Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin tarafından geçen çarşamba günü imzalanarak yürürlüğe giren yasaya göre, bundan sonra Rusya’da internet, RuNet adlı bağımsız internet ağı tarafından sağlanacak. Bu, ülkenin internetinin dünyanın geri kalanından izole edilmesi anlamına geliyor.
France24’ten Sebastian Seibt’in haberinde, yasayla ilgili resmi gerekçenin ülkenin yurt dışından gelecek siber saldırılardan daha iyi korunması olduğu belirtildi, ancak haberde, böyle bir ağın kurulmasının asıl sebebinin yönetime daha sıkı bir kontrol ve gözetim imkanı verilmesi olduğunu savunan karşıt görüşteki kişilerin yorumlarına da yer verildi. Uzmanlara göre internetin bu şekilde “millileştirilmesi”, sosyal ağlar üzerinde devletin tam denetim ve gözetim kurmasını beraberinde getirecek.
İfade özgürlüğü savunucuları başta olmak üzere, yasayı eleştirenlerin hemfikir olduğu nokta ise, iktidarın, bu yeni denetim aracı sayesinde muhalefeti kendine bağlı hale getirme olanağına kavuşacak olması.
Putin yönetimi, 2021 yılı itibarıyla da bir ulusal DNS kurmayı ve ülkedeki tüm internet operatörlerine bu DNS’yi kullanma zorunluluğu getirmeyi hedefliyor. Bu sayede ülkenin, tüm dünyada alan adlarının ve IP adreslerinin kayıtlarının tutulmasından sorumlu olan ve Moskova’nın Washington’un güdümünde olduğunu savunduğu İnternet Tahsisli Sayılar ve İsimler Kurumu’nun (ICANN) alanından çıkması mümkün olacak.
Haberde belirtildiğine göre, Rus yetkililer aynı zamanda ülkenin sosyal ağlarında verilerin dolaşımını da kontrol etmeyi amaçlıyor. Bu çerçevede, ülkenin telekomünikasyonundan sorumlu Roskomnadzor, yasa tarafından, internet erişim sağlayıcılarının trafiğe girmek için hangi “host” tarafından onaylandığını göstermekle görevlendirildi.
France24’e konuşan İnsan Hakları İzleme Örgütü’nden (HRW) Rusya uzmanı Damelya Aitkhozhina, bu host’ların önemini şu sözlerle anlatıyor: “Hükümet böylelikle uzaktaki kurumlara, tüm internet trafiğini takip etme ve kapatma hakkı vermiş oluyor; bu, aslında belli bölgeleri hatta tüm ülkeyi internetten mahrum bırakmayı da içerebilecek fiili bir denetim mekanizması demek.”
Resmi açıklama, söz konusu adımların, ABD’nin Rusya’nın internetine siber saldırı düzenleme yönündeki emellerine karşı atıldığı yönünde. Ancak esas amacın Rusya’nın internetini dünyadan koparmak olduğunu savunan uzmanlara göre, bu gibi yöntemlerle siber saldırılardan korunmak da mümkün değil. Münih Üniversitesi’nden enformasyon uzmanı Georg Carl’a göre, Stuxnet virüsünün İran’ın nükleer programına girerek sistemi felç edebilmiş olması bunun en açık kanıtı.
Eylül 2018’de ABD yönetimince yayınlanan ve ABD’nin yeni siber stratejisini ortaya koyan 40 sayfalık doküman, ülkenin daha saldırgan bir siber güvenlik stratejisi izleyeceğine işaret etmişti.
