Ankara’da gazetecilerle bir araya gelen İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, cumhurbaşkanı adaylığından CHP’nin 2023 seçimlerinden bu zamana kadarki performansına kadar pek çok konuya ilişkin soruları yanıtladı. “Bu seçimi kaybedersek kendi uyuşmazlığımızla, hazırlıksız olmamızla biz kaybederiz” diyen İmamoğlu, günü geldiğinde cumhurbaşkanı adayını halkın belirleyeceğini söyledi. İmamoğlu, CHP’nin doğru yerde durduğunu söylerken, “Başarımızın bizi iktidara taşıyacağına inancım tamdır” dedi.
İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir araya geldi. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan İmamoğlu, buluşmanın zamanlamasına ilişkin yorumlara şöyle cevap verdi:
“’Ankara’ya ısınma turu’ diye özel bir kapsamı yok. Ankara’ya beş yaşında gelmiştim ilk kez, o günden beri Ankara’ya sıcak bir insanım. Atatürk’ün emaneti ve medeniyet şehri olduğunu bilen birisiyim. O bakımdan ‘İmamoğlu Ankara’ya açılıyor’ yorumlarının samimi cevabı az önce verdiğim şekli.”
- İmamoğlu, Gülen’i Allah’a havale etti, başka cemaat örgütlenmeleri için uyardı
- İmamoğlu’ndan “yeni çözüm süreci” tartışmalarına yanıt: “Bu bir seçim stratejisiyse hiç getirmesinler”
“Bebeklerin canına kast edilirken nerede bu devlet?”
İmamoğlu, 1999 Marmara Depremi’nin ardından hafızalara kazınan “Nerede bu devlet, nerede bu millet” sözlerini hatırlattı. Can yakıcı toplumsal meselelerin derinleştiğini söyleyen İmamoğlu, “tehlikeli eşik” uyarısı yaptı. İmamoğlu, “Bebeklerin canına kast edilirken, gasp, cinayet suçları işlenirken, hakimler savcılar belgesellere konu olurken nerede bu devlet? Ağır bir çürüme ağır bir çöküş yaşıyoruz, nereye el atsak elinizde kalıyor” diye devam etti.
Bu çöküşten nasıl bir çıkış yolu bulunacağı sorusuna ise İmamoğlu şöyle yanıt verdi:
“Türkiye elbette çıkış yolu bulur. Geçmişte de, tarihimizde de en zor koşullarda tekrar toparlanmayı ve ayağa kalkmayı başarmıştır. Ama mesele kalıcı biçimde bu memlekette hukukun üstünlüğünü tesis etmek ve demokrasinin gerçekten içselleştirilmesini sağlamak. Her yurttaşın, her bireyin etnik kökenine bakmadan kendisini bu memleketin asli birer vatandaşı ve eşit hissedarı olduğunu hissettiği bir vatan haline getirmek.”
Türkiye’nin mevcut sorunlarında iktidarın ve Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin sorumluluğuna işaret eden İmamoğlu, “Demokratik bir parlamenter sistemin var olduğu, milletin temsil edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin etkili olduğu ama güç denge sisteminin de kurulduğu, birbirini denetleyen mekanizmaların da ortaya konulduğu bir dönemin var olması her şeyi tek tek düzeltecektir” diye konuştu.
“Bu seçimi kaybedersek kendi uyuşmazlığımızla kaybederiz”
İmamoğlu, yapılacak bir seçimi iktidarın kazanamayacağını vurguladı:
“Bu seçimi kaybedersek, bir tek muhalefet olarak biz kaybederiz. Kendi hatalarımızla, eksiklerimizle, uyuşmazlığımızla ya da hazırlıksız olmamızla kaybederiz. Buna fırsat vermeyecek bir muhalefet yapısını kurmak, toplumsal muhalefeti güçlü bir biçimde bir araya getirmek, çocuklarını dahi Türkiye’nin geleceğini nasıl hazırlayacağını kalem kalem izah edecek hale getirecek bir muhalefet duruşu ve ortak aklın hakim olduğu bir ortam bize seçimi kazandırır. Bugünün iktidarı Türkiye’nin hem ulusal, hem uluslararası alanda yarattığı yükü taşıyacak kapasiteye sahip değildir. İdare ediyor durumundadır. Bu süreçten sonra tek sorumlu biziz.”
“Günü geldiğinde adaylara milletimiz karar verecek”
“Aday mısınız?” sorusunun her gün sorulmasının kendilerini yorduğunu belirten İmamoğlu adaylık tartışmalarına ilişkin şunları söyledi:
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
“Biz zaten yola çıkmış durumdayız. Biz bu sisteme karşıyız, yeni bir demokratik düzeni kurma konusunda kararlıyız. Bu yolun yol arkadaşı olmak, yolcusu olmak, öncüsü olmak; her konumda mücadele eden birisiyim ben. Yeni değilim. Hem de 2023 seçimlerini kaybettiğimiz günün bir gün sonrasında bir hedef ortaya koyan birisiyim. Bu anlamda bunun bir adaylıkla tarif edilecek pozisyonu yok. Günü geldiğinde adaylara da milletimiz karar verecek. Bir kısım elitlerin ya da birkaç kişinin yön vereceği bir iş değildir. Kaldı ki benim sonuçta bir partim var, partimin alacağı kararlar var, karar mekanizmaları var. Bunlar işleyecek.”
“Mansur Yavaş ile yol arkadaşıyız”
Cumhurbaşkanı adaylığı konusunda sürekli Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş’la adı anılan İmamoğlu “Mansur Bey’in başarısıyla, onun beğenilmesiyle onur duyarım” dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Sağ açık Mansur Yavaş, sol açık Ekrem İmamoğlu” açıklamaları da İmamoğlu’na soruldu. 2019’dan bu yana CHP’li büyükşehir belediye başkanlarının irtibat ve dayanışmalarının sürdüğünü kaydeden İmamoğlu, şunları söyledi:
“Sanki bu bir yarışmış gibi algılanmasına çok üzülüyorum. Böyle bir durumumuz yok. Biz takım arkadaşıyız, yol arkadaşıyız. Bu işin sağ açığı, sol açığı olmaz. Yol arkadaşlığı müessesi benim için önemlidir. Bunu ben genel başkanımla da paylaştım, paylaşmadığım bir duygu değil. Yol arkadaşlığı, takım arkadaşlığı meselesinin hedefi tektir. Biz o hedefe koşan insanlarız.”
“Genel Başkanımızın ‘sağ açık sol açık’ tarifine ‘sempatik eleştirimi’ kendisine de yaptım”
“Sağ açık-sol açık yerine siz takım arkadaşlığı” sözleri üzerine İmamoğlu’na, “Özgür Özel’in bu süreci doğru yürüttüğünü düşünüyor musunuz?” diye soruldu. Böyle bir kıyaslamayı doğru bulmadığını dile getiren İmamoğlu, “Bizim rekabetimiz sadece başarı rekabetidir. Birbirimizi yaralayan bir rekabete asla dönüştürmeyiz. Genel başkanımızın o tarifine dönük sempatik eleştirimi kendisine de yaptım. O da ‘Doğru söylüyorsun’ gibi bir yorumla beni karşıladı. Biz takım arkadaşıyız. Ortak akılla süreci en doğru yere ulaştırma konusunda kararlı bir ekibiz. Genel Başkanım en az benim kadar kararlı” diye konuştu.
CHP’nin toplumsal meselelerde yetersiz kaldığı eleştirisine cevap
Yenidoğan Çetesi gibi toplumsal meselelerde CHP’nin yeterli tepki vermediği eleştirilerine İmamoğlu şöyle cevap verdi:
“Muhalefetin kriz anlarında yapacağı şeyler bellidir. Tepkisini koyar, takip eder. Kaldı ki CHP bir komisyon kurdu hızlıca. Hatta bu komisyon İstanbul’a geldi. Beni aradılar, o sağlık tesislerinin olduğu yerlere gittiler. Mağdur olmuş ailelerle görüştüler, görüşmeye devam ediyorlar. Sonuçta bu konuda muhalefetin ortaya koyacağı tavır, uyarı ve bugüne kadar olan ihmallerin ortaya çıkarılmasına dönük araştırmaların ötesinde bir durum değil. Sorumluluk kimde derseniz, sağlık kuruluşlarından sorumlu kurumlar belli. İl Sağlık Müdürlüğü, Sağlık Bakanlığı veya başka bakanlıkların ilgili olduğu alanlar. Tabii ki işin içine artık soruşturmalar, savcılıklar, dolayısıyla Adalet Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı gibi bakanlıklar girecek. Biz artık onları takip ediyoruz. Yani muhtemeldir ki bu sorunun en üst seviyede cevabı orada bulunmalıdır.”
“Hukuka dair engeli olmadığı takdirde Erdoğan’ın aday olması da haktır”
Erken seçim tartışmalarına ilişkin İmamoğlu, bunu partilerin ortaya atması değil halkın gündeminde olması gerektiğini söyledi. İmamoğlu, Özel’in erken seçim için kasım 2025’i işaret etmesi hakkında ise “Ben partimin her gün erken seçim demek yerine ülkenin sorunlarını anlatan bir tavır sahibi olmasını anlamlı bulurum” dedi.
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeniden adaylığının önünü açacak şekilde, 2028’de bir seçim yapılmasıyla ilgili soruya İmamoğlu, “Bir dahaki genel seçimden sonra Erdoğan’ı cumhurbaşkanı olarak görmek istemem ama ondan önce nerede olacağı beni ilgilendirmiyor. Ama hukukun işlemesi, meşru bir düzenle adaylıkların oluşması şarttır. Hukuka dair engeli olmadığı takdirde Erdoğan’ın aday olması da haktır, buna ben yorum yapmayı doğru bulmam” diye yanıt verdi.
CHP Genel Başkanlığı adaylığı iddiasına cevap
İmamoğlu, “ahmak davasında” olası bir cezanın önüne geçmek için CHP Genel Başkanlığı’na gelmesi gerektiği yorumlarının sorulması üzerine, kendisine de bu görüşlerin iletildiğini söyledi. “Ben öyle fırsatçı bir insan değilim” diyen İmamoğlu, şöyle devam etti:
“Görevimin başındayım ve İstanbul’a hizmet ediyorum. Böylesi bir kavramla değil ama bir süreç gelişir oluşur ya da döneminin sonu olur, başka bir vesile olur; oluşana kadar da İstanbul’a hizmet etmeyi çok önemli buluyorum. Öyle bir gündemim yok. Böyle bir bahaneyi konuşmayı bile çok garipsiyorum.”
“Ahmak davası için Genel Başkan’ın önderliğinde bir yapı”
“Ahmak davası” konusunda CHP’nin nasıl bir çalışma yürüttüğü sorusuna İmamoğlu, şöyle yanıt verdi:
“Özel kurullar oluştu, çalışılıyor. Benim burada etkin bir rol almam doğru değil. Ama istinaf kararından önce neler yapılmalı? Kamuoyunun ve sivil toplumun bilgilendirilmesinden örgütlere, bütün Türkiye’ye yayılması konusunda adımlar atıyoruz. Bu Genel Başkan’ın önderliğinde yapılıyor. Genel Merkez’de kurduğu bir yapı ve İstanbul İl Başkanımızın ve oradaki bir kısım heyetin destek sunduğu bir yapı. Bu bağlamdaki dayanışmamız ve çalışmalarımız en üst seviyede. Bir yandan parti programına çalışılıyor. Bir yandan eksikler gideriliyor. Açıkçası gayet memnunum.”
“Başarımızın bizi iktidara taşıyacağına inancım tamdır”
Anketlerde CHP’nin birinci parti olduğunu söyleyen İmamoğlu, “Doğru bir yerde duruyoruz” dedi. İmamoğlu şöyle devam etti:
“Bundan sonrası önemli. Her an, her gün, her saat önemli. Etkili bir biçimde buna kafa yorduğumuzu, çalıştığımızı, çalışmalardan mutlu olduğumu belirtmek isterim. Umarım Genel Başkanımızın partimizdeki başarısı, bizlerin aldığımız sorumluluklardaki başarımız bizi iktidara taşır. Taşıyacağına da inancım tamdır. CHP olarak, başta bizler olmak üzere ve bu işin lokomotifi olma mecburiyeti ve sorumluluğu yüklenmiş kişiler ve partimiz olmak üzere bu seçimi iktidar kazanamaz ancak biz istersek kaybederiz.”