Leman dergisinde yayımlanan bir karikatüre sosyal medyada gelen tepkilerin ardından bir grubun derginin binasına saldırması, akıllara Danimarka’daki karikatür krizini getirdi.
2005 yılında Danimarka’da yayımlanan Jyllands-Posten gazetesinde Hz. Muhammed’i tasvir eden karikatürlerin yayımlanması, yalnızca İslam dünyasında değil, tüm dünyada büyük bir krize dönüştü.
Danimarka’da karikatür krizi: Ne oldu?
30 Eylül 2005 tarihinde Danimarka’nın en çok satan gazetelerinden biri olan Jyllands-Posten, 12 çizerin katkısıyla hazırlanan ve Hz. Muhammed’i çeşitli biçimlerde tasvir eden, “Muhammed’in Yüzü” (The Face of Mohammed) başlıklı 12 karikatürü yayımladı. Gazete, karikatürleri “ifade özgürlüğünü savunmak” amacıyla yayımladığını savundu. Ancak bu yayın, kısa sürede büyük bir uluslararası krize yol açtı.
Karikatürlerde Hz. Muhammed’in başında bomba olan bir şekilde resmedilmesi, özellikle İslam dünyasında “dine açık hakaret” olarak görüldü. Danimarka’daki Müslüman topluluklar tepki gösterdi, diplomatik girişimlerde bulundu ancak seslerini duyuramayınca konu uluslararası boyuta taşındı.
Uluslararası kriz nasıl büyüdü?
Karikatürlerin yayımlanmasının ardından birkaç ay sessizlik yaşansa da 2006 yılının başında Ortadoğu’da ve Güney Asya’da büyük protestolar patlak verdi. Danimarka’nın Tahran, Şam ve Beyrut’taki büyükelçilikleri saldırıya uğradı, Avrupa ürünlerine boykotlar başladı. Libya ve Suudi Arabistan, Danimarka büyükelçilerini geri çekti.
Protestolar bazı ülkelerde şiddete dönüştü ve can kayıpları yaşandı. Nijerya, Pakistan, Afganistan ve Hindistan’da onlarca kişi hayatını kaybetti. Avrupa’daki bazı yayın organları da ifade özgürlüğü adına karikatürleri yeniden bastı, bu da gerilimi daha da artırdı. Olaylar, Batı ile İslam dünyası arasında ciddi bir kültürel kırılma yaratırken, Danimarka Başbakanı Anders Fogh Rasmussen karikatürler nedeniyle özür dilememiş, “hükümetin medyaya müdahale edemeyeceğini” söylemişti.
Türkiye’den tepkiler ne yöndeydi?
Türkiye’de hem hükümet hem muhalefet karikatürleri açık şekilde kınadı.
Dönemin Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan, karikatürlerin ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilemeyeceğini belirterek, “Dini değerlere hakaret asla kabul edilemez” açıklamasını yaptı.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Aynı dönemde Türkiye, Danimarka’nın ifade özgürlüğü sınırlarını yeniden değerlendirmesi gerektiğini vurguladı ve Batı’ya kültürel empati çağrısında bulundu.
Diyanet İşleri Başkanlığı da tepki göstererek “inançlara yapılan bu tür saldırıların İslamofobiyi beslediğini” ifade etti.
NATO’da Danimarka’ya karşı fiili ambargo
Krizin ardından Türkiye, Danimarka’nın NATO nezdindeki birçok girişimini bloke etmeye başladı. Özellikle Rasmussen’in 2009’da NATO Genel Sekreterliği’ne aday olması sürecinde, Türkiye veto kartını açık şekilde kullandı. Ankara, Rasmussen’in karikatür krizindeki tutumunu gerekçe göstererek “İslam dünyasının güvenini kazanamayacak bir liderin” NATO’yu temsil etmemesi gerektiğini savundu.
Nihayetinde Rasmussen’in atanması kabul edildi ancak Türkiye’ye bazı güvenceler verildi: Rasmussen’in yardımcısı olarak bir Türk diplomat atandı ve İslam dünyasıyla ilişkilerde daha dengeli bir tutum izleneceği taahhüt edildi.