İmamoğlu, Gülen’i Allah’a havale etti, başka cemaat örgütlenmeleri için uyardı

İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu Ankara’da gazetecilerin sorularını yanıtladı. Fethullah Gülen’in ölümüne ilişkin sorunun üzerine İmamoğlu, “Allah’a havale ediyorum ” dedi ve başka oluşumların örgütlenmelerine ilişkin kaygılarını dile getirdi. İmamoğlu, İstanbul Baro Başkanı seçilen İbrahim Kaboğlu’nun Anayasa’nın ilk dört maddesine ilişkin açıklamalarını ise “Talihsiz bir başlangıç” olarak değerlendirdi. İstinaf aşamasındaki “ahmak davası” konusundaysa İmamoğlu “Yargıçlara güvenmek istiyorum” dedi.

Ekrem İmamoğlu Ankara’da gazetecilerle bir araya geldi

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. İmamoğlu, Türkiye Belediyeler Birliği (TBB) Meclisi toplantısı öncesinde Ankara basınına İBB ve TBB çalışmalarına ilişkin bilgi verdi. Ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, gündemdeki pek çok konuyla ilgili konuştu.

İmamoğlu, Gülen’i Allah’a havale etti, “başka oluşumlar” için uyardı

Gülen cemaatinin lideri Fethullah Gülen’in ölümüne ilişkin sorunun ardından İmamoğlu “Türkiye’nin bir dönemine kara bir leke olarak işlenen örgütsel yapının başındaki insanı vefatından sonra Allah’a havale ediyorum, başka bir önemi yok benim için” dedi. İmamoğlu başka örgüt ve oluşumların örgütlenmelerine ilişkin kaygılarını dile getirdi: 

“Başka örgütlerin, başka oluşumların üreme ve türeme kapasitesi vardır bu ülkede. Hala ülkenin kurumlarına sızan, güzel dinimizi ve inancımızı alet ederek mekanizmalar oluşturan yapılar vardır. Bunların karşısında hala susanlar var. Buna susanlar, buna imtiyaz gösteren anlayış, Türkiye’nin niçin hala o uçurumun kenarında gezdirilmesine fırsat veriyor? Bu kadar rezil 30-40 yıllık bir süreçten sonra hala bu tür kurum ve kuruluşlara yaslanmayı, onlara iyi gözükmeyi, onlara hizmet etmeyi neredeyse manevi bir hizmet gibi göstermeyi bırakmayacaklar mı? Bırak cemaati, insanını, çocuğunu, bebeğini koru.”

“İbrahim Kaboğlu kötü bir başlangıç yaptı”

İmamoğlu, İstanbul Barosu Başkanı seçilen, eski CHP milletvekili İbrahim Kaboğlu’nun Anayasa’nın ilk dört maddesine “olumlu anlamda dokunulabileceği” açıklamalarını “talihsiz” olarak değerlendirdi: 

“Anayasa’nın ilk dört maddesi gayet olumlu, güçlü bir biçimde tariflenmiştir. Türkiye’mizde mevzu edilecek bir pozisyonu yoktur. Bu çok net. Bu bağlamda yapılan açıklamayı çok talihsiz bir başlangıç açıklaması olarak görüyorum Sayın Kaboğlu adına. Tabii ki avukatları temsil ediyor, baronun bir tercihi var, ona bir şey diyemem. Ama talihsiz bir açıklamadır. Bugünden ürettiği polemiğin hem anlayışına, hem kapsadığı baronun anlayışına ters olduğunu düşünüyorum. Yargıyla, idareyle, hukukla ilgili konularda kişisel fikrini açıklayabilir, özgürlüğü vardır. Ama artık kişisel fikrini açıklamaktan ziyade baronun bakışını temsil eden açıklamaları yapmasını buradan öneriyorum. Kötü bir başlangıç yapmıştır, üzüldüm şahsı adına.”

Ekrem İmamoğlu gündeme ilişkin soruları yanıtladı

“Ahmak davası trajik bir durum”

İmamoğlu, siyasi yasaklı hale gelme riskiyle karşı karşıya olduğu, İstinaf aşamasındaki “ahmak davası” hakkında konuştu. Ayrıca İmamoğlu, kendisine ceza verilen İstanbul Anadolu 7. Asliye Ceza Mahkemesi hakiminin değiştirilmesine ilişkin şunları söyledi:

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

“Teammüllere uygun olmayan şekilde hakim değiştirildi, Samsun’a sürüldü. Daha acısı, son İBB Meclisinde AK Parti Grup Sözcüsü, ‘Hakimin Samsun’a neden sürüldüğünü birazdan anlatacağım’ dedi. Bakın bu trajik bir durum. Aslında eylemin kine vurulmuş hali. Dil sürçmesi falan değil. Hukukumuz evrensel standartlarda olsa bir siyasinin aklına bu cümlenin gelmesi mümkün değil. Neymiş, hakim kararını birkaç kişiye söylemiş. Bu da doğru değil. Kaldı ki hakim çırpınıyor. Haksızlığa uğramış. Biz HSK’ya başvuru yapıyoruz, ‘ifadesini alın’ diyoruz. HSK defalarca bunu reddediyor. Bizim başvurmamızı bırakın, HSK’nın çoktan çağırıp ifadesine başvurması gerekiyor. Eğer hakim kalkıp ‘Bu davada iki yıldan fazla ceza verilemez’ demişse der. Ama buna başsavcının verdiği tepki, HSK’nın duyarsızlığı ne?”

“Yargıçlara güvenmek istiyorum”

Kimseye “ahmak” demediğini, kendisine söylenen sözü iade ettiğini belirten İmamoğlu, “Ben ciddi bir yargısal tacize uğradığımı düşünüyorum. 2019 yılından beri bu konunun gündemde tutulması, yaşandığı ortamdan yaklaşık bir buçuk yıl sonra yargıya sevk edilmesi komik bir durum. Bazen yurt dışında soranlar oluyor, utanıyorum ve anlatamıyorum” diye konuştu.

İktidar kanadından hiçkimsenin “Biz de yargıdan bu utanç verici duruma son vermesini bekliyoruz” şeklinde bir açıklaması olmadığını vurgulayan İmamoğlu “Ama ben yargıçlara güvenmek istiyorum. İstinafın da bu işi artık sonlandırarak gündemden çıkarmasını istiyorum” dedi.