyor. Durmuş Ali Kaya ise ‘e-imzalıdır’ yazıyor belgelerin altına ama imza kodu yok. Sanki sadece Aykal yargılanıyor gibi sadece Aykal suçlanıyor. Emre Yüksel dosyaya dahil edilecek diye herhalde bizim dosyamız araştırılmıyor ya da Tolgahan’ın yazışmaları doğru çıkacak diye bizim dosyamız araştırılmıyor” dedi.
Gazeteciler ve savcılar hakkında suç duyurusu bulunacaklarını kaydeden Bingöl, Aylak’ın tahliyesini talep etti.
09.12 – Sinan Ateş davasının dördüncü günü saat 09.12’de başladı.
08.40 – Ayşe Ateş duruşma öncesi konuştu: “İfadem bölünürse milletimize seslenerek anlatacağım”
08.40 – Ayşe Ateş duruşma öncesi konuştu: “Bu ifademde Sinan hayattayken yaşadıklarımızı anlatacağım”