Türkiye, yeni nesil kahve evlerinin hızla çoğalmasıyla birlikte bir dönüşüm yaşıyor. Özellikle büyükşehirlerde neredeyse her boş dükkân bir kahveciye dönüşüyor. İstanbul-Kadıköy’deki Koşuyolu semti bu değişimin en net gözlemlendiği yerlerden biri. Muhittin Üstündağ Caddesi’nde yan yana dizilmiş 15 dükkândan 7’si ya kahveci ya da kahveci olmaya hazırlanıyor. “Çay toplumu” olarak bilinen Türkiye’de, Z kuşağı eliyle sessiz sedasız bir kahve devrimi yaşanıyor.
Yeni nesil kahve evleri yükselişte
Gıda Bülteni’nin haberine göre kahve zincirlerinin 2018’de toplamda bin 570 olan şube sayısı, bugün sadece ilk beş zincir tarafından aşıldı. Toplamda 3 bin 207 şubeye ulaşan zincirler arasında Arabica ve Espressolab gibi Türk markaları da dikkat çekiyor. Espressolab, 2018’de 22 olan şube sayısını 229’a, Arabica ise 5 şubeden 180 şubeye çıkardı.
Dünyanın en yaygın kahve zinciri Starbucks ise Türkiye’de 685 şubeye ulaştı.
Z kuşağının kahveye etkisi
Z kuşağının kahveye olan ilgisi, bu içeceği yalnızca bir tüketim ürünü olmaktan çıkarıp bir sosyalleşme ve kendini ifade etme aracına dönüştürdü. Kahve evleri, ders çalışmaktan toplantılara kadar pek çok etkinlik için güvenli bir alan sunuyor.
Arabica Coffee’nin yöneticisi Ozan Gülsatan, “Bir kahve alıp saatlerce oturabiliyorsunuz. Kimse sizi rahatsız etmiyor” diyerek bu mekanların sağladığı özgürlüğün altını çiziyor.
Müşterilerinin her yaş grubundan olduğunu ancak ağırlığın 20’li yaşlar olduğuna dikkat çeken Gülsatan, kahve evlerinin kısa süreli bir trend olmadığı görüşünde.
Gülsatan, “Bazen tatlıcılar moda oluyor, bazen farklı içecekçiler moda oluyor. Kahveciler açılıp kapanan işletmeler gibi değil. Kahve evleri devam edecek. Sağladığı önemli konfor alanı var” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Kahve tüketimi ve gelecek beklentileri
Türkiye’de kişi başına kahve tüketimi son 13 yılda 350 gramdan 1 kilo 300 grama yükseldi. Kahve uzmanı Serap Akçay, bu artışı çay toplumundan kahve toplumuna geçişin bir göstergesi olarak yorumluyor. Akçay, 2030 yılına kadar kişi başına tüketimin 2 kilograma çıkmasını beklediklerini söylüyor.
Ozan Gülsatan da yıl sonuna kadar 200 şubeye ulaşmayı hedeflediklerini söyledi. İstanbul-Kadıköy ve Bebek’teki şubelerinin “maestro” konseptinde olacağını belirten Gülsatan şöyle konuştu:
“Yeni bir konsepte farklı bir deneyim sunacağız. Bizim diğer işletmelerimizden farklı olarak barlar, DJ performansları olacak. Özel geceler düzenlenecek. İstanbul’da yapılanmayı farklı bir deneyime dökmek istiyoruz.”
Geleneksel tatlar hâlâ zirvede
Kahvedeki artışa rağmen, Türk çayı ve Türk kahvesi hâlâ en çok tercih edilen içecekler arasında yer alıyor. Gülsatan, “Geleneksel içeceklerimizden vazgeçmiyoruz; sadece deneyimlediğimiz mekânları değiştiriyoruz” diyerek kültürel devamlılığın önemine dikkat çekiyor.