Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini açıklamasının ardından tüketiciler marketlere saldırınca, gıda üretiminin ve perakendesinin sivil toplum kuruluşlarından da art arda açıklamalar geldi.
Yerel zincir marketlerin çatı örgütü Türkiye Perakendeciler Federasyonu’nun (TPF) Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Düzgün, kurumsal bir önlem olarak, her yıl düzenlenen, bu yıl da 15-16 Nisan’da yapılacak olan Yerel Zincirler Buluşuyor (YZB) Konferansı ve Fuarı’nı ileri bir tarihe ertelediklerini açıkladı. Düzgün, Türkiye’nin dört bir yanında 72 bine yakın çalışanı, 4 bin 300 satış noktası ve 2 milyon 750 bin metrekare satış alanıyla hizmet veren yerel marketlerin, satış noktalarında ürün, mekan ve personel hijyenine ilişkin gerekli tüm önlemleri aldığını, tüm hijyenik ürünlerin yeterli stokunun ise yapıldığını söyledi.
“Fiyat artışlarına ve fırsatçılığa izin vermeyeceğiz”
TPF’ye bağlı İstanbul Perakendeciler Derneği’nin (PERDER) Yönetim Kurulu Başkanı Faruk Güzeldere de İstanbul genelinde 41 üyesi, 30 bine yakın çalışanı ve 2 bine yakın şubeyle hizmet veren İstanbul PERDER üyelerinin, satış noktalarında ürün, mekan ve personel hijyenine ilişkin gerekli tüm önlemleri aldığını belirtti. Güzeldere “Marketimizde fiyat artışlarına ve fırsatçılığa izin vermeyeceğiz. Ülkemizde yeterli ürün vardır ve stok sorunu yoktur. Tüketiciler nezdinde mağduriyet yaratan fiyat artışı gibi durumları önlemek adına, yerel perakendeciler olarak üretici ve tedarikçilerimizle işbirliğinde içinde olduğumuzu belirtmek isteriz. Tüketicilerin bu tür süreçlerde ‘ihtiyacın kadar al, her zaman uygun al’ anlayışını benimseyerek dikkatli ve duyarlı olmasını umuyoruz” dedi.
“Stoklarımızı artırdık”
Gıda Perakendecileri Derneği (GPD) Başkanı Galip Aykaç ise üyelerinin 81 ildeki 40 bini aşkın satış noktasında ürün ve hizmet tedarikini kesintisiz sürdürdüğünü, tüketici taleplerinin kesintisiz karşılanacağını duyurdu. Aykaç şunları söyledi:
“Virüsün Çin’de ilk tespiti, ardından diğer ülkelerde görülmesi ve vaka sayılarının artmasıyla diğer ülkelerde yaşanan sıkıntılar göz önünde bulundurularak, ülkemizde de bir vaka ile karşılaşılması olasılığına dair önlemlerimizi almıştık. Perakendeciler ürün tedariki ve stokları bakımından bir sıkıntı yaşamamaktadır. İşlerimizin devamlılığını sağlayacak, tüketicimizin ihtiyaçlarını kesintisiz karşılayacağız. Bu gibi dönemlerde özellikle temel ihtiyaç maddelerine talebin hızlıca arttığı eğilimini göz önünde bulundurarak, önceden özellikle kişisel bakım ve hijyen kategorilerinde, kolonya, ıslak mendil, el sabunu gibi ürünler ile temel ihtiyaç maddesi olan su, süt, un, yağ, şeker, makarna ve bakliyat ürünleri, bebek bezi, bebek maması gibi ürünlerde stoklarımızı bir miktar arttırma yoluna gittik. Aldığımız bu ve benzeri önlemler, üreticilerimizle bir koordinasyon içerisinde yapılmaktadır. Bu sayede tüketicimizi hiçbir şekilde zor durumda bırakmayacağız. Bu aşamada vatandaşlarımızdan, ihtiyaçlarından çok daha fazla miktarda alışveriş yapmaktan kaçınmalarını, özellikle tavsiye ediyoruz. Bir kişinin yapacağı ihtiyaç fazlası alışveriş diğer bir kişinin esas ihtiyacının karşılanmasında sıkıntı oluşturacaktır. Bu hususta özellikle hassasiyet bekliyoruz.”
“Ambalajlı gıdaların tüketimi bugün her zamankinden daha önemli”
Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın Türkiye’de ilk koronavirüs vakasının tespit edildiğini açıklamasının ardından, perakendecilerin yanı sıra, gıda üreticilerinden de açıklamalar geldi.
Türkiye Gıda ve İçecek Sanayii Dernekleri Federasyonu (TGDF), hijyenin en etkili önlem olarak ortaya çıktığı bu dönemde, tüketime sunulan gıdaları her türlü çevresel riskten uzak tutan, koruyan ambalajlı gıdaların öneminin bir kez daha anlaşıldığını bildirdi.
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Henüz virüsün gıdalar yoluyla bulaştığına dair doğrulanmış bir bilgi olmadığı belirtilen TGDF açıklamasında, “Ancak dünya bu virüsle henüz tanıştı. Dolayısıyla yüzeylere bulaşma yoluyla yayılan virüsten korunmak için ambalajlı gıdaların tüketimi bugün her zamankinden daha önemli. Bireyden başlayarak toplum sağlığını korumak için herkese büyük görev düşüyor. Tüketicilerimize tavsiyemiz, pazar yerleri gibi alanlarda satışa sunulan açık gıdalardan uzak durmaları, mevzuatla belirlenmiş hijyenik koşullarda üretilen sağlıklı, ambalajlı gıdaları tüketmeleridir” denildi.
“Elleriniz yıkayın, ambalajlı gıda tüketin”
Türkiye Süt, Et, Gıda Sanayicileri ve Üreticileri Birliği de (SETBİR) hem Avrupa Gıda Güvenliği Otoritesi’nin (EFSA) hem de Alman Federal Risk Değerlendirme Kurumu’nun (BfR), koronavirüs ile gıda tüketimi arasında doğrudan bir ilişki bulunmadığını belirttiğini vurgulayarak, “Ne var ki açıkta ve ambalajsız gıda satan kişilerin koronavirüs taşıması durumunda, onların öksürüğü ve hapşırığı ile virüsün gıdaya da bulaşması ve bu gıdanın tüketimine bağlı olarak diğer insanlara geçmesi mümkün” uyarısında bulundu.
Koronavirüsün ağırlıklı olarak öksürme, hapşırma gibi yollarla saçılan damlacıklarla ve hastaların virüs bulaştırdığı yüzeylerle temas yoluyla insandan insana geçtiği hatırlatılan SETBİR açıklaması şöyle:
“Virüsün ülkemizde de ölümlere neden olma ihtimaline karşılık, gerek Sağlık Bakanlığı’nın gerekse konunun uzmanı hekimlerin ve sivil toplum kuruluşlarının uyarılarını dikkate almakta yarar var. Alınacak temel önlemlerin başında ise el-yüz temizliğine dikkat etmek geliyor. Başlangıç olarak bir parça sabun ve biraz ılık su, koronavirüsten uzak durulmasını sağlayabilir. Ama bunun ötesinde de alınabilecek başka kişisel önlemler var. Bunların başında da ambalajlı gıda tüketmek geliyor. Genel gıda hijyen kurallarına uygun olarak üretilen ve yeterince pişirilen gıdaların koronavirüs riski içermediği Dünya Sağlık Örgütü tarafından da bildirilmekte. Dolayısıyla, kayıtlı gıda üreticileri tarafından üretilen ambalajlı gıdaları tüketmek, virüse karşı alınacak ciddi önlemlerden bir başkası. SETBİR olarak tüketicilerimize tavsiyemiz, açıkta satılan ambalajsız gıdalardan uzak durmaları, hijyenik koşullarda üretilmiş ambalajlı gıdaları tüketmeleri.”
