Dünya bir süredir, halkların hükümetlere ve eşitsizliğe karşı öfkeli ayaklanmalarına sahne oluyor. Lübnan, Şili, Cezayir, Fransa, Sudan ve diğerleri. Tüm bu eylemlerde öne geçen motivasyon, halkların kendi hükümetlerine ve sosyal eşitsizliklere karşı duydukları öfke olarak görünüyor. Peki tüm bunlar nasıl başladı?
İlk olarak 2017 yılının sonunda İran’da başlayan eylemlere “yumurta isyanları” adı verildi. Bunun sebebi ise 2018 yılının bütçesinde İran hükümetinin yumurta üzerindeki devlet desteğini kaldırmasıydı. Ancak diğer pek çok eylemde olduğu gibi, eylemciler sokağa çıkma sebeplerinin bundan fazlası olduğunu söyledi. Eylemler kısa sürede ekonomik taleplerden siyasi taleplere dönüştü. İran’da 2017’nin sonunda gerçekleştirilen eylemler İran’daki eyaletlerin yüzde 85’ini kapsadı.
Tunus’ta, yine hükümetin kemer sıkma tedbirlerinden ötürü 2018’in başında halk sokağa döküldü. Ancak, hükümet ile IMF’nin anlaşmalarının protesto edildiği eylemler çabuk sona erdi.
Birkaç ay sonra Ermenistan’da da gençlerin çoğunlukta olduğu eylemciler sokağa döküldü. Protestocular hükümetin yolsuzluk yaptığını ve mafyatik bir rejim kurduğunu söylüyordu. Uzun süren eylemler sonrası Ermenistan’da Sarkisyan hükümeti düştü. Eylemcilerin arasından çıkan Nikol Paşinyan, başbakan oldu.
Kasım 2018’de ise Fransa’da, tüm dünyayı sallayan Sarı Yelekliler hareketi başladı. Sarı Yelekliler, özellikle sosyal adalet sorunlarını öne çıkaran bir sosyal patlama oldu. Sarı Yelekliler zenginlerin vergilendirilmesi, emeklilere daha iyi hayat şartları suulması ve asgari ücretin artırılması gibi taleplerde bulundu. Sarı Yeleklilerin protestosu sonucu Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron geri adım attı ve hareketi başlatan akaryakıt zammını geri aldi.
Daha sonra aralık ayında Sudan’da “ekmek isyanları” olarak adlandırılan protestolar yaşandı. Giderek büyüyen eylemler sonunda ülkeyi 1989’dan beri yöneten darbeci diktatör Ömer el Beşir yönetimi düştü.
2019 yılının şubat ayındaysa, bu kez Cezayirliler ayaklandı. Devlet Başkanı Abdülaziz Buteflika’nın beşinci kez aday olmasına karşı çıkanlar meydanları doldurdu. Eylemler sonucunda Buteflika istifa etti. Cezayir’de eylemler halen devam ediyor. Gençler, “Buteflika’nın gitmesi yetmez, bütün rejim gitmeli” diye bağırıyor.
Bunun ardından, Şili’de halk ekim ayında hükümetin metro biletlerine yaptığı zammı protesto etmek amacıyla sokağa çıktı. Giderek büyüyen eylemler tüm Şili’ye yayıldı. Devlet Başkanı Sebastián Piñera özür dilemek ve zammı geri çekmek zorunda kaldı.
Aynı günlerde, Lübnan’da da çoğunluğunu gençlerin oluşturduğu eylemciler hükümetin WhatsApp vergisin protesto amacıyla meydanları doldurdu. Ancak eylemler daha sonra siyasi taleplere ve hükümetin yaptığı yolsuzluklara karşı öfkeye sahne oldu. Başbakan Saad Hariri istifa etti.
Ekim ayından bu yana devam eden bir başka protesto ise Irak’ta yaşanıyor. Irak’ta vatandaşlar temel hizmetleri alamadıkları ve siyasetçilerin sadece kendilerini korudukları gerekçesiyle ayaklandı. Özellikle başkent Bağdat’ta ve Şiilerin yoğun olarak yaşadığı güneyde devam eden eylemlerde bugüne kadar 340’tan fazla kişi hayatını kaybetti.
Medyascope'un günlük e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her gün mail kutunuzda.
Son olarak İran toplumsal protestolara sahne oluyor. Geçen cuma başlayan eylemlerde İranlılar hükümetin akaryakıta yaptığı zammı protesto ediyor. Hükümet eylemcileri “dış güçlerin desteklediği unsurlar ve hatta düşman” olarak nitelese de eylemciler halen protestolarına devam ediyor.