Sinema, dizi ve reklam setleri, yoğun insan ve ekipman sirkülasyonunun olduğu, yüksek riskli çalışma alanları. Koronavirüs salgınının tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hızla yayılmasına rağmen setlerin hâlâ durdurulmaması ise yalnızca set çalışanları için değil, halk için de çok ciddi bir sağlık sorunu. Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu setlerin neden durdurulması gerektiğini Medyascope’tan Fatima Çelik’e anlattı.
“Setler sosyal mesafenin korunamayacağı çalışma alanları”
Normal şartlarda dahi sinema, dizi ve reklam setlerinin yüksek riskli sınıfta yer aldığını, insan ve ekipman sirkülasyonunun çok yoğun olduğunu hatırlatan Gidişoğlu, koronavirüs salgını koşullarında setlerde çekimler devam ederken önlem alınmasının imkansız olduğunu söylüyor:
“Küresel bir salgın döneminde tek anlaşılır çözümün insanların bir süre evde kalması ya da çalışırken sosyal mesafenin maksimum seviyede korunması olduğu söylenirken, biz asla bunu yapamayacağımız bir işkolunda çalışıyoruz. Oyuncular el ele çalışıyor, kamera arkasındakiler yan yana durup tek bir monitöre bakıyorlar. Ekipmanlar elden ele dolaşıyor. Bir dizi setinde oyuncuların ya da set işçilerinin birbirine mesafe vermesi mümkün mü?”
“Setlerin devam etmesi yalnızca set çalışanları için değil tüm toplum için ciddi bir tehlike”
Yakın zamanda umreden dönen vatandaşların kontrolsüz bir şekilde Türkiye’nin birçok noktasına dağılması salgın tartışmalarını da beraberinde getirmişti. Gidişoğlu, bu tehlikeye benzer bir tehlikenin setler için de sözkonusu olduğunu belirtiyor:
“Bir sette en az 50 insan çalışıyor. Bu insanlar haftanın beş günü, günde en az 12 saat çalışıyor. Set çalışanları çok sık seyahat ediyor. Set ortamında virüs bulaştığı takdirde yalnızca kendi hayatları değil yakın çevresindeki insanların da hayatları tehlikeye girmiş olacak.”
RTÜK Başkanı Şahin: “Televizyonlarımız önemli bir eğlence aracı”
Aralarında Oyuncular Sendikası’nın da bulunduğu birçok meslek birliği, günlerdir koronavirüs tehlikesine karşı setlerin durdurulmasına ilişkin kampanya yürütüyor, kamu otoritelerini ve yayıncıları çok geç olmadan önlem almaya çağırıyor.
Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Başkanı Ebubekir Şahin ise Twitter hesabından şu açıklamayı yaptı: “Televizyonlarımız aynı zamanda önemli bir eğlence aracı. Halihazırda rağbet gören yerli yapım ve diziler, içinde bulunduğumuz ağır gündemde de rahatlama adresiniz olarak sizlerle olmaya devam ediyor. Vatandaşlarımız için fedakârlık göstererek çalışmalarına devam eden yapımcı, senarist, oyuncu, sunucu, yorumcu ve ekranın hem önünde hem de arkasında her nevi vazifeyi yürüten dostlarımıza RTÜK Başkanı olarak çok teşekkür ediyorum.”
“Arşivler dolu, yeni içerikte ısrar etmenin hiçbir anlamı yok, önce insan sağlığı demeliyiz”
Medyascope'un haftalık e-bülteni
Andaç'a abone olun
Editörlerimizin derlediği öngörüler, analizler, Türkiye’yi ve dünyayı şekillendiren haberler, Medyascope’un e-bülteni Andaç‘la her çarşamba mail kutunuzda.
Oyuncular Sendikası Genel Sekreteri Sercan Gidişoğlu, RTÜK Başkanı Şahin’in açıklamasının son derece talihsiz olduğunu ve set çalışanlarının hiçe sayıldığını söylüyor:
“Televizyonların ve yayıncıların ellerinde bir dolu arşiv var, onları kullanabilirler. Biz yeni içerik üretmekte bu kadar ısrar etmelerini hiç anlamıyoruz. Önce insan sağlığı demeliyiz. Şu saatten sonra setlerde patlak verecek bir salgının vebali kamu otoritelerinin ve yayıncıların boynundadır.”
