Astana Süreci kapsamında 3. Liderler Zirvesi bugün İran’da toplandı. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, Tahran Zirvesinde bir araya geldi.
Zirvenin ana gündem maddesi tansiyonun yükseldiği İdlib’di. Bölge, Suriye’de cihatçı militanların, tamamını kontrol altında tuttukları son nokta.
Suriye’nin batısı Şam-Humus-Halep üçgeni ülkenin sıklet merkezi. İdlib’in silahlı muhalif unsurlardan temizlenmesi, bu bölgenin güvenliğinin sağlanması için hayati önem arz ediyor. Şam yönetimi, İdlib sorununu uluslararası toplumun kaygılarına rağmen bir an önce çözüp ülkenin Batı’sında zaferini kesinleştirmek istiyor. Şam, Rusya ve İran’ın siyasi ve askeri desteğini almış durumda. Moskova ve Tahran, Suriye’de sıcak çatışma dönemini kapatmak, ve ülkenin yeninden inşa sürecine odaklanmak arzusunda.
Türkiye, İdlib’e gerçekleştirilecek geniş çaplı bir askeri harekatın insani bir krize yol açmasından endişe ediyor. Ortaya çıkabilecek yeni bir göç dalgası ile Ankara’nın temel endişesi. Bölgedeki Türk Silahlı Kuvvetleri personelinin ateş hattında kalması diğer bir kaygı sebebi. Ilımlı muhalifler ile silahlı unsurları ayrıştırılmadan yapılacak bir askeri harekatın ülkede siyasi çözümü daha zor ve karmaşık hale getireceği de Ankara’nın öne sürdüğü tezler arasında. Türkiye bu pozisyonuyla Rusya ve İran karşısında yalnız kalmış durumda.
ABD ve Avrupa, İdlib’e geniş çaplı bir askeri operasyona karşı çıkıyor. Avrupa’nın temel endişesi Türkiye ile ortak; ortaya çıkabilecek yeni bir göç dalgası.
Batı’da bölgede kimyasal silah kullanabileceğine dair endişe hakim. Suriye ordusunun böyle eyleme yönelmesi durumunda ABD ve Fransa, hükümet güçlerini hedef alacaklarını açıkladılar.