Ayşe Ateş duruşma öncesi konuştu: “İfadem bölünürse milletimize seslenerek anlatacağım”

Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in davası görülmeye devam ediyor. Davanın ilk duruşmasının 4. oturumu öncesi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, mahkemede ifade vermeden önce adliye önünde açıklama yaptı. Ateş, “Eğer bugün mahkeme başkanı, ifademi böler, ‘Bunların duruşmayla ilgisi yok’ derse ifademi siz değerli basın mensupları önünde aziz milletimize seslenerek vereceğim” dedi.

Ankara’da uğradığı silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitiren eski Ülkü Ocakları Genel Başkanı Sinan Ateş’in davasında ilk duruşma devam ediyor. Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza ve İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen ilk duruşmanın dördüncü oturumu öncesi Sinan Ateş’in eşi Ayşe Ateş, suikastın nasıl gerçekleştiğini bir kez daha anlattı. Sinan Ateş’in öldürülmeden önce tehdit edildiğini bildiren Ateş, ifade vermeden önce konuştu.

Ayşe Ateş “Saçma sapan zırvalarla bizi üç gündür oyalıyorlar. Bugün canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Bildiğim hiçbir şeyin sır kalmasını istemiyorum, ölürsem de benimle gitmesini istemiyorum” dedi.

Ateş, duruşma salonunda yaşananları günlerdir sessizce izlediğini belirtti ve “Avukatımız dışarı çıkarılıyor, duruşmayı izleyenler salondan kovuluyor. Mahkeme heyetinin mükellefiyeti; buradaki sanıkları, tanıkları, müştekileri tek tek dinlemek, anlatılanları kayda geçirmektir. Mahkemede soru sormamız engelleniyor. Saçma sapan zırvalarla bizi 3 gündür oyalıyorlar” diye konuştu.

Ateş, mahkemede ifadesinin bölünmesi halinde basın mensuplarının karşısına çıkacağını ve bildiklerini orada anlatacağını söyledi:

“Eğer bugün mahkeme başkanı, ifademi böler, ‘Bunların duruşmayla ilgisi yok’ derse ifademi siz değerli basın mensupları önünde aziz milletimize seslenerek vereceğim.”

Bildiği hiçbir şeyin sır kalmasını istemediğini söyleyen Ateş, “Müdafiler duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya’da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan isimli şahsın yazdığını iddia ettiler. İddiaya göre ben de onlara hizmet ediyormuşum. Bu; MHP ve Ülkü Ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş. Böyle arsızlık, böyle kurnazlık tarih boyunca görülmemiştir” diye konuştu.

Ateş şöyle devam etti:

“Sinan Ateş’e ölmeden önce Ülkü Ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar orada dururken arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken deliller de aynı merkezi işaret ederken kocamın katilini nerede arasaydım? Sinan’ı CHP’liler mi tehdit etti, arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı, dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi, ofisinin önüne Zafer Partililer mi bir araba adam yolladı? Şimdi müdafiler diyorlar ki senaryoyu Mustafa Özcan yazıyor.”

“Kamera kaydında ne var?”

Sinan Ateş’in öldürülmesine ilişkin güvenlik kamerası kaydına dikkat çeken Ayşe Ateş, “Kamera kaydında ne var? İzlemeyenler için anlamayanlar ve anlamak istemeyeneler için bir kez daha anlatıyorum. Kiralık katil arabanın arkasından çıkıyor, silahını Sinan’ın vücuduna doğrultup, üst kısmına doğru ateş ediyor. Sinan ne ayağından vurulan bir insanın refleksini veriyor ne de başka bir hamlede bulunuyor. Sadece bilinci kapalı bir şekilde yere düşüyor ve hareketsiz kalıyor. Yere düşen bir insan ayağından vurulduysa bir refleks vermez mi?” dedi.

Ateş, akıl ve mantık dışı ifadelerle saçma sapan zırvaların kendilerine 3 gündür dinletildiğini söyledi. Ateş, “Sonrasında Sinan düşerken kiralık katil Erol Özyağcı, Selman’ı da vuruyor. Selman can havliyle kaçıyor, kaçarken eli silahına gidiyor, silahı elinde değil, elini beline atıyor. Bunlar kamera kaydında görünüyor. Kiralık katil devam ediyor, önüne doğru bir adım atıp Sinan’a ateş ediyor, Sinan’ı etkisiz hale getirip kaçıyor. Selman geri döndüğünde ise Sinan’ın cansız bedeniyle karşılaşıyor ve dizlerinin üstüne çöküyor” diye konuştu.

“Çocuklarımı annesiz bırakmaktan korktum”

Ayşe Ateş, duruşmada vereceği ifadede Sinan Ateş’e hayattayken yaşatılanları anlatacağını söyleyerek, “Sinan’ın bana anlattıklarını, canilerin bize yaşattıklarını anlatacağım. Hem de hiçbir ismi pas geçmeden, tıpkı ilk gün hastanede savcıya verdiğim ifadede yaptığım gibi, o ifadeyi bilenler gayet iyi biliyor. O günden sonra yakın arkadaşlarım bana şöyle söylediler; Ayşe bu isimleri söyleme seni de yaşatmazlar. Sen Sinan’ın sana söylediği alt kademedeki isimleri ver, diğerlerini devlet ortaya çıkarır. Ölmekten öldürülmekten çocuklarımı bir de annesiz bırakmaktan korkuyorum” dedi.

Ölümü göze almadığını söyleyen Ateş, “Burada sosyal medyada ve televizyon ekranlarında ortaya konulan tabloyu ve karanlığı gördükten sonra yargıda, emniyette, medyada, sosyal medyada, yeraltı dünyasında bu kadar güce sahip bu karanlığın konuşsan da konuşmasan da beni öldüreceğine, herkesi öldüreceğine ikna oldum” şeklinde konuştu.

Hiçbir şeyin sır kalmasını istemediğini aktaran Ateş, “Ölürsem de benimle gitmesini istemiyorum. Herkes her şeyi bilsin istiyorum” dedi.

“Böyle arsızlık, böyle kurnazlık hiçbir yerde tarih boyunca görülmemiştir”

Ateş şöyle devam etti:

“Müdafiler bu duruşmada bu siyasi cinayetin Pensilvanya’da kurgulandığını, senaryosunu da Mustafa Özcan isimli şahsın yazdığını iddia ettiler. İddiaya göre ben de onlara hizmet ediyormuşum. Bu, MHP ve ülkü ocaklarına karşı yapılan bir kumpas girişimiymiş. Böyle arsızlık, böyle kurnazlık hiçbir yerde tarih boyunca görülmemiştir. Sinan Ateş’e ölmeden önce ülkü ocakları ve MHP yöneticileri tarafından sosyal medya üzerinden yöneltilen tehditler, edilen hakaretler, atılan iftiralar tam ortada dururken, arkadaşları aynı odaklar tarafından saldırılara maruz kalmışken, deliller de aynı merkezi işaret ederken, ben kocamın katilini nerede arasaydım? Sinan’ı CHP’liler mi tehdit etti? Arkadaşlarına DEVA Partililer mi saldırdı? Dostlarına İYİ Partililer mi elçi gönderdi? Bu ne cüret? Bu ne aymazlık? Hiç heveslenmesinler, hiç sevinmesinler. Cambaza bakmayacağımızı, katillerden gözümüzü ayırmayacağımızı da bilsinler.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.