CHP, “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” mitinglerinin yenisini İstanbul-Beyoğlu’nda düzenledi. Beyoğlu Belediyesi’nin önünde düzenlenen mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Özgür Özel, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Akın Gürlek’e açık çağrıda bulundu, “‘Hukuk insanıyım, namusum var, herkese eşit davranırım’ diyorsan, Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı AK Partili belediyelere git de göreyim” dedi.
CHP’nin her hafta İstanbul’un bir ilçesinde düzenlenen “Millet İradesine Sahip Çıkıyor” sloganıyla düzenlediği mitinglerin yeni durağı Beyoğlu. Binlerce yurttaş, Beyoğlu Belediyesi’nin önündeki mitinge katıldı. Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney geçtiğimiz hafta tutuklanmış, tutuklanmasının ardından yapılan başkanvekilliği seçimini CHP’li Sefer Karaahmetoğlu kazanmıştı.
Meydanda toplanan yurttaşlar, “İmamoğlu’na özgürlük”, “İnan Güney’e özgürlük”, “Hak, hukuk, adalet”, “Her şey çok güzel olacak”, “Hayvanlar için adalet” pankartlarıyla CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i karşıladı. Mitingden önce Medyascope’a konuşan yurttaşlar, Türkiye’nin gidişatı ve İmamoğlu’nun tutukluluğu hakkında şunları söyledi:
Beyoğlu mitingine katılan yurttaşlar:
— Medyascope (@medyascope) August 27, 2025
"Hak, hukuk, adalet için buradayız. İmamoğlu'na özgürlük, çocuklarımızın geleceği, atanamayan öğretmenler, emekliler için buradayız"
"68 yaşındayım, 19 Mart'tan beri hep dışarılardayız. İnsanlar korkuyor, korkuyu atlatırsak zafer bizim… pic.twitter.com/I2tv7y42mw
İnan Güney ve ailesinin pankartı yeniden asıldı
Miting öncesi Beyoğlu Belediyesi’ne asılan İnan Güney ve çocuklarının resminin polis ekipleri tarafından indirilmesine tepki gösteren CHP lideri Özgür Özel, “İnan Güney suçsuzdur, onurumuzdur. Ona sonuna kadar sahip çıkıyoruz. Şu resme tahammül edemeyenlere Beyoğlu en güzel cevabı veriyor: İnan Güney onurumuzdur” dedi.
Kolluk güçleri tarafından miting öncesi indirilen İnan Güney ve ailesinin yer aldığı pankart yeniden asıldı
— Medyascope (@medyascope) August 27, 2025
Özgür Özel: "İnan Güney suçsuzdur, onurumuzdur. Ona sonuna kadar sahip çıkıyoruz"
📹 @alidenizcakir pic.twitter.com/d4OPg58bYn
AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a seslenen Özel, “Bana soruyorlar; eylemler ne zaman bitecek? Ne zaman sonuç alırsak, o gün bitecek. 9 dalga yaptınız, 99 dalga yapsanız da buradayız, ayaktayız, eylemdeyiz” dedi. AKP’li ve MHP’li seçmenlere seslenen Özel, “Sanki İnan burada bir kusur yapmış gibi bir hava yaratıyorlar. İnan’ın burada bir kusuru yok” dedi.
“16 meclis üyemiz rüşvete kanmadı”
AKP’nin “siyasi şantajlarla ve yankesicilikle” Beyoğlu Belediye Meclisi’ndeki seçimi kazanmak için attığı adımları anlatan Özel, “Rüşvete kanmayan, baskıya yılmayan belediye meclis üyelerimizi buraya davet ediyorum” dedi ve 16 üyeyi otobüsün üzerine çağırdı:
“Onlarla ne kadar gurur duysanız az. Onlar rüşvete dönüp de bakmayan, hapisten korkmayan, sizin iradenize sahip çıkan 16 kahramandır. Hepsinin önünde saygıyla eğiliyorum. Yürekten alkışlayalım.”
Özgür Özel’den Akın Gürlek’e açık çağrı: “Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı AK Partili belediyelere git de göreyim”
İnan Güney’in aylardır Beyoğlu’na operasyon düzenlenme ihtimaline karşı harekete geçtiğini ve bir önceki belediye başkanının usulsüz harcamalarının kendi yönetimine bırakıldığını anlattığını hatırlatan Özgür Özel konuşmasına şöyle devam etti:
Cephe giydirme işinin m2’si 550 TL’ye yaptırmış, İnan Başkan aynı işi 72 TL’ye yaptırmış. Özel günler için yapılan pankartların tanesi AKP döneminde 600 TL, İnan Başkan aynı işi 90 TL’ye yaptırmış. AKP döneminde 6 aylık kurumsal iletişim hizmeti 11 500 milyon, İnan Başkan 1 buçuk milyon TL ödemiş. Bu üç dosya… Sayın Akın Gürlek, bir belediye Sayıştay tarafından denetlenir. Bir suç bulursa yazar, savcılığa bildirir, savcılık işlem yapar. Geçmişte denetlenmiş bütün dosyaları tekrar alan, tekrar bakan, oradan suç icat etmeye çalışan Gürlek’e diyorum ki, Güney hediye paketi gibi kendinden önceki AKP’li belediyenin icraatları poliste var. Hırsız arıyorsan, yarın önceki belediye başkanının kapısına dayan da göreyim.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı’na açık çağrıda bulunan Özel, “Eğer hukuk insanıyım, yolsuzluğun peşindeyim, ben herkese eşit davranırım diyorsan hadi bakalım Aziz İhsan Aktaş’ın çalıştığı AK Partili belediyelere git de göreyim” dedi.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
![]()
İmamoğlu’nun avukatı Mehmet Pehlivan’ın “kaçma şüphesi var” denilerek tutuklanmasına ancak İBB Borsası ile ilgili soruşturma kapsamında yurtdışına çıkarken yakalanan avukat Mehmet Yıldırım’a ev hapsi verilmesine tepki gösteren Özgür Özel, “Sende şu kadar namus varsa bunu niye yaptığını açıklarsın. Senin alnını karışlayacağım Akın Gürlek” dedi.
“Ekrem Başkan Erdoğan’ı yenme suçu işlemiştir”
Ekrem İmamoğlu’nun Recep Tayyip Erdoğan’ı yenme suçunu üç kez işlediğine vurgu yapan Özel, “Tutukluluk bir tedbirdir, Erdoğan tedbir almak zorundadır. Çünkü Erdoğan bu suçu bir kez daha işlemeye yeminlidir” dedi.
1995 yılında bir milletvekilin verdiği soru önergesine ve aldığı cevaba atıfta bulunan Özel, “Tayyip Erdoğan, İBB Başkanı iken iştiraklerden 24 asgari ücret tutarında, bugünkü parayla 500 bin TL huzur hakkı alıyordu. İmamoğlu ne kadar alıyor? Sıfır” dedi.
Özel, “Allah bütün hırsızların belasını versin. Tayyip Bey sen bunu mitinginde yap bakalım, yapabiliyor musun? Yanındakiler amin diyebilecek mi?” diye konuştu.
İmamoğlu: “Bu gece salıverilirsek, yarın sabah alnımız ak, başımız dik dolaşırız”
Özel’in yaptığı konuşma öncesi kürsüye çıkan CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde tutuklu bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun mesajını okudu. İmamoğlu mektubunda şunları söyledi:
İktidar ekonomiyi batırıp, vatandaşı her gün daha fazla yokluğa, yoksulluğa sürüklerken, vatandaşın yanında hep biz olduk. Vatandaşlarımızın geçim derdini hafifletebilmek, hayatlarını biraz olsun kolaylaştırabilmek için ne gerekiyorsa yaptık. 2019’da, ‘İmamoğlu gelirse sosyal yardımları kesecek’ diye yalan söyleyenler, şimdi bu konuyu ağızlarına alamıyorlar. Çünkü kesmek, azaltmak bir yana; onların sosyal yardımlar için ayırdığı bütçeyi, biz, tam 6 kat artırdık. İstanbulluların geçim derdini hafifletmek için, onlardan 6 kat daha fazla para harcadık. Yalnız sosyal destek ve yardımlarda değil; her türlü icraatta, yatırımda, hizmette bizden öncekilerden misli misli fazla iş yaptık. Çünkü milletin parası, israfçının, rantçının cebine gitmedi. Biz, milletin parasını sadece millete verdik.”
İşte bu nedenle, ben ve diğer tutuklu arkadaşlarım bu gece salıverilsek, yarın sabah İstanbul sokaklarında alnımız ak, başımız dik dolaşırız. Hemşerilerimizle kucaklaşır, hasret gideririz. Bizim, vatandaşlarımıza ve bağımsız yargıya veremeyeceğimiz hiçbir hesabımız yok. Ama onlar; batırdıkları ekonominin, bitirdikleri devletin, yok ettikleri adaletin hesabını asla veremezler. Onlar; işsizliğe, yoksulluğa mahkum ettikleri, umutsuz, güvencesiz bıraktıkları milyonlarla yüzleşemezler. O yüzden de çarşıda, pazarda, sokakta, meydanda dolaşamıyorlar. Biz, milletin parasına gözümüz gibi baktığımız için onca iş yapabildik.
Beyoğlu’nda yaptıklarımızı sizler çok iyi biliyorsunuz. Meydanları düzenledik; tarihi eser restorasyonunda rekorlar kırdık; kütüphaneler, spor merkezleri, yurt ve kreşler açtık; kentsel dönüşüm projelerini hayata geçirdik; devasa ulaşım ve altyapı yatırımları yaptık. Bu icraatçı ve halkçı karakterimizle ülkeyi yönettiğimizde, hayatın nasıl hızla kolaylaşıp, güzelleşeceğini milletimiz görüyor. İktidar da gerçeği görüyor. Kurdukları bu kirli menfaat düzeninin sonunun geldiğini, bir daha asla seçim kazanamayacaklarını çok iyi biliyorlar. Sandıkta kazanamayacakları seçimi, emirleri altına aldıkları bir avuç yargı mensubu aracılığıyla kazanmanın derdine düştüler. İktidar seçim, millet geçim derdinde.
“Önce adalet, önce hürriyet gelecek”
Gerçeklerden bu kadar kopan, milletin haline bu kadar yabancılaşan hiçbir iktidar ayakta kalamaz. Bunlar da kalamayacak. Günü gelecek; bir bayram sabahına uyanır gibi, seçim sabahına uyanacağız. O günün akşamında, adalet ve hürriyet rüzgarları esmeye başlayacak bu güzel memlekette. Herkes için ve her yerde, önce adalet, önce hürriyet gelecek güzel memleketimize. Bir şahsın, bir partinin değil; birliğin ve kardeşliğin, adaletin ve hürriyetin, bolluğun ve refahın iktidarını kuracağız. Bir kişi kaybedecek, bir millet kazanacak. Her şey çok güzel olacak.