Omar Kush yazdı: Yeni Suriye’de Kürt entitesinin geleceği

El Cezire’nin Arapça sayfasında yazan Suriyeli gazeteci ve araştırmacı Omar Kush, Suriyeli Kürtlerin Şam yönetimiyle çözmesi gereken somut sorunları yazdı. Bu önemli yazıyı Medyascope Dış Haberler Servisi sizin için Türkçeye çevirdi.

Omar Kush yazdı: "Yeni Suriye'de Kürt entitesinin geleceği"
Omar Kush yazdı: “Yeni Suriye’de Kürt entitesinin geleceği”

Yeni Suriye’de Kürt entitesinin geleceği

Suriye Demokratik Güçleri’nin (SDG) yeni Suriye devletine entegrasyonu, devlet kurumlarını, özellikle de askeri ve güvenlik kurumlarını yeniden inşa etmeye çalışan Suriye yönetimi için en önemli zorluğu teşkil ediyor. Yeni Suriye yönetimi ile Suriye’nin kuzeydoğu bölgelerini kontrol eden güçler arasındaki anlaşmazlık noktaları şöyle:

Birinci konu: Silahlı güçlerin birleştirilmesi

Yeni yönetim, ülkenin birliği ilkesi doğrultusunda, devletin şemsiyesi altında profesyonel askeri oluşumları içeren birleşik bir ulusal ordu kurmak için çalışıyor. Bu, silahların kontrolsüz yayılmasını önlemeyi ve silah kullanımını devletin tekeline almayı amaçlıyor. Yönetim, Heyet Tahrir eş-Şam dahil tüm grupların dağıtılacağını duyurdu. Ancak SDG liderleri, silahlarını ellerinde tutmakta ve orduya bağımsız bir askeri yapı olarak tek blok halinde katılmakta ısrar ediyor. Özellikle Kürdistan İşçi Partisi (PKK) savaşçıları başta olmak üzere, önemli sayıda yabancı savaşçıyı barındıran milis yapılarını dağıtmayı reddediyorlar.

Yeni Suriye liderleri, yeni ordunun içinde bağımsız unsurlar, ekipman ve silahlarla varlığını sürdüren yapıların olmasını reddediyor. Çünkü bu durum, bağımsız askeri varlıkların tanınmasına zemin hazırlıyor ve askeri kurumun parçalanmasına yol açıyor. Ayrıca yeni yönetim, Suriyeli olmayan tüm savaşçıların ülkeyi terk etmesini talep ediyor.

İkinci konu: Bölgesel kontrol

Fırat’ın doğusundaki bölgeleri kontrol eden güçler, askeri güçlerini ve birliklerini Suriye ordusu içinde tutmak istiyor. Çünkü mevcut kontrol bölgelerinin yönetiminde özel bir statüye sahip olmak istiyorlar ve bu bölgeleri kendi coğrafi alanları olarak görüyorlar.

PYD ve bağlı grupları, tarihsel haksızlığa uğradıklarını ve ulusal haklarından mahrum bırakıldıklarını iddia eden Suriyeli Kürtleri temsil ettiklerini öne sürüyor. Ayrıca bu hakim güçler, bölgedeki zenginliklerden özel bir pay almak istiyor.

Şam’daki yeni yönetim, Suriye’nin çeşitli bölgelerini kapsayan idari ademi merkeziyetçilik çerçevesinde, bu bölgelerdeki yerel meclislere bir tür özerklik verilmesine ve Kürt unsurunun kültürel haklarının anayasal güvence altına alınmasına karşı çıkmıyor. Ancak Suriye’nin statüsüne, toprak bütünlüğüne ve halkına aykırı gördüğü özerklik veya federalizm biçimlerine karşı çıkıyor.

Üçüncü konu: Stratejik varlıkların kontrolü

SDG’nin gücü, uzmanların tahminlerine göre yaklaşık 80 bin olan savaşçı sayısından veya sadece koalisyon güçlerinden aldığı destekten değil, elinde tuttuğu önemli dosyalardan kaynaklanıyor. Bu dosyalar:

  • IŞİD örgütüne mensup olduğundan şüphelenilen savaşçıların tutulduğu hapishanelerin yönetimi
  • Bu savaşçıların ailelerini barındıran kampların kontrolü
  • Irak ve Türkiye sınırının büyük bir bölümünün kontrolü
  • Irak ve Irak Kürdistan Bölgesi ile sınır kapılarının yönetimi
  • Petrol ve doğalgaz sahalarının gelirlerini etkileme gücü

İnsan Hakları İzleme Örgütü’nün tahminlerine göre, SDG’nin yönettiği El-Hol ve Roj kamplarında, 60 ülkeden yaklaşık 18 bin yabancı uyruklu dahil olmak üzere toplam 42 bin 500 kişi barınıyor.

Yeni yönetim, bahsi geçen hapishane ve kampları yönetme kapasitesine sahip olduğuna ve bu görevin Suriye devletine ait olduğuna inanıyor. Yeni Şam yetkilileri, bu hapishane ve gözaltı merkezlerinin yönetiminin, “Yeni Suriye Ordusu”na devredilmesi konusunu IŞİD’le Mücadele Uluslararası Koalisyonu liderliğine iletti.

Dördüncü konu: Müzakere süreci

Yeni Suriye yönetimi, SDG ile anlaşmazlıkları çözmek için ana seçenek olarak diyalog ve müzakereye başvurdu. Geçtiğimiz dönemde taraflar arasında görüşmeler yapıldı, ancak yönetimdeki bazı yetkililer SDG’nin oyalama taktiği izlediğini ve Amerikan pozisyonunun netleşmesini bekleyerek zaman kazanmaya çalıştığını düşünüyor. Trump yönetiminin Suriye’ye yönelik tutumu, özellikle de SDG’nin güç aldığı Uluslararası IŞİD Karşıtı Koalisyon kapsamındaki Amerikan güçlerinin kalması veya çekilmesi konusunda henüz net değil.

Yeni yönetim, Kürt meselesini Suriye’nin iç meselesi olarak görüyor ve hukuk devleti ve anayasa çerçevesinde hakların güvence altına alınmasıyla, kapsayıcı Suriye vatanseverliği içinde çözülmesi gerektiğini düşünüyor. Bu temelde, Şam’daki yeni yetkililer Türkiye’den SDG’ye karşı herhangi bir askeri operasyon yapmaktan kaçınmasını ve barışçıl anlayış için biraz zaman tanımasını istedi.

Omar Kush yazdı: "Yeni Suriye'de Kürt entitesinin geleceği"
Omar Kush yazdı: “Yeni Suriye’de Kürt entitesinin geleceği”

Gelecek beklentileri

Kürt varlığının yeni Suriye yapısına entegrasyonu sorununa diyalog yoluyla çözüm bulunması kuşkusuz en iyi seçenek. Yeni Suriye’ye entegrasyon, savaşçıların silah bırakması ve askeri eylemlerin durdurulması çağrısını içeren Türkiyeli Kürt lider Abdullah Öcalan’ın mesajıyla birlikte değerlendirildiğinde bazı SDG liderlerinin Şam’daki yeni yönetimle diyalog ve müzakereyi tercih etmesini açıklıyor.

Gerçekler ise, SDG’nin ulusal diyalog için hazırlık komitesinin oluşturulmasından sonra kendini Suriye diyaloğunun dışında konumlandırdığını gösteriyor. Bu nedenle, Suriyeli Kürtlerin haklarını eşit vatandaşlık kavramı içinde güvence altına alan bir anayasanın hazırlanması için SDG’nin diyaloğa aktif katılımını talep eden sesler yükseliyor. Bu durum, gerçekleşmesi imkansız koşullardan vazgeçilmesini ve İran’ın desteklediği Kandil dağlarındaki PKK liderliğiyle bağlantılı mevcut yapının etkisinin zayıflaması anlamına gelen federalizm talebinin geri çekilmesini teşvik ediyor.

Not: Yazı Arapça orijinalinden çevrilmiş ve editoryal müdahale edilmemiştir. Çeviri yapılan kısım yazının son kısmıdır. Yazının tamamı El Cezire‘den okunabilir.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.