HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “Anayasa’da 4. madde olmasın” söylemiyle başlayan tartışma büyüyerek devam ediyor. Son olarak Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum da toplumun İlk üç maddeye ilişkin “değiştirilmezlik” konuda genel bir mutabakata sahip olduğunu söyledi. Uçum, “değiştirilemezlik” ilkesinin, gelecek kuşaklara devletin birikimini koruma adına güçlü bir hukuki ve siyasi perspektif sunduğunu belirterek “Değiştirilmezlik ilkesini vurgulamak mevcut neslin görevi” diye yazdı.
Anayasa’nın 4. maddesi tartışması
HÜDA PAR Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu’nun “Anayasa’da 4. madde olmasın” diyerek başlattığı tartışma devam ediyor. Yapıcıoğlu’na muhalefet cephesinden sert tepki gelirken, AKP ve ittifak ortağı MHP’den destek gelmedi. Yapıcıoğlu’nun, “Biz, ‘Anayasa’nın 4. maddesi olmasın’ diyoruz. Anayasa’da değiştirilemez maddeler olması demek, bütün değiştirilemez dediğiniz maddelerin hepsini değiştirelim anlamında değildir. Anayasa’nın 4. maddesine karşıyız. 4. madde gelecek nesillerin iradesine ipotek koymaktır” söylemine AKP sözcüsü Ömer Çelik’ten sonra Cumhurbaşkanı Danışmanı Mehmet Uçum’dan da yanıt geldi.
Uçum ilk üç maddenin ve ilk üç maddeye ilişkin “değiştirilmezlik ilkesi”nin korunması gerektiğini dile getirerek, “Değiştirilmezlik ilkesi kurucu neslin gelecek kuşaklara nasihatıdır, söylendiğinin aksine sonraki neslin iradesine ipotek koymak değildir, bu maddeten mümkün de olmaz. Değiştirilmezlik ilkesini vurgulamak mevcut neslin görevidir” dedi.
Mehmet Uçum Anayasa’nın 4. maddesinin korunması gerektiğini söyledi
Uçum toplumun bu Anayasanın 4. maddesi konusunda genel bir mutabakata sahip olduğunu dile getirdi. Mehmet Uçum, aktüel tartışmaların esasen bu maddelerin gelecekteki anlamıyla ilgili olduğunu vurguladı. Dolayısıyla değiştirilemezlik ilkesinin, gelecek kuşaklara devletin birikimini koruma adına hukuki ve siyasi perspektif sunduğunu kaydetti.
Uçum ayrıca bu ilkenin kurucu nesillerin sonraki kuşaklara bir nasihat niteliğinde olduğunu belirtti.
Uçum’a göre bu, sonraki neslin iradesine bir ipotek koyma anlamına gelmiyor.
Her neslin kendi kuruculuğunu yapma hakkı olduğunu hatırlatan Uçum, ancak bu kuruculuğun geçmişin birikimine dayanması gerektiğini, aksi takdirde devletin ve ulusun devamlılığının tehlikeye gireceğini dile getirdi.
Uçum ayrıca anayasadaki “Türk vatandaşlığı” kavramını da korunacağını belirtti:
“Türk vatandaşlığı kurtuluş ve kuruluş sürecinin ortaya çıkardığı olgusal bir vatandaşlıktır. Kesinlikle bir etnisiteye dayanmaz ve asla ırki bir vatandaşlık değildir” dedi.
Anayasanın 4. maddesi tartışmalarını HÜDA PAR başlattı: Kimler ne tepki gösterdi?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel de Yapıcıoğlu’na “HÜDA PAR’a bir sözüm yok. Mikroba niye hastalık yapıyorsun diye hesap soramazsınız. Mikrop, mikroptur” diye yanıt verdi.
İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu da Yapıcıoğlu’na sert tepki gösterdi. Dervişoğlu, “Terör sevici zihniyet, şimdi de Anayasamızın ilk 4 maddesini hedef aldı” dedi. Dervişoğlu, Cumhur İttifakı’nı da şu sözlerle eleştirdi:
“Malazgirt’te adamın elini kaldırırsanız o da gelir Ankara’da parmağını gözünüze sokar.”
AKP Sözcüsü ve Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik ise AKP MYK toplantısı sonrası açıklama yaptı. Çelik, “Türkiye’nin darbe anayasasından kurtulması gerekir. Anayasa’nın 4 maddesiyle ilgili herhangi bir tartışmamız yoktur” diyerek tartışmalara cevap verdi.
MHP adına ise MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir X hesabından yazılı bir paylaşım yaptı. Özdemir, “Anayasa’nın ilk 4 maddesi ile ilgili tartışmalar ise boş ve beyhudedir” dedi.
Kaboğlu: “HÜDA PAR’ın açıklaması AKP ve MHP için bir yükümlülük oluşturuyor”
İstanbul Barosu Başkan adayı Av. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu da konuya ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kaboğlu, Medyascope Haber Müdürü Göksel Göksu’ya konuştu. İbrahim Kaboğlu, HÜDA PAR’ın açıklamasının AKP ve MHP için bir yükümlülük oluşturduğunu belirtti:
“Anayasa, din ve vicdan özgürlüğü ile inanç özgürlüğünü güvence altına alan bir belgedir. Anayasa’nın 4. maddesinin kaldırılmasını önermenin ötesinde, ilk üç maddenin nasıl olmasını istediğinizi açıkça belirtmeniz gerekir.”
Kaboğlu, Yapıcıoğlu’nun önerisinin somut bir alternatif sunmadığını söyledi. Dolayısıyla ciddi bir tartışma zemini oluşturmadığını dile getirdi.
