İmamoğlu’nun gözaltına alınmasıyla başlayan kitlesel protesto gösterileri Türkiye’nin geleceğini nasıl şekillendiriyor? İmamoğlu krizine dünya nasıl bakıyor? Sokakların hareketliliği AKP iktidarı, Erdoğan’ın geleceği için ne anlam ifade ediyor? Ruşen Çakır Mümtaz’er Türköne, Suat Kınıklıoğlu, Ahmet İnsel ve Can Selçuki ile değerlendirdi.
İBB Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu ve İmamoğlu’na yakın isimler tutuklandı. Türkiye’de genci, yaşlısı, herkes; bu kararı protesto etmek için sokaklarda.
İmamoğlu’nun tutuklanmasının ardından aralarında yazar, akademisyen, siyasetçi ve sivil toplum gönüllülerinin de yer aldığı 337 kişi ortak bir açıklama yaparak “Demokrasi İttifakı” çağrısında bulundu. Açıklamada, “İktidarın anayasal hak ve özgürlükleri yok eden uygulamalarının önüne set çekilmesi gerektiğine inanıyoruz” denildi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın grup toplantısında söylediği “Heybedeki büyük turplar ortaya saçıldığında bunların kendi yakınlarının suratlarına bakacak yüzleri dahi kalmayacak” sözlerine yanıt verdi.
Kınıklıoğlu, Batı’dan gelen açıklamaların Türkiye kamuoyu üzerinde artık etkili olmadığını söyledi: “Türkiye aslında tamamıyla kendi iç dinamiklerine mahkûm oldu. Yani ne olacaksa Türkiye’de kendi iç dinamikleri sebepleriyle olacak.” Kınıklıoğlu, Türkiye’nin jeostratejik konumu nedeniyle Batı’nın her iktidarla çalışmak zorunda olduğunu belirtti: “Türkiye’nin bu jeostratejik konumu dolayısıyla Ankara’da kim iktidarda olursa olsun Avrupalılar bu iktidarla çalışmak zorundalar”
Ahmet İnsel, Ekrem İmamoğlu’na yönelik operasyonların tesadüf olmadığını belirtti. İnsel, “Kendi kafasındaki takvimi çok hızlandırmak zorunda kaldı. Ve burada da en önemli gelişme, CHP’nin ön seçim ilanıdır. Çünkü ön seçim olmasaydı Tayyip Erdoğan büyük ihtimalle bunu daha sürümcemelere bırakacak, daha yavaş yavaş yıpratacak bir şey düşünüyordu” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Can Selçuki, “Siyasetin doğal akışına suni bir müdahale var. Türkiye’nin tarihinde sıkça maruz kaldığı ve ülkeyi her zaman geriye götüren olay budur. Doğal akışa suni bir müdahale söz konusu. Bunun nerede sonuçlanacağını önümüzdeki gelişmeler gösterecek. Ama her iki dediğiniz de doğru: Daha otoriter bir yere doğru evriliyor da olabiliriz, toplum hareketleri, seçmen tepkisi bunu durdurabilir de. Ama dengenin nerede oluşacağını günlerde değil, yıllarda göreceğiz” dedi.
Türköne, son günlerde yaşananları bir siyasal operasyon olarak nitelendirdi ve “Bu düpedüz bir savaş. Yani Saray Cephesi’nin muhalefete karşı açtığı bir imha savaşı” ifadesini kullandı. Erdoğan’ın yalnızlaştığını ve AK Parti kurmaylarının ortada olmadığını söyleyen Türköne, “Sadece Erdoğan konuşuyor, sadece Erdoğan mesaj veriyor ve iktidar medyası yerlerde sürünüyor” dedi.