Berlin’deki Libya Konferansı, çatışan tarafları bir araya getirip kalıcı ateşkes sağlamayı başaramadı. Buna mukabil onlara örtülü veya açıktan destek veren ülkeler, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ambargo kararına riayet ederek silah sevkıyatını durdurma sözü verdi.
12 ülke ve dört uluslararası örgütün imza attığı Berlin Deklarasyonu’nda “Çatışma içerisindeki tarafların ya da onlara destek verenlerin Libya topraklarında ve hava sahasındaki tüm askeri hareketliliklerini sonlandırması” çağrısı yer alıyor. Ancak metinde, 2011’den bu yana rutin şekilde delinmekte olan silah ambargosunun Berlin’den sonra da ihlal edilmesini, metne imza atan ülkelerin taahhütlerini yerine getirmemesini engelleyecek bir mekanizma ya da yaptırım tehdidi bulunmuyor. Almanya Başbakanı Angela Merkel, basın toplantısında, “Silah ambargosuna saygı gösterilmesi ve [ambargonun] geçmişte olduğundan daha sıkı uygulanması gerektiği konusunda anlaştık” demekle yetindi.
Toplantının katılımcılarından ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo da, Berlin’den ayrılmadan önce, “ateşkes sağlanması yönünde ilerleme” kaydedildiğini söylese de, ülkedeki durumun iyi ve etkin bir şekilde nasıl gözleneceği de dahil olmak üzere hâlâ yanıt bekleyen çok sayıda soru olduğuna dikkat çekti.
Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov daha açık sözlü davrandı ve “Taraflar arasında ciddi ve kalıcı bir diyaloğu sağlamayı henüz başaramadığımız açık” dedi. Avrupa Komisyonu adına yapılan yazılı açıklama da, “yapılacak daha çok iş” olduğu teslim edildi.
Türkiye’den ilk değerlendirme ise Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın’dan geldi. “Berlin Zirvesi’nin Libya’daki çatışmaların durması ve siyasi çözüm için önemli bir fırsat” olduğunu yazan Kalın, Türkiye’nin “vekâlet savaşlarına karşı yapıcı ve barışçıl çözüm politikasını” sürdüreceğini vurguladı.
Berlin’deki konferans sonunda yayınlanan 55 maddelik sonuç bildirgesinde yer alan diğer bazı hususlar da şöyle:
- Mevcut çatışmasızlık halinin kalıcı bir ateşkes dönüşmesi için askeri heyetlerin toplantılara devam etmesi;
- Kalıcı bir barış için Libyalılar’ın öncülük ettiği siyasi sürecin BM gözetiminde başlatılması
- Aralık 2015 tarihli Libya Siyasi Anlaşması (Suheyrat Anlaşması) uyarınca etkin bir Başkanlık Konseyi’nin oluşturulması ve [Hafter’i destekleyen] Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi’nin onayını da alacak kapsayıcı bir hükümetin kurulması;
- Silahlı militan grupların dağıtılması;
- Libya Merkez Bankası ve Libya Ulusal Petrol Şirketi gibi kurumların ve petrol tesislerinin korunması.
