Habertürk, Show TV ve Bloomberg HT’nin bağlı olduğu Can Holding’in şirketlerine kara para aklama gerekçesiyle TMSF tarafından el konuldu. Ruşen Çakır, bu gelişmenin yalnızca iki televizyon kanalını değil, Türkiye’de devletin yeniden yapılanma tartışmalarını da gündeme taşıdığını söyledi. Çakır, “Habertürk ve Show TV’ye ne oldu?” sorusuna yanıt aradı.
Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında aralarında Can Holding’in yöneticileri Mehmet Şakir Can, Kemal Can ve Kenan Tekdağ‘ın da olduğu 10 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. Can Holding bünyesindeki Habertürk ve Show TV’ye el konuldu, TMSF kayyum olarak atandı.
Can Holding, Bilgi Üniversitesi ve Doğa Koleji gibi eğitim kurumlarının yanı sıra yüzü aşkın şirketin sahibiydi. Çakır, bu iddiaların yıllardır bilindiğini ancak devletin onayıyla büyüyen holdingin bugün hedef alınmasını “Türkiye’de reorganizasyon” tartışmalarıyla ilişkilendirdi.
Medya düzeninde ne değişecek?
Çakır, Habertürk’ün “tarafsız yayıncılık” iddiasına rağmen iktidarı rahatsız etmeyecek bir çizgide olduğunu hatırlattı. Buna rağmen kanala el konulmasının, Türkiye’de medya kuruluşlarının serbest piyasa koşullarıyla değil, siyasi onaylarla el değiştirdiğini gösterdiğini vurguladı. Show TV’nin ise siyasetten uzak popüler yayıncılığına rağmen aynı sürece dahil edilmesi dikkat çekti.
Çakır, TMSF’ye devredilen bu kanallara kayyum atanacağını, değer kaybedeceklerini ve sonunda ucuza satılacaklarını öngördü. Habertürk’ün CNN Türk, NTV ya da A Haber çizgisine çekileceğini, “eski yapmacık tarafsızlığının” da kalmayacağını belirtti.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
Devletin müdahalesi ve “regülasyon”
Çakır, bu gelişmeleri “regülasyon” olarak tanımladı ve devletin kara paraya göz yumduktan sonra el koyarak kendisini temize çıkardığını söyledi. Bu durumun serbest piyasa iddiasını çürüttüğünü ve Türkiye’de devletin yeniden yapılanmasının işaretleri olduğunu ifade etti.