Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriye yönetimine İdlib vilayetinden çekilmesi için tanıdığı süre cumartesi gece yarısı (29 Şubat) dolacak. Ne Şam ne de Moskova, bu ültimatomun gereğini yerine getirecek gibi görünmüyor. Bu arada İdlib’de, Türkiye’nin desteklediği muhalif grupların Suriye ordusunun kontrolüne geçen bölgeleri yeniden kazanmaya dönük taarruzu sürüyor. Bu güçleri tahkim eden ve topçu desteği veren Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) son 18 gün içindeki kayıpları ise 17’si asker olmak üzere 18’e yükselmiş durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İdlib’de en büyük sıkıntı hava sahasını kullanamıyor oluşumuzdur” diyor. Bu sıkıntıya rağmen, Suriye’ye tanınan sürenin bitiminde, TSK’ya taarruz emri verilecek mi? Hem Suriye hem Rusya ile savaşa girmenin olası askeri, siyasi ve ekonomik sonuçlarına hazır mıyız? Alman filozof Friedrich Nietzsche’ye atfedilen bir deyişi başlığa çıkardığım bu yayında, uzman görüşlerinden yararlanarak özellikle askeri açıdan güvence olabilecek “kanatlarımız” olup olmadığını sorguladım.
Medyascope'u destekle. Medyascope'a abone ol.
Medyascope’u senin desteğin ayakta tutuyor. Hiçbir patronun, siyasi çıkarın güdümünde değiliz; hangi haberi yapacağımıza biz karar veriyoruz. Tıklanma uğruna değil, kamu yararına çalışıyoruz. Bağımsız gazeteciliğin sürmesi, sitenin açık kalması ve herkesin doğru bilgiye erişebilmesi senin desteğinle mümkün.