Erdoğan: “Yeni dönem tüm siyasi aktörlere çok önemli mesuliyetler yüklemektedir”

Cumhurbaşkan Erdoğan, “terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin, “Bu yeni dönem sadece AK Parti’ye, sadece MHP’ye, sadece DEM’e değil, siyaset kurumunun tamamına, tüm siyasi aktörlere çok önemli mesuliyetler yüklemektedir” dedi.

AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kızılcahamam’da düzenlenen AK Parti 32’inci İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nın kapanışında konuştu.

“Terörsüz Türkiye” sürecinin de toplantının ana gündem maddelerinden biri olduğunu vurgulayan Erdoğan, bu konuda sunumlar yapıldığını, sürecin ele alındığını belirtti.

“Herkesle konuşmaya hazırız”

Hem siyasetçilere hem de Türkiye’de yaşayan tüm vatandaşlara seslenen Erdoğan, şunları söyledi:

“Siyasetçilerin, millete karşı görevlerini daha fazla hatırlamaları ve bunun icaplarını yerine getirmeleri gereken günlerden geçiyoruz. Bir defa şunu Türkiye’deki her bir vatandaşımın bilmesini istiyorum: AK Parti olarak, söz konusu Türkiye’nin ve Türk milletinin istikbali ise biz herkesle konuşmaya hazırız. Bunu da samimiyetle arzu ederiz. Eleştiriye açığız. Yeni fikirlere açığız. Tavsiyelere açığız. Tenkitlere açığız. Yeter ki Türkiye’nin faydasına olsun. Yeter ki bu milletin hayrına, menfaatine olsun. Meseleyi ideolojik kavgaların, siyasi çekişmelerin, bambaşka ajandaların, muhatabını pusuya düşürme kurnazlıklarının mezesi yapmayan herkesin olumlu, olumsuz her türlü görüşünün başımızın üstünde yeri vardır.”

Erdoğan’dan Özel’e ümmet cevabı: “Vah zavallı”

“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin kuşku duyan vatandaşlara yönelik Erdoğan, “Hâlâ bu sürece samimi bir temkinle, kuşkuyla, hatta mesafeyle bakanları da anlıyor, onların tereddütlerini gidermek için her türlü gayreti gösteriyoruz. Unutulmamalıdır ki parametreleri şekillenen bu yeni dönem, sadece AK Parti’ye, sadece MHP’ye, sadece DEM’e değil, siyaset kurumunun tamamına, tüm siyasi aktörlere çok önemli mesuliyetler yüklemektedir. Parti yönetimlerinin konuları birbirine karıştırmadan bilhassa da şahsi ihtiraslarına gem vurarak, sürece dahil olmalarını çok önemli görürüz. Aksi takdirde, dün de ifade ettiğim gibi, biz üç parti olarak bu süreci sonuna kadar selametle götürmekte kararlıyız” dedi.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Erdoğan’s approach ‘sabotages the peace process,’ says Özel
Erdoğan’dan Özel’e ümmet cevabı

Türk, Kürt ve Arap ülküsünün CHP lideri Özgür Özel tarafından eleştirilmesine yanıt veren Erdoğan, şunları söyledi:

“Türkler, Kürtler ve Arapların kucaklaşmasından tarihte olduğu gibi bugün de ittifak kurmasından bu ülkenin bir evladı, niçin rahatsız olur? Dün çıkmış bizi ümmetçilikle suçluyor. Vah zavallı. Ümmetin birliğini, dirliğini, beraberliğini savunmak ne zamandan beri suç oldu? Tabii bunlar, ümmet bilinci nedir, ne değildir, bunu bilmezler. Müslümanlar olarak, Peygamber Efendimizin buyurduğu üzere bir duvarın tuğlaları gibi birbirimize kenetlenmemizin neresi yanlış be gafiller? İslam dünyasının vahdeti için gayret etmenin neresi kabahat? Milletin inancından ve değerlerinden bu kadar mı kopuksunuz? Türkiye’ye ve İslam dünyasına bu kadar mı yabancısınız? ‘Ümmetciliğin karşısında duracağız’ diyor. Peki ne yapacaksınız? Ülkeni şikayet ettiğin Batılı patronlarının kılıcını kuşanıp Türkler, Kürtler, Araplar arasında fitne mi yayacaksın? Nefreti mi körükleyeceksin? Kavgayı mı büyüteceksin? Tam olarak ne yapacaksın? Ne diyelim? Cenabıallah bunlara akıl, izan ve basiret versin. Bizi, ümmetçilik yapmakla suçlayanlara sadece şunu söylüyorum, ekranların başında bizi izleyen milletime de bu arada sesleniyorum: Biz, Türk milletindeniz. Hazreti Muhammed’in ümmetindeniz. Biz sadece bugün değil, Kerbela’dan beri ümmetin sevdalısıyız. Müslümanlar arasındaki tefrikanın, ayrılığın, gayrılığın son bulmasını savunmak utanılacak bir suç değil. Şeref duyulacak, imani bir duruştur ve biz bundan onur duyuyoruz, iftihar ediyoruz.”

(ANKA)