Diyarbakır Barosu’nun ev sahipliğinde düzenlenen toplantıda, DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç, çözüm sürecinin bilançosunu çıkardı. Bakırhan, “Suriye’deki mesele Türkiye’de tartışılan bu çözüm sürecinin önüne bir set olarak konulmamalıdır” dedi.
Diyarbakır Barosu’nun ev sahipliğinde düzenlenen “Barış’ın İnşası İçin Yeni Bir Başlangıç” toplantısı, çözüm sürecinin mevcut durumu ve geleceğine dair önemli değerlendirmelere sahne oldu. DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Diyarbakır Baro Başkanı Abdulkadir Güleç ve kentteki sivil toplum örgütü temsilcilerinin katıldığı toplantıda, yaklaşık bir yıldır devam eden sürecin analizi yapıldı.
Bakırhan sürecin 86 milyonu ilgilendirdiğini vurguladı
CEGA Medya’nın haberine göre DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, toplantıdaki konuşmasında barışın toplumun geleceğiyle ilgili hayati bir mesele olduğunu belirtti. Bakırhan, “Yol üzerindeki engelleri kaldırmak için aynı sorumluluk ve kararlılıkla hareket edeceğimizi belirtmek isterim” dedi. Süreçle ilgili umutlu olduğunu kaydeden Bakırhan, yaklaşık bir yıl önce el sıkışmayla başlayan ve devam eden sürecin 86 milyonu ilgilendiren tarihi bir süreç olduğunu vurguladı.
Bakırhan, geride bırakılan bir yıl içerisinde parti olarak diyaloğun ve müzakerenin ne kadar kıymetli olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ifade etti, “Ancak sadece bununla yetinmedik; aynı zamanda ülkedeki anti-demokratik uygulamalar karşısında da bir muhalefet partisi olarak duruşumuzu net bir şekilde ortaya koyduk” diye konuştu.
“Suriye bir set olmamalı”
Bakırhan konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Yanı başımızda da Suriye’nin çatışmalardan çıkmasından sonra çözüm arayışları içerisine girmiş. Henüz orada rejimin karakteri tam belli olmadığı için oradaki tartışmalar da devam ediyor. Türkiye’de de bir süreç yürüyor. Burada Amed’de basın mensuplarının huzurunda şunu belirtmek istiyorum. Suriye’deki mesele Türkiye’de tartışılan bu çözüm sürecinin önüne bir set olarak konulmamalıdır. Suriye’deki mesele Suriye’deki dinamikleri bağlıyor. Tam tersine eğer Türkiye’de bu süreci başarıyla ulaştırabilirsek, Türkiye’deki bu süreç Suriye’de de aslında bir model olabilir. Orada değişimin lokomotifi olabilir.”
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.
“Çatışmaların durması ve komisyon oluşumu olumlu gelişmeler“
Bakırhan, geçen bir yılda yaşanan önemli gelişmeleri sıraladı. Bakırhan, “Öncelikle çatışmaların neredeyse olmaması çok kıymetliydi. Yine diyalog zemininin oluşması ve bir yıldır devam etmesi de en az bu kadar kıymetliydi” dedi. Meclis’te ilk defa Kürt meselesinin tartışıldığı bir komisyonun oluşturulmasının da değerli olduğunu belirtti.
Abdullah Öcalan ve hareketin bir yıl içerisinde ortaya koyduğu duruşun takdire değer olduğunu kaydeden Bakırhan, birçok eşiğin aşılmasına sebebiyet verdiğini söyledi. Güvenlik zemininden diyalog ve müzakere zeminine geçiş için ellerinden gelen bütün çabaları ortaya koyduklarını belirtti.
Bakırhan, bir yıl içerisinde Türkiye’yi ve bölgeyi rahatlatabilecek adımların atılabileceğine dikkat çekti, “Aflar, hukuk, adalet ve yerel demokrasi konularında başta iktidar olmak üzere ülkeyi yönetenler daha cesur davranabilirlerdi” dedi. Bu konuda bir tutuk kalma durumu söz konusu olduğunu belirten Bakırhan, tüm provokasyonlara rağmen sürecin devam etmesinin tarihi önemdeki bir gelişme olduğunu vurguladı.
