Yazar Hüseyin Anıl Aslan, “Din ve Dünya Görüşü İncelemeleri” ve “Devrimci Kur’an Müslümanlığı” adlı kitaplarında, İslam’ın tek kaynağının Kur’an olduğunu savunurken, hadislerin güvenilir olmadığını öne sürdü.
Yazar Hüseyin Anıl Aslan, İslam’ın tek kaynağının Kur’an olduğunu belirtti. Aslan, Hz. Muhammed’den 200 yıl sonra yazılan hadislerin dini yozlaştırdığını vurguladı. Aslan’a göre Emevi ve Abbasi dönemlerinde Kur’an-ı Kerim’i değiştiremeyenler kendi doktrinlerini hadisler üzerinden yaydı.
“Sümer öğretileri ve dinler arasındaki benzerlikler doğal”
Her ümmete bir elçi gönderildiğini anlatan Aslan, dinler arasındaki benzerliklerin kaynağının aynı olmasından kaynaklandığını açıkladı. Aslan, “Sümerler’deki tek tanrılı dinlere benzer gelişmeler, bu dinlerin Sümerler’den alındığını değil, Sümerlere de bir elçi gönderildiğini kanıtlar” dedi.
“Temsili demokrasi halkı temsil etmiyor”
Temsili demokrasiyi eleştiren Aslan, halkın sadece 4-5 yılda bir oy kullanarak yönetime katılım sayılamayacağını belirtti. Aslan, “Milletvekillerinin çoğu zengin kesimden geliyor, halkı nasıl temsil edecek?” diye sordu.
Doğrudan demokrasinin nasıl uygulanabileceğini anlatan Aslan, her mahallede nüfusa göre bölümler oluşturulmasını önerdi. Aslan, “Mahallelerde yaşayanlar arasından sınavla seçilecek temsilciler, devlet memurlarıyla birlikte halk için kararlar alabilir. Bu sistem her yıl yenilenebilir” dedi.
Modern teknolojinin demokrasiye katkı sağlayabileceğini belirten Aslan, e-devlet sistemi üzerinden halkın kararlara katılabileceğini söyledi. Aslan, “İnternet çağındayız, dijital oylamalarla her vatandaş kendini ilgilendiren kararlarda söz sahibi olabilir” diye konuştu.
“Demokrasi Kur’an’a uygundur”
Kur’an’ın eşitlikçi bir sistem öngördüğünü anlatan Aslan, ayetlerin demokratik sisteme işaret ettiğini savundu. Aslan, “tek kişinin yönetimi yerine, istişare ile karar almanın Kur’an’a en uygun yöntem olduğunu” söyledi.
Kur’an’ın herkesin kendi dilinde okuması gereken bir kitap olduğunu vurgulayan Aslan, “Allah Kur’an’da, kitabı anlamadan okuyan Yahudileri, üzerinde kitap taşıyan eşeklere benzetir. Bir kitaba yapılabilecek en büyük saygısızlık onu anlamadan okumaktır” ifadelerini kullandı.
“Din ve milliyetçilik toplumları yönlendirme aracı oldu”
Aslan, dini yanlış yorumlayarak ve milliyetçiliği kullanarak toplumların yönlendirildiğini öne sürdü. Aslan, “1800’lü yıllara kadar milliyetçilik yoktu, kapitalizmin gelişimiyle milliyetçilik seküler bir din haline geldi” dedi.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
