2019’un son İBB Meclisi toplantısında gündem Kanal İstanbul’du: “Üç evladı olan Ekrem İmamoğlu olarak bana kimse ‘Kanal İstanbul’u yapıyorum’ diye dayatamaz”

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) 2019 yılındaki son meclis toplantısı başladı. Toplantıda Kanal İstanbul projesi, Melen projesi ve iptal edilen su zammı tartışmalara neden oldu. Başkan İmamoğlu, Kanal İstanbul ile ilgili bir de sunum yaptı ve “Başkan değil, üç evladı olan Ekrem İmamoğlu olarak söylüyorum. Bana kimse ‘Kanal İstanbul’u yapıyorum’ diye dayatamaz” dedi.

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu‘nun başkanlığında toplanan İBB Meclisi’nin 2019’un son toplantısının ilk oturumu bugün başladı. İmamoğlu göreve geldiğinden beri ilk kez veto hakkını kullanarak, İBB Meclisi’nin ekim ve kasım aylarında aldığı üç kararı, yeniden görüşülmek üzere Meclis’e gönderdi. Sözkonusu kararlar, mülkiyeti İBB’ye ait bazı parsellerin park alanına alınması, devir ve tahsisleriyle ilgiliydi. Karar sonucunda park alanı olarak kullanılmaya başlanan alanlar arasında Levent’teki İETT Garajı da bulunuyor.

Başakşehir’in stadı bakanlığa tahsis edildi

Sözkonusu alanla ilgili İmar ve Bayındırlık Komisyonu’nun AKP’li Başkanı Yüksel Akyol, ekim ayındaki tartışmada “Hukuk yolu açık. Başkan karar önüne geldiğinde veto edebilir,” CHP Grup Sözcüsü Tarık Balyalı ise “AKP samimi olarak buraların yeşil alan olmasını istemiyor. İsteseydi 4-5 sene önce bu araziyi 3 emsalle imara açmaz, Dubai şeyhine satmak için uğraşmazdı. Sadece İmamoğlu başkan olmasından sonra yetkisini kullanmasın diye siyasi amaçlı bir hamle” demişti.

İBB Meclisi’nde parsellerle ilgili tahsis ve devir işlemleriyle ilgili kararlar tartışılmaya devam ediyor. Alınan bir karara göre ise Başakşehir Spor Kulübü’nün stadı ve tesisleri, 25 yıl süreyle bedelsiz olarak Gençlik ve Spor Bakanlığı’na tahsis edildi.

Meclis konuşmasında açılış konuşmasını yapan İmamoğlu, katledilen Ceren Özdemir’in yakınlarına baş sağlığı diledi, kadın cinayetlerinin vicdanları sızlatan sonuçlar doğurduğunu söyledi. İmamoğlu daha sonra sözü dört partinin grup başkanvekillerine verdi.

MHP grubu adına konuşan Silivri Belediye Başkanı Volkan Yılmaz, kentsel dönüşüm stratejik belgelerinin hazırlanmadığını belirterek evsel atıkların kirliliğe yol açtığını söyledi. İYİ Parti Grup Başkanvekili İbrahim Özkan ise AKP’nin 25 yıllık belediyeciliğine dair örnekler vererek “Bu süreci 25 yıllık çürümüşlük şeklinde ifade ediyorum” dedi.

Göksu: “Kanal İstanbul’a karşı olmak cehalettir, ihanettir”

Özkan’ın ardından söz alan AKP Grup Başkanvekili Tevfik Göksu, İmamoğlu’nu eleştirerek sözlerine başladı ve şunları söyledi: “İSKİ’de zam teklifi getirildi. Biz de bu zammı reddettik. Teklifi reddettikten sonra Sayın Başkan değerlendirme yaparken AKP grubundaki her arkadaşımıza hakaret edercesine açıklamalarda bulundu. Samimiyetsiz, ucuz kahramanlık gibi ifadelerle AKP ve MHP grubundaki arkadaşlarımızı rencide eden uyarılarda bulundu. Her kavrama cevap verecek değilim ama her kavramla ilgili açıklayacağımız hakikatler vardır. Siz seçim boyunca kapı kapı dolaşacaksınız, ‘İSKİ suyu pahalı kullanıyor, indirim yapacağım’ diyeceksiniz. Geldikten sonra ‘Suya yüzde 20 ile 80 arasında zam yapıyorum’ diyeceksiniz. Bunun neresinde tutarlılık var, neresinde samimiyet var? İSKİ enerji giderlerinden dolayı 200 milyon arttı dedi, peki neden 1.4 milyar TL’lik bir zam getiriyorsunuz? Ucuz kahramanlığı asla kabul etmeyiz. Ucuz kahramanlık, bol keseden atıp da küfeyi yüklendiğinde geriye dönendir. Daha fazla görmek istiyorsanız CHP İstanbul İl Başkanı’nın tweet’ine bakabilirsiniz. Ucuz kahramanlık, kahraman diye kitap yazdırmakla örtüşen bir kavramdır.”

Melen projesinin Türkiye’nin siyasi tarihindeki en anlamlı proje olduğunu söyleyen Göksu şöyle devam etti: “Biz, Kanal İstanbul’dan vazgeçtik deseydik, Sayın Başkan, ‘Hayır; Kanal İstanbul yapılmalı’ diyecekti. Kanal İstanbul, depremi tetikleyecekmiş. Çok komik. Vatandaşlara sorulmuş, yüzde 60,9’u destekliyorum demiş. Kanal İstanbul değil Kanal İstanbul’a karşı olmak cehalettir, ihanettir ve sorumsuzluktur.”

Subaşı: “Kanal İstanbul, inşaat projesidir”

CHP Grup Başkanvekili Doğan Subaşı ise Kanal İstanbul ile ilgili bir komisyon kurulması teklifi vereceklerini söyledi. Subaşı şöyle konuştu: “‘3. köprü cinayettir’ lafını sizin genel başkanınız söylemişti. Orada da kandırılmış olabilir. Osmangazi Köprüsü, Ecevit zamanında ihale edildi, AKP projeyi iptal etti. Köprü, devletin kendi cebinden para harcayarak yapacağı bir köprüydü. Öyle yapılsaydı vatandaşlarımız bayramlarda ücretsiz geçecekti. Geçen, geçmeyen para ödemek zorunda kalıyor. 3. havalimanına niye karşı olalım? Biz bunun finans modeline karşıyız. Avrasya Tüneli 68 bin araç geçecek diye taahhüt edilmiş, 35 bin araç geçiyor. Bütçeye maliyeti 50 milyar dolar. Projenin gerekçesi gemi trafiği ve tehlikeli madde taşıyan tanker geçişinin artması. Artık tehlikeli maddeler boru hatlarıyla taşınıyor, gemilerle değil. Bu bir inşaat projesidir, Kanal projesi değil. Büyük bir fikirmiş gibi halka anlatılmaya çalışılıyor.”

Subaşı, reddedilen su zammı için de “İSKİ’de mayıs ayında yüzde 40’lık bir indirim yapıldı. 100 liralık su için 60 lira ödenmeye başlandı. Zam kabul edilseydi yüzde 12 ile 72 TL olacaktı. Bu fiyat 2020 yılı boyunca uygulanacak fiyattı. Mayısta o indirim yapılmasaydı suyun bugünkü fiyatı 5,06 TL olacaktı” dedi. Subaşı Melen Projesi ile ilgili de şu değerlendirmeyi yaptı: “Melen’den gelen suyu incelersek yaz ile kış arasında bir orantısızlık var. Üç yol yapıldı, üçüncüsü şu an çürüyor. Çünkü barajda su toplanmamış. ‘2016’da açacağız’ diyen bakan var, üç yıl geçti açılmadı. Tamirat, onarım keşke başlasaydı. Başlamadı, öyle duruyor. ‘Üç ay sonra susuzluk başlayacak’ demeye başladınız. Neden insanlara gerçeği söylemediniz? Halka yalan söylemek en büyük suçtur bir politikacı için. Melen’de 30 sene oldu, boru hattı döşemek dışında hiçbir şey yapmamışsınız.”

“Melen konusunu açan Cumhurbaşkanı, ben değilim”

Kanal İstanbul projesi hakkında sunum yapan Ekrem İmamoğlu, Göksu’nun konuşması sırasında kendisini taklit ettiğini belirterek “Kınıyorum” dedi. Melen konusunu kendisinin açmadığını söyleyen İmamoğlu şöyle konuştu: “‘İstanbul’un üç ay suyu kaldı ne yapacaksın?’ diye hesap soran Sayın Cumhurbaşkanı, ben değilim. Ben o ana kadar hiç konuşmadım. Siz konuşmanızda Cumhurbaşkanı’na cevap verdiyseniz anlarım. Bana cevap verdiyseniz ben bilmem. Muhatabı ben değilim. ‘2040’a kadar İstanbul’un su sorunu yok’ diyen de Cumhurbaşkanı’ydı. Melen’e ben gittim ve inceledim. Gayet etik bir şekilde Melen’in bir an önce yapılması konusunda DSİ ile irtibat kurdum, yatırım programından Melen’in yapılmasıyla ilgili ödenek çıkarılmadı. Hiç konuşmadım o zamana kadar. Ne zamana kadar? Cumhurbaşkanı ‘İstanbul’un üç aylık suyu kaldı’ diyene kadar. Melen’de 15-20 metrede bir çatlaklar var. Sebebi, yapıyla ilgili yanlış tercih. Beton değil yığma taş biçiminde gövdenin yapılması önerilmiş. Buranın tadilata ve revizyona ihtiyacı olduğu tespit edildi. Gittiğim her yerde, yapılan her güzel iş için görev alan belediye başkanlarına teşekkür ediyorum. Bizim kimseyle teşekkür sorunumuz yok. Ama siz bugün gelip de ‘İstanbul’un üç ay suyu kaldı’ diye bizi dövmeye kalkarsanız, bu olmaz.”

“Üç evladı olan Ekrem İmamoğlu olarak…”

Meclis’e getirilen ve iptal edilen su zammının diğer zam politikalarından ayrı düşünülemeyeceğini belirten İmamoğlu, Kanal İstanbul‘a neden karşı olduğunu şöyle anlattı: “Bu şehrin 15-16 milyonluk nüfusunun çok geldiğini konuşuyoruz. Bu şehrin 1 milyon civarında boş adres konut stoku olduğu konusunda arkadaşlarımız netleşmek üzere. İmarlı alanların kaçı boş? Sıfır siyaset, hiç umrumda değil. Kanal İstanbul yapılacak. Neden? ‘Tankerler geçmesin, tehdit ediyor.’ Ya zaten azalıyor. Tanker taşımacılığı çok daha minimuma inecek. Montrö Anlaşması, yok öyle bir şey. Ocak ayında her konusu tartışılmak üzere Kanal İstanbul Çalıştayı yapacağım. Hükümetten yetkili talep ederiz, gelin anlatın, bizi ikna edin. İstanbul’da anket yaptırdım, İstanbul halkının yüzde 88’i ‘fikrim yok’ diyor. ‘Bilgim yok’ demiyor, ‘fikrim yok’ diyor. İstanbul halkı ne olduğunu bilmediği sürecin içine niye sokulmak isteniyor? 136 milyon metrekare tarım alanı gidiyor. İstanbul’un toplam tarım alanının yüzde 30’u. ÇED raporlarında 1 milyon 150 bin nüfus planlanıyor kanalın sağında solunda. Bence 2 milyon, onu da söyleyeyim. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı olarak değil, üç evladı olan Ekrem İmamoğlu olarak bana kimse ‘Kanal İstanbul’u yapıyorum’ diye dayatamaz.”