Ruşen Çakır yorumladı: Fatih Altaylı yayınlarına niçin ara verdi?

Fatih Altaylı

Ruşen Çakır, tutuklu bulunan Fatih Altaylı’nın YouTube kanalında yayınlara ara vermesi kararını değerlendirdi. Çakır, “Bu bir geri çekilme değil, kısa bir ara” diyerek Altaylı’nın cezaevinden yürüttüğü sembolik direnişin önemine dikkat çekti.

“Cumhurbaşkanı’nı tehdit” suçundan tutuklanan, 3 Ekim Cuma günü ilk kez hakim karşısına çıkan ve tutukluluğunun devamına karar verilen gazeteci Fatih Altaylı, 6 Ekim’den itibaren YouTube’daki yayınlarına ara verdiğini duyurdu.

Bu sabah YouTube kanalında yayınlanan, 1 dakika 46 saniyelik “Bize biraz müsaade” başlıklı yayında Altaylı, tutukluluğuna devam karar çıktığını hatırlatarak, “Şaşırdım. Hâl böyle olunca da planlarımda değişiklik yapmam gerekti” dedi.

Çakır, kararın arkasında moral bozukluğu ya da pes etme değil, “zorunlu bir nefes alma” süreci olduğunu belirtti:

“Fatih’in cezaevinden yönettiği o yayınlar, sembolik bir direnişti. Koltuğunu boş bırakmadı; içeriden gönderdiği mesajlar, yapılan yayınlar, konuk olan siyasetçilerle bir dinamizm oluşturdu. Bu, onu tutuklayanlara karşı bir meydan okumaydı.”

“Bu bir geri çekilme değil, kısa bir ara”

Çakır, Altaylı’nın yayınlara ara verme kararının farklı şekillerde yorumlandığını ancak kendisinin bu sürecin geçici olduğuna inandığını vurgulayarak, “Bazı yorumlarda ‘Artık daha fazla devam etmek istemiyor’ dendi ama ben böyle düşünmüyorum. Bu kısa bir ara olacak. Fatih’in bugüne kadar yaptığı çok değerliydi, Türkiye’nin bu tür duruşlara ihtiyacı var” diye konuştu.

Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.

Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.

Ruşen Çakır, Altaylı’nın tutukluluğunun yarattığı adaletsizlik atmosferine de değinerek, Türkiye’nin artık hukuk dışı kararlara şaşırmaz hale geldiğini söyledi.

Çakır, sözlerini “En önemlisi Fatih’in bir an önce özgürlüğüne kavuşması ve gazeteciliğine özgür biçimde devam etmesi” diyerek tamamladı.