Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı’nın yasaklanmasının 130. haftasında, koronavirüs salgını nedeniyle sosyal medya hesabından açıklama yaptı. 829. haftanın moderatörlüğünü gözaltında kaybedilen Hasan Ocak’ın kardeşi Maside Ocak yaptı. Cumartesi İnsanı Ayşe Çetinbaş’ın okuduğu açıklamada, 1995 yılında gözaltında kaybedildikten sonra bedenine 110 gün sonra kimsesizler mezarlığında ulaşılan Rıdvan Karakoç için adalet istendi.
Gözaltında kaybedilen Rıdvan Karakoç’un kardeşi Hasan Karakoç, “30 Haziran 1994 gece saat 01.00’de resmi ve sivil polisler tarafından evimize baskın yapıldı, ağabeyimi arıyorlardı. O gece tesadüfen evde yoktu ağabeyim ve beni gözaltına aldılar. 14 gün Gayrettepe’de işkence gördüm, ardından beni bırakıp ağabeyim hakkında gıyabi tutuklama kararı çıkardılar. Ağabeyim eve gelemiyor ancak sürekli telefonla bizimle görüşmeye devam ediyordu” dedi. Ağabeyinin en son 15 Şubat 1995 tarihinde aradığını, bu tarihten sonra kendisinden bir daha haber alamadıklarını dile getiren Hasan Karakoç, “2 Mart 1995 tarihinde, ağabeyimin işkenceyle öldürülmüş cesedi İstanbul Beykoz’da yol kenarında, ormanın içine atılmış halde köylüler tarafından bulunmuş ve jandarmaya haber verilmiş. Jandarma da adli tıpa. Adli tıp da bir süre sonra kimsesizler mezarlığına defnetmişti” diye konuştu.
Karakoç ailesinin avukatlarından Eren Keskin, “Rıdvan Karakoç, 1994 yılından beri tanıdığım bir Kürt siyasetçiydi. 1995 yılının Ocak ayında takip edildiğini söyledi ve bana bir vekaletname çıkardı. ‘Her gün seni arayacağım, eğer bir gün aramazsam mutlaka başıma bir şey gelmiştir’ dedi. Aynı yıl şubat ayının ortasında aramamaya başladı. Daha sonra gözaltına alınıp kaybedildiği ortaya çıktı” dedi.
Cumartesi İnsanı Ayşe Çetinbaş‘ın okuduğu açıklamada, “Haksızlığa uğrayan yurttaş, adalete ulaşmak için sığınacak bir mekanizma bulamadan yaşadığı haksızlıkla baş başa kalıyor. Devletin ciddi insan hakkı ihlallerine dair hakikatleri soruşturmayı, hakkıyla cezalandırmayı sürekli olarak reddetmesi insanların adalete erişim hakkını engelliyor” denildi.
Topluma, “Hukuku tanımayan yönetimlerin hepimize yaşattığı hukuksuzluğa demokratik yollarla itiraz etmek toplumsal bir görevdir” hatırlatmasında bulunduklarını söyleyen Çetinbaş, yetkililere şu çağrıyı yaptı: “829. haftamızda bir kez daha Beykoz Cumhuriyet Savcılığı’na sesleniyoruz: Soruşturmanın etkin bir biçimde yürütülmesi, soruşturma organlarının temel görevidir. Bu görevinizi yerine getirin. Rıdvan Karakoç dosyasında soruşturmayı, olayın tam olarak nasıl meydana geldiğini belirleyecek, sorumluların tespit edilmesini ve cezalandırılmasını sağlayacak etkinlikte yürütün ve adil bir biçimde sonuçlanmasını sağlayın.”
