Eskişehir’de kafasında kask, belinde balta, yüzünde maske ve üzerinde hücum yeleğiyle çay bahçesinde oturan beş kişiyi bıçaklayan 18 yaşındaki Arda Küçükyetim’in tutuklandı.
Nazilerin “Kara Güneş” amblemini göğsüne yapıştıran 18 yaşındaki Arda Küçükyetim, Tepebaşı’nda önüne gelene bıçak ve baltayla saldırarak beş kişiyi yaraladı.
Olay, Uluönder Mahallesi Rauf Orbay Caddesi’ndeki Şehit Rüstem Demirbaş Parkı’nda bulunan çay bahçesinde meydana geldi. Küçükyetim’in kafasında kask, belinde balta, yüzünde maske ve üzerinde hücum yeleği vardı.
Olayın ardından kaçmak isteyen Arda Küçükyetim gözaltına alındı. Küçükyetim, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
İhbar üzerine olay yerine gelen sağlık ekipleri beş yaralıyı, Eskişehir Şehir Hastanesi’ne kaldırdı. Yaralılardan ikisinin hayati tehlikesinin bulunduğu öğrenildi.
İşte Eskişehir saldırganının örnek aldığı 4 isim
Arda Küçükyetim ile ilgili soruşturma devam ederken Medyascope ekipleri saldırganla ilgili yeni bilgilere ulaştı. Edinilen bilgiye göre Küçükyetim’in saldırıyı internette tanıştığı Doğu Avrupa uyruklu bir arkadaşı ile planladığı ihtimali üzerinde duruluyor.
Eskişehir’de Nazilerin “Kara Güneş” amblemini göğsüne yapıştırarak Tepebaşı Camii bahçesinde oturan beş kişiyi bıçaklayan Küçükyetim, saldırısını canlı yayında da paylaştı. Gözaltına alınan saldırgan işlemlerin ardından çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Medyascope‘un edindiği bilgiye göre Arda Küçükyetim, Çamlıca Mahallesi’nde yaşıyor. Ancak üç buçuk yıl öncesine kadar ailesiyle birlikte ikamet ettiği adres Tepebaşı Ulu Önder Mahallesi.
Mahalleli Küçükyetim’in anne ve babasının otomotiv sektöründe çalıştığını söylüyor. Bir kardeşi de olan Küçükyetim çevresinde “içine kapanık” olarak tanınıyor. Pek arkadaşı olmadığı söylenen Küçükyetim’in en büyük tutkusu bilgisayar. Anlatılanlara göre sürekli evinde oturup, bilgisayar başında vakit geçiriyor. Dışarıya çıktığında da haftanın iki-üç günü yine ailesiyle parka gidiyor.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Doğu Avrupa uyruklu bir arkadaşıyla planlamış”
Medyascope‘un edindiği bilgiye göre adı daha önce şiddet olayına karışmayan Küçükyetim, saldırıyı Doğu Avrupa uyruklu ve yaşıtı olan bir kişiyle planladı. Ayrıca soruşturma kapsamında bu kişinin Küçükyetim’i yönlendirip yönlendirmediği de araştırılıyor.
Medyascope‘un ulaştığı Küçükyetim’in babası ve annesi ise olaya ilişkin konuşmak istemedi.
Saldırgana ait olduğu ileri sürülen “manifesto”
Küçükyetim’e ait olduğu ileri sürülen manifesto kısa sürede sosyal medyada yayıldı. Manifestoya göre Küçükyetim 2006 Eskişehir doğumlu, orta halli bir ailede doğdu.
Ailesiyle arasının hiç iyi olmadığını söyleyen Küçükyetim, genellikle dedesi ve anneannesi ile daha samimi olduğunu ekledi.
Ortaokul sonlarına doğru insanlığa karşı nefretinin başladığını söyleyen Küçükyetim manifestoda, “Ortaokul bittiğinde ise büyük bir depresyona girmiştim. Hayat yaşamaya değer değildi, bu boktan sisteme köle olmak mantıklıca gelmiyordu. Fakat bu depresyonun üstüne insanlık nefreti eklenince artık hayat amacımı bulmuştum” dedi.
“Mass Cleaner El Kitabı” adını verdiği manifestosunda saldırganın, göçmenleri, Suriyeli çocukları ve LGBTİ+’ları hedef almak istediğini belirttiği, ayrıca daha önce TKP binasına saldırmayı planladığını ifade ettiği görüldü.
Esinlendiği dört isim
Arda Küçükyetim, manifestosunda dört kişiye yer verdi ve onları “günümüzün azizleri” olarak nitelendirdi: Anders Behring Breivik, Brenton Tarrant, Stephen Paddock ve Timothy McVeigh.
Anders Behring Breivik
Norveçli aşırı sağcı Anders Behring Breivik, 22 Temmuz 2011’de Norveç’te düzenlen iki terör saldırısının faili olarak tanınıyor. Olaylar, Oslo’da bir hükümet binasına bombalı saldırı düzenlemesiyle başladı ve ardından Utøya Adası’nda Norveç İşçi Partisi’nin gençlik kampına silahlı saldırı yaparak devam etti. Bu saldırılar sonucu 77 kişi hayatını kaybetti.
Breivik, Norveç’teki çok kültürlülüğü, İslam’ın yayılması ve sol görüşlü politikaları protesto etmek için bu saldırıyı amaçladığını söylediği bir manifesto yayımladı.
Brenton Tarrant
Brenton Tarrant, 15 Mart 2019’da Yeni Zelanda’nın Christchurch kentinde iki camiye silahlı saldırı düzenleyerek 51 kişinin ölümüne ve 40’tan fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.
Tarrant, saldırıyı canlı olarak sosyal medyada yayınladı ve saldırı öncesi aşırı sağcı, İslam karşıtı görüşlerini içeren bir manifesto yayımladı. 2020 yılında 51 cinayet, 40 cinayete teşebbüs ve terör suçlamalarından suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı ve bu ceza şartlı tahliye olmaksızın verildiği için Yeni Zelanda’da bu türde bir ceza alan ilk kişi oldu.
Stephen Paddock
Stephen Paddock, 1 Ekim 2017’de Amerika Birleşik Devletleri’nin Las Vegas kentinde düzenlenen bir müzik festivaline silahlı saldırı düzenleyerek 60 kişinin ölümüne ve 800’den fazla kişinin yaralanmasına neden oldu.
Paddock, Las Vegas Strip’teki Mandalay Bay Oteli’nin 32. katındaki odasından festival alanına otomatik silahlarla ateş açtı. Bu olay, ABD tarihindeki en ölümcül kitlesel silahlı saldırı olarak kayıtlara geçti. Saldırının ardından Paddock intihar etti.
Timotyhy McVeigh
Timothy McVeigh, 19 Nisan 1995’te düzenlenen Oklahoma City Bombalaması’nın sorumlusu.
Saldırıda 168 kişi hayatını kaybetti ve yüzlerce kişi yaralandı. McVeigh saldırıyı federal hükümete karşı bir tepki olarak düzenlediğini iddia etti, yakalandıktan sonra yargılandı ve ölüm cezasına çarptırıldı. 2001’de zehirli iğne ile idam edildi.
