Japonya Sağlık Bakanlığı, bu sene ülkede 921 bin çocuk doğduğunu açıkladı. Rakam geçen senenin 25 bin altında ve son üç senedir Sağlık Bakanlığı’nın 1 milyonluk hedefi tutturulamıyor. Kadın başına doğum oranı 1.8 olarak tasarlanırken son senelerde bu oran 1.45 sınırını geçemiyor.
İstatistiklere göre, doğum ve ölüm oranlarındaki makas, bu sene rekor bir oranla 448 bini buldu. Toplam ölüm sayısı 1.37 milyon. Yaşlı nüfusun ivmesi sürekli olarak artıyor. Japon halkının yüzde 20’si 65 yaşının üstünde.
Japonya’da hükümetlerin 1990’ların ortalarından beri ailelerin çocuk sayısını artırmak için teşvikler getirdiği, ancak bunların sonuç vermediği biliniyor. Son olarak, Başbakan Shinzo Abe düşük ve orta gelirli aileler için ücretsiz anaokulu hizmetini devreye soktu. Ancak, 2017’de lansmanı yapılan ve 18 milyar dolarlık bütçe ayrılan bu yeni girişimin sonuçları da hükümetin beklentilerini karşılamaktan çok uzak.
Japonya İstatistik Bürosu’nun tahminine göre 2016’da 126 milyon olan nüfus, 2065 senesinde 88 milyona kadar düşecek. Hükümet ise gelecek 50 yılda nüfustaki azalmayı kontrol altına alarak ülke nüfusunu 100 milyonun üzerinde tutmayı hedefliyor.
Japonya nüfusu 1900 yılında 44 milyon iken, nüfus 2000 yılında 128 milyona yükseldi. Ancak 1970’lerin sonlarından itibaren Japonya’da doğum oranlarında düşüş başladı.
Dünya nüfusu artıyor
Birleşmiş Milletler, 2050’ye kadar dünya nüfusunun 10 milyara yaklaşacağını öngörüyor. Bu çılgın nüfus artışının karşısında birkaç ülke var ki, bu trendin aksi yönünde bir hareketlenme gösteriyor ve bu ülkelerin nüfus ivmeleri düşüyor. Japonya yüksek nüfusu sebebiyle en fazla vatandaşını kaybeden ülke olsa da, yüzde olarak en üst sıraları Doğu Avrupa ülkeleri işgal ediyor. Romanya, Bulgaristan, Arnavutluk gibi ülkelerde genç ve eğitimli kesim, iş piyasasının tatmin edici olmaması ve eğitimli gençlerin potansiyellerini ülkelerinde yakalayamayacakları yönündeki inanç yüzünden Batı ülkelerine göç ediyor.
