Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Der Spiegel dergisi, eli kanlı Trump kapağını savundu

Alman Der Spiegel dergisinin son sayısının kapağı hem Almanya, hem avrupa, hem de ABD’de tartışmalara yol açtı. Derginin 4 Şubat’ta çıkan son sayısının kapağında ABD Başkanı Donald Trump, bir elinde büyük ve kanlı bir bıçak, diğer elinde ise ABD’nin simgelerinden Özgürlük Anıtı’nın kanlı başını tutarken resmedilmişti. Ayrıca Trump’ın sık kullandığı “İlk önce Amerika” (America First) sloganına da kapakta yer verilmişti.

Der Spiegel’in kapağının tartışmalara yol açması üzerine, Salı akşamı derginin internet sitesinde, Genel Yayın Yönetmeni Klaus Brinkbaeumer imzasıyla, hem Almanca hem de İngilizce olmak üzere bir açıklama yayınlandı. “Demokrasiler devrilirken” başlığını taşıyan açıklamada, derginin kapağının, Trump’un liberal demokrasiler için ne kadar gerçek ve ciddi bir tehlike olduğunu çarpıcı bir şekilde ortaya koyduğu savunuldu. Günümüzün liberal demokrasilerinin kırılganlığına dikkat çekilen yazıda, Rusya’da Vladimir Putin’in, Macaristan’da Viktor Orban’ın, Türkiye’de Recep Tayyip Erdoğan’ın ve son olarak da ABD’de Donald Trump’ın seçilmesi bunun örnekleri olarak sayıldı ve adı geçen liderlerin hepsinin demokratik seçimler sonucunda göreve geldiklerinin altı çizildi.

Basına sert eleştiri

Brinkbaeumer yazıda, liberal demokrasilerin irtifa kaybetmesinde basının da rolü olduğunu belirterek meslektaşlarını da eleştirdi ve basının başına bela almamak için çoğu zaman hafif ve eğlence odaklı konulara ve haberlere yöneldiğini iddia etti. Bazı basın organlarının “gündüz düşleri” gördüğünü ve insanları demagoji ve otokrasi tehlikesine karşı uyaranları “histerik olmakla” suçladıklarını belirten Brinkbaeumer, ancak Trump’ın artık bir aday değil, Beyaz Saray’da oturan bir Başkan olduğunu yazdı. Donald Trump’ın seçim kampanyası sırasında beş gün içerisinde 87 yalan söyleyen, kadınları aşağılayan, ırkçı bir işadamı olduğunu söyleyen Brinkbaeumer, Trump’ın görevi devraldığı 20 Ocak tarihinden bu yana imza attığı bazı icraatları sıraladı ve insanlar daha büyük bir direniş göstermezse bu icraatların devamının geleceğini savundu.

Der Spiegel olarak zaman zaman hatalar yaptıklarını kabul eden Brinkbaeumer, ancak “Donald Trump’ı küçümsemek” gibi bir hatanın bunlar arasında olmadığını söyledi. Son sayıdaki kapağın bir Küba göçmeni olan Edel Rodriguez’e ait olduğunu belirten yazar, kapakta “America First” ibaresi dışında okunacak bir şey olmadığını ve bundan ötesinin sanatın her türünde olduğu gibi sadece bir yorum meselesi olduğunu savundu.

Beğenen de var, beğenmeyen de

Brinkbaeumer yazısında kapak nedeniyle aldıkları tepkilerden örnekler de verdi. Brinkbaeumer’in aktardığına göre Washington Post gazetesi kapağı “çarpıcı” bulurken, Mother Jones dergisi ise “müthiş” ifadesini kullanmış. ABD’deki Trump karşıtı gösterilerde derginin kapağı bir pankart gibi kullanılırken, kapağa Almanya’dan gelen tepkiler ise iki yönde olmuş: Bir kısım okuyucu kapağı “mükemmel” bulurken, bir kısım okuyucu da dergiyi hazırlayanların “bir psikoloğa görünmelerini” tavsiye etmiş ve kapağı “gaddarca” bulmuş. Brinkbauemer; Alman basınının önde gelen gazeteleri olan Bild, Süddeutche Zeitung ve Frankfurter Allgemeine Zeitung’un kendilerini “çok ileri gitmek”le suçladıklarına da yazısında yer verdi.

Brinkbaeumer yazısını şu ifadelerle bitirdi: “Donald Trump Der Spiegel’in kapağında bir insanı öldürmüyor, bir sembolü öldürüyor. Özgürlük Anıtı -üzerindeki kitabede de yazdığı üzere- göçmenleri, sığınmacıları, evsizleri, fırtınada sürüklenenleri bağrına basan bir Amerika’nın sembolü. Donald Trump liberal demokrasiyi ve dünya düzenini aşağılıyor ve tehdit ediyor. Ve şimdi Donald Trump gezegenin en güçlü insanı. Durum oldukça acil.”

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.