Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, cezaevinde sağlık durumunun kötüleştiğini belirterek yaşam mücadelesi verdiğini söyledi. İki kez kanser tedavisi gören Çalık, kan değerlerinin düştüğünü ve mama takviyesi ile ayakta durmaya çalıştığını bildirdi. Adli Tıp raporuna itiraz eden başkan, durumunu “adalet ve vicdanın davası” olarak niteledi.
İstanbul Büyükşehir Belediyesi soruşturması kapsamında tutuklanan Beylikdüzü Belediye Başkanı Murat Çalık, cezaevinde ciddi sağlık sorunları yaşadığını açıkladı. Geçmişte iki kez kanser tedavisi gören Çalık, şu anda üçüncü kez yaşam mücadelesi verdiğini söyledi.
Çalık, Tele1’e verdiği röportajda güncel durumunu şöyle anlattı:
“Her gün kan değerlerim düşüyor, kilo kaybediyorum. Normalde 4 bin-10 bin olması gereken beyaz kan hücrelerim hayati sınırların altında. Lökopeni, nötropeni ve malnütrisyon yaşıyorum.”
78 yaşındaki annesinin hastane penceresinden kendisini izlediği anlara da değinen Çalık, “Bir annenin gözlerindeki acı, aslında toplumun vicdanının acısıdır” dedi.
Adli Tıp raporu tartışma yarattı
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi raporlarında “nüks riski, enfeksiyon riski, ciddi kilo kaybı ve sepsis” bulunduğu belirtilen Çalık, Adli Tıp Kurumu’nun herhangi bir tetkik yapmadan “nüks etmez” sonucuna vardığını iddia etti. Çalık bu durumu “insan hayatını bir cümleyle yok saydı” sözleriyle eleştirdi.
Çalık, sağlık durumunun ağırlaştığını belirterek “Böbreklerim iflas etmesin diye su içiyorum ama suyu yalnızca terle kaybediyorum” dedi. Vücudunun hastalıklara açık halde olduğunu söyleyen Çalık, mama takviyesi ile ayakta durmaya çalıştığını bildirdi.
1999’da başlayan kanser mücadelesi
Çalık, ilk kanser teşhisini 1999 yılında lösemi olarak aldığını hatırlattı. Aylar süren tedavilerin ardından hastalığı yenen Çalık, yaklaşık 10 yıl sonra lenfoma tanısı ile ikinci kez kanser mücadelesi verdi. Her iki hastalığı da yenen Çalık, şimdi cezaevi koşullarında üçüncü kez yaşam savaşı veriyor.
“Hayatımın en zorlu mücadelesini verdim ve aylar süren tedavilerin ardından yeniden hayata tutundum” diyen Çalık, cezaevinde sağlık koşullarının ağır etkisi altında kaldığını söyledi. Çalık, durumunu “yalnızca benim değil, devletin hukuk ve sağlık sisteminin imtihanı” olarak niteledi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Beş aydır ailesinden ayrı
19 Mart’ta gözaltına alınan ve 23 Mart’ta tutuklanan Çalık, suçlamaların 2015 yılına dayandığını belirtti. O dönemde belediyede yalnızca danışman olarak görev yaptığını söyleyen Çalık, kamu görevlisi olmadığını ve herhangi bir imza yetkisi bulunmadığını bildirdi.
Çalık, aynı iddia hakkında 2021 yılında mahkeme tarafından “takipsizlik” kararı verildiğini hatırlattı. “Buna rağmen, beş aydır ailemden, sevdiklerimden ve görevimden koparılmış durumdayım” diyen Çalık, bu durumun yalnızca kendisine değil adaletin kendisine zarar verdiğini söyledi.
Adalet ve vicdan meselesi olarak görüyor
Çalık, yaşadığı süreci kişisel bir mücadelenin ötesinde değerlendirdi, “Ben kimseden imtiyaz istemiyorum. Yalnızca hukukun, devletin, vicdanın var olduğunu görmek istiyorum” diyerek taleplerini açıkladı.
“Bir insanın hayatı, bir rapordaki tek cümleye indirgenemez” diyen Çalık, mücadelesini sadece kendi yaşamı için değil ülkenin adaletine olan inanç için verdiğini söyledi.
Çalık, “Devlet, vatandaşının yaşam hakkını koruduğu sürece güçlüdür” sözleriyle devletten beklentilerini dile getirdi.