CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’de kurulacak komisyona katılım şartlarını vurguladı ve anayasa tartışmalarına asla dahil olmayacaklarını belirtti. Özel, “Cumhuriyetin sarsılmaz değerlerinin bekçisiyiz” diyerek, anayasa tartışmalarına karşı net bir tavır sergiledi.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Özgür Özel, Ankara’nın Kahramankazan ilçesinde cuma namazı sonrası gazetecilere açıklamalarda bulundu. TUSAŞ ziyareti, esnaf ve belediye temaslarının ardından Ulu Cami’de 15 Temmuz gazileriyle namaz kılan Özel, TBMM’de kurulacak komisyon ve anayasa tartışmaları hakkında önemli mesajlar verdi. Özel, CHP’nin temiz ve ilkeli belediyecilik anlayışını Türkiye nüfusunun yüzde 65’ine ulaştırdığını vurgularken, deprem konutlarındaki yolsuzluk iddiaları ve grev yasakları üzerinden hükümeti sert bir dille eleştirdi.
“Anayasa tartışmasının içinde olmayacağız”
Özel, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un Meclis’te kurulan komisyonun ilk toplantısı için üye milletvekillerini 5 Ağustos Salı günü Meclis’e davet etmesi hakkında şunları söyledi:
“Meclis komisyonu aslında Meclis’in yetkilerini devralan, yasa yapacak olan, verdiği kararlarla tarihin akışını değiştirecek olan bir komisyon değil. Bu komisyon Cumhuriyet Halk Partisi’nin yıllardır söylediği, kapalı kapılar ardında milleti şüpheye uyandırarak, ‘Gizli pazarlıklar mı var?’ diyerek iş yapmak yerine, ‘Gelin Meclis’e tüm partilerden üye isteyin. Meseleyi anlatın, çözülecekse burada çözülsün, konuşulacaksa burası konuşulsun’ dediğimiz, şehit aileleri ve gazilerimizin mutlaka dahil edilmesi, sivil toplumun katkısının alınması, terörden ve yaşanan geçmişteki tüm süreçlerde zarar görmüş kim varsa derdini anlatabileceği, çare arayabileceği ve yasa yapma yoluyla hep birlikte çalışabileceğimiz bir uzlaşı zemini arıyoruz.”
Komisyona ilişkin açıklamalarının yanı sıra Özel, partisinin anayasa tartışmalarına karşı duruşunu da net biçimde ortaya koydu:
“Her şeyin tam mutabakat olmasını isteriz. Olmasa da nitelikli çoğunluk aranacak. Doğruya ‘doğru’ diyeceğimiz, yanlışa ‘yanlış’ diyeceğimiz, hiçbir yanlışın içinde olmayacağımız. Asla anayasa tartışmasının içinde olmayacağımız. Komisyonda da bırakın öyle cumhuriyetin kolonlarını kestirmek, ‘Cumhuriyetin kolonunun üzerine küçücük bir çivi çakacağım’ diyene müsaade etmeyiz. Biz burada bu cumhuriyetin sarsılmaz değerlerinin kurucusuyuz, bekçisiyiz.”
“Herkesin ittifakıyız”
Özel, komisyonun amacının terörle mücadele değil, uzlaşı ve barış olduğunu belirtti:
“İktidara yürürken de devralacağımız iktidarda milletin parasını terörle mücadeleye değil, kalkınmaya harcamak, emekliye, asgari ücretliye harcamak istiyoruz. Burada başka ittifak arayışları içinde olan Erdoğan bunu bir kere söyledi, cevabını aldı. Yine de başka ittifak arayışları içindeyse o onun arayışıdır. Biz Cumhuriyet Halk Partisi olarak Türkiye İttifakı’nın, Türkiye’nin bütün demokratlarının, sandığa sahip çıkan herkesin, darbenin karşısındaki herkesin Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e ve şanlı bayrağa sadık herkesin ittifakıyız, böyle de olmaya devam edeceğiz. Komisyona çalışmalarında başarılar diliyorum.”
“Grev yasakları tam bir diktatörlük davranışıdır”
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın maden işçilerinin grev kararını 60 gün ertelemesi kararını “diktatörlük” olarak nitelendiren Özel, sendikalara destek verdi:
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Bugün zam verilmiyorsa Erdoğan’dır. Sayın Atalay Erdoğan’la görüşmemiş, Erdoğan’ın yardımcısı ile görüşmüş. Erdoğan’dır muhatap, zammı vermeyen de odur, emekliyi 14 bin lira gibi bir maaşla altı aydır süründüren de odur, şimdi hak ettiği asgari ücret düzeyine çıkarmayıp 16 bin lira veren de odur. Asgari ücreti açlık sınırı altında tutan da odur. TÜRK-İŞ’in buna karşı alınan grev kararlarının milli güvenlik gerekçesiyle yasaklanması, tam bir diktatörlük davranışıdır. Emeğin hakkını savunacak olanın grev hakkıdır. TÜRK-İŞ’in ‘500 yerde eylem yapacağız, grev yapacağız’ demesi değerlidir. Sözlerinin arkasındalarsa, sonuna kadar arkalarındayız. Biz hak arayanın arkasındayız. Bu milletin hakkını yiyenin karşısındayız.”
“Deprem konutlarında yolsuzluk çeteleri var”
Deprem konutlarındaki yolsuzluk iddialarına sert tepki gösteren Özel, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum’u hedef aldı, “Öyle bir noktadayız ki bir, ‘650 bin deprem konutu yapacağız, bunu bir yıl içinde yapacağız’ deyip oy almış bir iktidar var. 2,5 yıl geçti. Daha yüzde 40’ı bile bitmedi deprem konutlarının. Utanmadan ‘Konut yaptık’ diye övünüyorlar” dedi.
Özel, sözlerine deprem konutlarına ilişkin yolsuzluk iddialarını dile getirerek devam etti:
“Şimdi de öyle bir şey çıktı ki deprem konutu inşa edecek müteahhitler için AKP selektif, AKP seçici bir zar koymuşlar oraya. O çetenin eliyle iş alınabiliyor. Ya da müteahhitler bu manaya gelecek taahhüt ve vaatlerle dolandırılıyorlar. Bu ayıplı bir durumdur. Ama biliyorsunuz bu ülkede yolsuzluk yapmayanlar, hırsızlık yapmayanlar sırf seçim kazandıkları için arkası boş iftiralarla aylarca içeride tutuluyorlar. Bir ispat yok. İddianameyi yazamamışlar. Ama öbür taraftan deprem konutu üzerinden yolsuzluk yapanlar, müteahhit dolandıran çeteler var. Bakanlıkta oluşmuşlar, bakanlıkta buluşmuşlar, bakanlığı sarmışlar, Murat Kurum yine ‘Bir yılda bitireceğiz’ dediği konutları, 2,5 yılda yüzde 40’ını bitirdiği halde, sanki devlet sözünü tutmuş gibi konuşa dursun. Ağzını açsın da bu konuda konuşsun.”
“Avrupa Birliği’ne gireceğiz”
Türkiye’nin barış ve kalkınma hedeflerine değinen Özel, toplumsal birlik mesajı verdi:
“100 yıl önce olduğu gibi Kürtlerle Türkler kol kola girerse, Kürt’ün de Türk’ün de çocuğunun karnı doyacak, iş bulacak. Hep birlikte bu ülkeyi Laz’ıyla, Çerkes’iyle Boşnak’ıyla, Arnavutluk’tan geleniyle hep beraber Avrupa Birliği’ne sokacağız. Bu ülke zenginleşecek, işsizlik bitecek, yoksulluk bitecek, yasaklar bitecek. Gençler için yasaksız Türkiye, vizesiz Avrupa gelecek. Bunun için uğraşıyoruz.”