“Evet, bu adamlar yalancı ve ikiyüzlü. Fakat…”. Donald Trump’ın Avrupa ve NATO politikalarının dünya düzenini kökten değiştirebileceği bir dönemde, deneyimli siyasi yorumcu Simon Jenkins, Trump yönetiminin sert üslubunun ötesinde, ABD-Avrupa ilişkilerindeki yapısal sorunları analiz ediyor. The Guardian‘ın köşe yazarı ve BBC programcısı Jenkins’in bu önemli değerlendirmesini Medyascope Dış Haberler Servisi sizin için Türkçeye çevirdi.
ABD bunu söylemek için en kötü zamanı ve en kötü yöntemi seçmiş olsa da, güç dengelerinin yeniden düzenlenmesi çağrısında haklı.
Sağcı olmak bugünlerde çok zor. Donald Trump hakkında iyi bir şeyler söylemeniz gerekiyor. Bu gerçekten zor. Trump, Ukrayna savaşını Kiev’in başlattığını ve Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenskiy’nin “diktatör” olduğunu düşünüyor. Peki ya JD Vance? ABD Başkan Yardımcısı’na göre Avrupa’nın “içeriden gelen tehdidi” ve “ifade özgürlüğünün gerilemesi”, Rusya veya Çin’den gelen herhangi bir tehditten daha tehlikeli. Bu adamlar çıldırmış olmalı. Başka ne denebilir ki?
Aslında söylenecek çok şey var. John Stuart Mill’in uyardığı gibi “sadece kendi tarafının argümanlarını bilen kişi, çok az şey biliyor demektir”. Bu insanların ne söylemeye çalıştığını, katılalım ya da katılmayalım, anlamaya çalışmalıyız.
“Evet, bu adamlar yalancı ve ikiyüzlü. Fakat…”
Evet, bu adamlar yalancı ve ikiyüzlü. Trump, Zelenskiy’nin “seçim yapmayı reddettiğini” ve “anketlerde çok düşük olduğunu” iddia ediyor, oysa son anketler Zelenskiy’nin hala Ukraynalıların çoğunluğunun desteğine sahip olduğunu gösteriyor. “İçeriden gelen” ifade özgürlüğü tehdidine gelince, Meksika Körfezi’ni “Amerika Körfezi” olarak adlandırmayı reddettiği için Associated Press Beyaz Saray basın toplantılarından men edildi ve Trump’ın dostu Elon Musk, CBS’in “yalancı” gazetecilerinin “uzun süreli hapis cezasını hak ettiğini” düşünüyor.
Trump ve Vance, Amerika’nın dünyayı iyiliğe ve özgürlüğe kavuşturma gibi Tanrı vergisi bir kaderi olduğuna dair yarım asırlık uzlaşmacı söylemleri yerle bir etti. Konu ister savaş ve barış, ister göç ya da gümrük tarifeleri olsun, sadece Amerika’nın çıkarlarını gözetmeyi amaçladıklarını söylüyorlar. Neden Amerikalılar, kendini savunmaktan aciz bir Avrupa’yı korumak için her yıl milyarlarca dolar harcasın? Neden uzak ülkeleri komşularıyla savaşmaları için silahlandırsın ya da Afrika’nın başarısız devletlerine akıl almaz miktarlarda yardım yapsın?
“Amerika iki buçuk asırdır özgür ve zengin kalmayı başardı”
Eğer dünyanın geri kalanı işleri berbat ettiyse – Amerika iki buçuk asırdır özgür ve zengin kalmayı başarmışken – bu dünyanın sorunudur. Amerikalılar son 50 yılda dünyayı daha iyi bir yer haline getirmek için servet harcadı ve açıkçası bu çaba başarısız oldu. Diplomatik nezaket bir kenara bırakılmalı.
Ukrayna konusuna gelince, artık yeter. Putin Amerika’yı işgal etmeyecek, Batı Avrupa’yı işgal etme niyeti de yok. Eğer Avrupa aksini düşünüp Putin’in düşmanlarını desteklemek, ona yaptırım uygulamak ve onu kızdırmak istiyorsa, bunu tek başına yapabilir.
NATO bir Hitler/Stalin meselesiydi. Sadece Amerika’ya Avrupa’nın savunmasını ödetmenin başka bir yoluydu. Artık değil. ABD Savunma Bakanı Pete Hegseth’in dediği gibi, “Amerika artık Avrupa’nın güvenliğinin birincil garantörü değil.” Bu da makul bir nükleer caydırıcılığın sonu demek.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Aslında bu argümanlar yeni değil, sadece daha önce hiçbir yönetim tarafından bu kadar sert bir şekilde dile getirilmemişti. Farklı biçimlerde de olsa, bu düşünceler bir asırdan uzun süredir Amerikan yalnızcılığının altında yatan temel unsurlar oldu. Woodrow Wilson bir seçim kazanmak için Birinci Dünya Savaşı’nın “bizim ilgilenmemiz gereken bir şey olmadığına, nedenlerinin bizi ilgilendirmediğine” yemin etmişti. Franklin Roosevelt da İkinci Dünya Savaşı için aynı sözü vermişti. “Defalarca söylüyorum, oğullarınız hiçbir yabancı savaşa gönderilmeyecek” diye Amerikalı annelere söz vermişti. İkisi de sözünü tutamadı.
“Ciddi olun. Soğuk savaş bitti”
Amerikan kamuoyu, Vietnam’da olduğu gibi, savaş zamanlarında vatansever olabiliyor. Ancak bunun dışında sürekli olarak müdahale karşıtı bir tutum sergiliyor. Kennedy belki “Amerika’nın sizin için ne yapacağını değil, insanlığın özgürlüğü için birlikte neler yapabileceğimizi sorun” diye dünyaya seslenmişti. Ama bu çoğunlukla yabancı kamuoyuna yönelik güzel sözlerden ibaretti.
Trump ve Vance’in şimdi Batı Avrupa’ya söylediği şey: Ciddi olun. Soğuk savaş bitti. Rusya’nın Batı Avrupa’yı işgal etmek gibi bir isteği olmadığını siz de biliyorsunuz. Bu sözde tehdit, bilge başkan Dwight Eisenhower’ın “askeri-endüstriyel kompleks” dediği, korkudan para kazanmayı iyi bilen kesimin uydurduğu bir fanteziden ibaret. Eğer Keir Starmer gerçekten “savunmaya öncelik vermek” istiyorsa, bunun için kendi sağlık ve sosyal yardım bütçelerini kesebilir. Ama gerçekten tehdit altında mı, yoksa sadece kulağa iyi mi geliyor?
“Washington olmadan, Kiev için nihai yenilgiden başka bir sonuç yok”
Joe Biden, Kiev’e yapılan yardımın dozunu titizlikle ayarladı. Şimdi kaçınılmaz olarak geri çekilme zamanı, ama bunun öncesinde çok zorlu bir ateşkes gerekecek. Washington’dan ciddi bir garanti olmadan, Kiev için nihai yenilgiden başka bir sonuç görmek zor. Ukrayna, Amerika’nın Güney Vietnam’daki durumunun tekrarı olabilir.
Trump ve Vance, en az incelikle, Soğuk Savaş’ın temelini oluşturan klişe sözlerin, blöflerin ve kâr hırsının maskesini düşürmeye karar verdi. NATO’nun 1989’daki zaferi, hiçbir zaman tam olarak tanımlanmamış olan çok kutuplu, daha nüanslı bir dünya düzenine geçiş ihtiyacını ortaya koymuştu. Simon Jenkins
Trump ve Vance, güç dengelerinin yeniden düzenlenmesi gerektiği konusunda haklı. Bunu söylemek için en kötü zamanı ve en kötü yöntemi seçmiş olsalar da. Onlar hakkında istediğimiz kadar kaba konuşabiliriz, ama Amerikan demokrasisi onların yanında olacak.