Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu tarafından görevlendirilen Bağımsız Soruşturma Komisyonu, İsrail askerlerinin Gazze’deki göstericilerin üzerine gerçek mermilerle ve kasıtlı olarak ateş açmasını, savaş suçları kapsamında değerlendirilebilecek bir edim olarak nitelendirdi.
Filistinliler, Gazze ablukasını ve topraklarının işgalini protesto etmek için geçen yıl 30 Mart tarihinden başlayarak 6 hafta boyunca Gazze Şeridi’ni çevreleyen sınır hattında gösteri yapmışlardı. İsrail ordusu ise göstericilerin üzerine ateş açmış, eylem boyunca 189 Filistinli hayatını kaybetmiş, 9 bini aşkın kişi de yaralanmıştı.
Bu olaylarla ilgili olarak kurulan Bağımsız Soruşturma Komisyonu, İsrail askerlerinin, meşru güvenlik kaygılarının dışında gazetecileri, sağlık çalışanlarını, çocukları, engelli kişileri özellikle hedef aldıklarını düşündüren haklı gerekçelere ulaştıklarını söylüyor. Raporda, ölen 189 kişiden 35’inin çocuk, üçünün sağlık görevlisi, ikisinin de gazeteci olduğu vurgulanıyor.
Komisyon göstericilerin askerlere molotof kokteyli atmasını, yanan petrol bombalarını uçurtmalara bağlayarak sınırın öteki tarafına yollamasını, şiddet eylemleri olarak eleştiriyor. Ancak bunların İsrail’in yaptığı gibi “terör eylemleri” kategorisine sokulamayacağı da vurgulanıyor.
İsrail ordusunun gösterilere aktif olarak katılmayan kişileri de hedef aldığı belirtilen 25 sayfalık raporda, insan haklarının ve insani hukuk kurallarının çiğnendiği sonucuna varılıyor.
İsrail Dışişleri Bakanlığı ise, yanlı olduğu iddiasıyla “güvenlik meselesinden anlamayan üç kişi tarafından yazılmış” dediği raporu reddetti. Bakanlık, “Hamas sivilleri teröristler için canlı kalkan olarak kullanıyor. İsrail kendi sivil halkını savunmak dışında itidalli davranmıştır” açıklamasını yaptı.
İsrail BM’nin soruşturmasına en başından itiraz etmiş, komisyon üyelerinin soruşturma için İsrail’e girişine izin vermemişti. Komisyon üyeleri ise Gazze’ye Mısır üzerinden ve bir kez girebildi. Zira Mısır da ikinci taleplerine güvenlik gerekçesiyle izin vermemişti.
