TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başlayan görüşme maratonu bugün sona erdi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin iyileştirilmeye açık olduğunu savundu. Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı’nın harcamalarına ilişkin “Cumhurbaşkanlığı sarayı dediğiniz yer 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetim merkezi. Elbette buranın belli bir altyapısı, personeli var, korunacak ve birtakım hizmetleri olacak” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda başlayan görüşme maratonu bugün sona erdi. Bir haftalık aranın ardından bütçe Genel Kurul’da görüşülmeye başlanacak.
Cumhurbaşkanlığı’nın yanı sıra Milli İstihbarat Teşkilatı Başkanlığı, Milli Güvenlik Kurulu Genel Sekreterliği, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, Devlet Arşivleri Başkanlığı, Milli Saraylar İdaresi Başkanlığı, Savunma Sanayii Başkanlığı, Strateji ve Bütçe Başkanlığı’nın 2025 yılı bütçeleri, 2023 yılı kesin hesapları ve Sayıştay raporları ile Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu, Yatırım Ofisi Başkanlığı, Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanlığı, Finans Ofisi Başkanlığı ve İnsan Kaynakları Ofisi Başkanlığı’nın Sayıştay raporları da ele alındı.
Komisyonda ayrıca 2025 yılı Gelir Bütçesi, 2025 yılı Merkezi Yönetim Bütçe Kanunu Teklifi ve 2023 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanunu Teklifi’nin maddeleri görüşüldü. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz’ın sunumuyla başlayan görüşmelerde söz alan muhalefet milletvekilleri eleştirilerini dile getirdi.
Cevdet Yılmaz, milletvekillerinin eleştirilerini değerlendirdi, soruları cevapladı.
Cevdet Yılmaz: “Cumhurbaşkanlığı sistemi iyileştirilmeye açık”
Yılmaz, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne yönelik eleştirileri parlamenter sistemle yanıt verdi. Ancak Yılmaz var olan mevcut sistemin iyileştirilmeye açık olduğunu şu sözlerle savundu:
“12 Eylül sonrası oluşturulmuş, vesayetçi bir anlayışla kurgulanmış, birçok ekonomik ve siyasal krizin oluştuğu, yaşandığı bir dönemden bahsediyoruz. Sanki böyle çok ideal bir şeyden çıkmışız da, kötüye gitmişiz gibi atmosferin oluşturulmasını ben hiçbir şekilde doğru bulmuyorum. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi, içinden geçtiğimiz konjonktürde, dünyanın, bölgenin içinden geçtiği konjonktürde ülkemizin istikrarına, bekasına katkıda bulunan bir sistem olmuştur. Yönetimde istikrarı sağlamıştır. Belli krizlere, pandemi, uluslararası bazı meseleler gibi sıkıntılarda hızlı vaziyet edilmesinde etkili olmuştur. Ancak şunu da tekrar ifade etmek isterim. Her sistem gibi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi de iyileştirilmeye açıktır.”
Yılmaz, mevcut Seçim Kanunu ve Siyasi Partiler Kanunu’nun değiştirilmesine yönelik soruları şöyle yanıtladı:
“Türkiye’de parti sayısı fazla mı dersiniz? Bence öyle. 158 parti var. Bir kısmı neredeyse dernek diyebileceğimiz nitelikte. Parti kurmak oldukça kolay. Dernek kurmak gibi bir şey. Seçime girebilen partilerin belli şartları var. Onlar da tartışmaya açık hususlar. Yönetimde istikrar ve temsilde adalet, seçim sistemlerinin özünü oluşturan hadiseler. İkisini de bir arada sağlayacak sistem, elbette en ideal sistem. Bunu da bütün ülkeler tartışıyor. Biz de tartışmaya devam edeceğiz. Siyasi Partiler Kanunu’nda da Seçim Kanunu’nda da mutlaka çalışmalar yapılması gerektiğine inanıyorum. Bu tabii tek başına bir partinin değil, birçok partinin birlikte tartışması, konuşması gereken konular.”
Cumhurbaşkanlığı harcamaları normal mi? Cevdet Yılmaz yanıtladı
Yılmaz, bütçede muhalefet milletvekillerinin sık sık dile getirdiği Cumhurbaşkanlığı bütçesine ilişkin soruları da yanıtladı. Türkiye’nin nüfusuna göre harcamaların da orantılı bir şekilde yapıldığını söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Cumhurbaşkanlığı sistemini de epeyce tartıştınız. Hissiyatımı söylüyorum. Cumhurbaşkanlığı sarayı dediğiniz yer 85 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti devletinin yönetim merkezi. Elbette buranın belli bir altyapısı, personeli olacak, elbette korunacak ve birtakım hizmetleri olacak. Burada yanlış bir şey varsa da hep beraber düzelteceğiz. Cumhurbaşkanlığı bütçesinin çok fazla olduğuna dair eleştiriler yapıldı. 2007 öncesinde Başbakanlık vardı ve yeni sistemde Cumhurbaşkanlığıyla birleştirildi. Buradan baktığınızda 2018 yılı bütçesinde Başbakanlığın ve Cumhurbaşkanlığının ikisinin bütçesinin toplam bütçe içindeki oranı yüzde 0,32’ymiş. 2025 yılında Cumhurbaşkanlığı için toplam bütçe içindeki payı yüzde 0,11. Yani bütün bu tartıştığımız bütçenin içindeki payı ve geçmişle mukayesesi bu. Takdiri size bırakıyorum. Bu ödeneğin de önemli bir kısmı barışı koruma hizmetleri, kütüphane gibi amaçlar için kullanılıyor.”
“KKM tasfiye ediliyor”
Yılmaz, eski Hazine ve Maliye Bakanı Nurettin Nebati döneminin projelerinden birisi olan ve çok tartışılan Kur Korumalı Mevduat (KKM) sistemine ilişkin soruları da yanıtladı. Sistemin sona ermek üzere olduğunu söyleyen Yılmaz, “KKM dediğimiz mekanizma kurun oldukça istikrarsızlık arz edeceği bir ortamda istikrar sağlamak üzere geçici olarak yapılmıştır. Bu tarihi olarak yapılan bir düzenlemedir. KKM’den de son bir yıl içinde çıkış süreci devam etmektedir. KKM, finansal istikrarımızı bozmadan görevini yaptı ve tasfiye ediliyor” diye konuştu.
“Enflasyon büyüme için de gelir dağılımı için de iyi değil”
Yılmaz, Türkiye’deki mevcut enflasyonunun durdurulamaz bir hale geldiğine yönelik eleştirilere karşı şunları söyledi:
“Enflasyon ve büyümeye ilişkin de epey yorum yapıldı. Enflasyon büyüme için de gelir dağılımı için de iyi değil. Kısa vadede enflasyonla mücadele bazı zorluklar doğurabilir bunu kabul ediyorum. Orta ve uzun vadede ise enflasyonu düşürdüğünüz, istikrarı sağladığınız bir ortam hem büyüme hem de gelir dağılımı için son derece önemli. Enflasyonu giderek düşürdüğümüz bir ortamda öngörülebilirliğin arttığı yerde yatırım ortamını da iyileştirmiş oluyorsunuz.”