Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

Femfikir (306): Millet İttifakı ve Kılıçdaroğlu neden kaybetti? – Prof. Dr. Evren Balta ve Dr. Hürcan Aslı Aksoy ile söyleşi

Cumhurbaşkanlığı seçimini Millet İttifakı’nın adayı CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu karşsında 2. turda kazanan AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ikisi Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde olmak üzere toplamda üç kez arka arkaya seçilen ülke tarihindeki ilk cumhurbaşkanı oldu. Femfikir’in bu bölümünde Özyeğin Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü Başkanı siyaset bilimci Prof. Dr. Evren Balta ve Berlin Merkezli Uygulamalı Türkiye Araştırmaları Merkezi Müdürü Dr. Hürcan Aslı Aksoy ile muhalefetin seçim kaybının arkasında yatan nedenleri konuştuk.

Prof. Dr. Evren Balta’ya göre Kılıçdaroğlu’nun başarılı olamama sebeplerinden biri, muhalefetin seçimleri kazanılacağına dair aşırı güveni oldu. Evren’e göre sonradan çeşitli nedenlerle doğru olmadığı anlaşılan anket verileriyle de beslenen bu güven duygusu aday belirleme sürecinden başlayarak Millet İttifakı’nın enerjisini emen bir etmene dönüştü: “Çünkü eğer kazanamayacağınızı düşünüyorsanız, daha farklı stratejiler, daha güçlü bir siyasal örgütlenme, daha güçlü bir seçim güvenliği, daha farklı bir aday, daha başka bir söylemle temel enerjinizi seçim öncesine verirsiniz. Fakat benim muhalif siyasal aktörlerde gördüğüm, sanki seçim kazanılmış gibi seçim sonrasına yönelik tartışmaların kampanyanın nasıl yürütüleceğinin bile önüne geçmesi ve o rekabetin muhalefetin içsel dayanışmasını bozduğu oldu. Literatürde de geçer: Muhalif aktörler arasındaki koordinasyon kazanma olasılığı arttıkça azalıyor. Otoriter sistemlerden çıkışta seçime kaybedecekmiş gibi hazırlanmak gerekiyor.”  

2016’dan bu yana darbe girişiminden depreme ülkede pek çok kriz yaşandığına dikkat çeken Balta, seçmende krizleri iyi yönetebilecek güçlü bir liderle özdeşleşme arzusu gözlemlediğini de anlattı ve kriz yönetme becerisi açısından Kılıçdaroğlu’nun güven telkin etmediğini, Millet İttifakı’nın yönetim şemasının da bu zaafı giderecek sadelikten yoksun olduğunu vurguladı: “Bence muhalefetin yönetim şeması da biraz karmaşıktı. 8 tane başkan yardımcısı olması onların arasındaki gerginliklerin zaman zaman su yüzne çıkması gibi. Dolayısıylaoradaki yönetim şemasının ne lider ne kadrolar düzeyinde seçmenle bir güven ilişkisi kuramadığını söylemek lazım. Yani iktidarla sarsılmış bir güven ilişkisi vardı ama muhalefetle de hiç kurulmamış bir güven ilşkisi vardı.”

Dr. Aksoy da benzer bir gözlemle, Cumhur İttifakı’nın seçmen nezdinde Millet ittifakı’na göre daha uyumlu göründüğünü ve dolayısıyla istikrar arayan seçmene yönetme becerisi daha yüksek göründüğün anlattı:  “Muhalefet birbirine benzemeyen aktörleri biraraya getirdi. Bu çoğulcu ve demokratik bir resim olarak muhalif seçmen için heyecan vericiydi ama bence diğer seçmenler için kafa karıştırıcıydı. Bunun tam karşısında iktidarın, Erdoğan’ın -tabi 21 senedir iktidarda olmanın getirdiği bir güç ile ve siyasi stratejiyi çok iyi kuran bir lider olarak- kurduğu ittifak seçmende şu algıyı yarattı: Bunlar birbirine daha çok benziyor ve birbirileri ile daha organik bağları var. Bu resim seçmende iktidar kabiliyeti daha yüksek hissi yarattı.” 

Prof. Balta ve Dr. Aksoy ile Erdoğan’ın seçim zaferinin Avrupa başkentlerindeki yankısı ile yeni dönemde Türkiye’nin dış politikasının nasıl şekilleneceğini de konuştuk.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.

İlgili içerikler