Özgür gazeteciliğe destek olun
Search
Close this search box.

ABD’siz Afganistan’da Taliban iktidarının ilk günü: Kot pantolonunu yakanlar, sakal bırakanlar, burka satın alanlar

Amerika Birleşik Devletleri’nin (ABD) 30 Ağustos Pazartesi günü Afganistan’dan ayrılmasıyla ülkedeki tüm yabancı uyruklu askerlerin tahliyesi sona erdi. ABD ve NATO’nun ülkeden ayrılmasını kutlayan Taliban’ın sözcüsü Zabihullah Mücahid, “Dünya dersini almalıydı, bu keyifli bir zafer anı” derken Afgan vatandaşları, ülkedeki krizin, endişenin ve umutsuzluğun arttığını, hayatlarını kurtarmak için burka satın aldıklarını, sakallarını uzattıklarını söylüyor.

ABD 82. Hava İndirme Tümeni Komutanı Tümgeneral Chris Donahue‘nün 30 Ağustos Pazartesi gece yarısından bir dakika önce Kabil’den kalkan son uçağa binmesiyle tüm yabancı uyruklu askerler Afganistan’dan ayrıldı.

Arifa Ahmadi*, son 20 yılda büyüyen ve Batı tarafından desteklenen bir hükümet altında eğitim alabilmiş ve çalışabilmiş ancak Taliban’ın ülkeyi ele geçirmesinden sonra işini kaybetmiş bir kuşağın üyesi.

Ahmadi, ülkeyi tamamen Taliban’ın yönettiği ilk gün, Taliban’ın muhtemelen giymesine izin vermeyeceğini düşündüğü kot pantolonunu ve diğer kıyafetlerini yakarak güne başladı.

“Taliban, ofisten ayrılmamı istedi artık sandalyemde uzun sakallı bir adam oturuyor”

Ahmadi, Guardian’a verdiği demeçte “Farah Gümrük İdaresi’nde iş bulmak için çok uğraştım ve başardım. Bunu arkadaşlarımla kutladım. Onları evime davet ettim. Çok mutluyduk. Ama işimi sadece üç hafta sonra kaybettim. Taliban, birçok kadının ofisten ayrılmasını istedi. Ülkedeki duruma bakınca, işe geri dönmeye çalışmadım bile. Artık sandalyemde uzun sakallı bir adam oturuyor” dedi.

“Ağlıyordum, kıyafetlerimi yakıyordum, umutlarımı da onlarla yakıyordum”

Arifa Ahmedi, Taliban’ın şehri ele geçirmesinin ardından yaşadığı Farah’tan ayrıldı ve o zamandan beri ülkeyi terk etmeyi umarak Kabil’de yaşıyor: 

“Sabahtan beri ağlıyorum. Bugün kot pantolonumu yaktım, abim dışarı çıktı ve bana bir burka aldı. Ağlıyordum, kıyafetlerimi yakıyordum, umutlarımı da onlarla yakıyordum. Artık hiçbir şey beni mutlu etmeyecek. Sadece ölümümü bekliyorum, bu hayatı artık istemiyorum. Taliban Farah’ı aldığından beri kendimi yıkılmış hissediyordum fakat bugün ölüyormuş gibi hissettim. Artık hiçbir duygum yok, ben artık ölü bir kızım. Her şey bu sabah benim için ve şehirdeki tüm insanlar için bitti. Dışarıda kimsenin güldüğünü göremezsiniz. Şehrin her yerinde keder var.” 

Ülkedeki ekonomik kriz büyüyor

Afganistan’da ekonomik kriz de büyüyor. ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken, 30 Ağutos 2021 pazartesi günü yaptığı açıklamada, Kabil sokaklarında pek çok kişinin çaresiz olduğunu ve para çekmek için bankaların önünde kuyruklar oluştuğunu söyledi. Taliban, geçen cumartesi bankaların bir hafta süreyle 200 dolarlık bir para çekme limiti ile yeniden açılmasını emretmişti.

Afganistan’ın bütçesinin büyük bir kısmı için uluslararası yardıma bağlı ayrıca ülke yıkıcı bir kuraklıkla karşı karşıya. Birleşmiş Milletler (BM) yetkilileri Afganistan’ın krizin eşiğinde olduğunu ve 1.3 milyar dolarlık yardım çağrısının yarısından azının sağlanabildiğini söyledi.

“Paranın bittiğini söyleyip ATM’yi kapattılar, eve hiçbir şey alamadan döndüm”

Kabil’de bir mühendis olan Nesar Karimi*, ülkedeki ekonomik durumu şu sözlerle anlattı:

Taliban hakimiyeti altındaki ilk günüme Kabil’in Shahr-e-Naw bölgesindeki bir bankanın girişinde başladım. Banka açılmadan önce, sabah altı civarında oraya gittim ama birçok insan zaten orada kuyruktaydı. 12’ye kadar orada beklesem de paranın bittiğini söyleyip ATM’yi kapattılar ve eve hiçbir şey alamadan döndüm. Yüzlerce insan oradaydı. Taliban insanları borularla dövüyordu, kalmak istedim ama ortalık karıştı ve eve döndüm. Bu, para çekmeye çalıştığım ikinci gün ama yine çekemedim. Hayatımın çoğunu burada, Kabil’de geçirdim ama Kabil’i hiç böyle görmemiştim. Sokaklarda hiçbir duygu yok sanki, insanlar bütün duyularını kaybettiler, artık umursamıyorlar. Benim de umurumda değil, benim neslim birkaç saat içinde her şeyini kaybetti.” 

“Taliban’ın tehditlerine karşı sakalımı uzatmaya ve Afgan geleneksel kıyafetlerini giymeye karar verdim”

Afganistan’daki şehir hayatının manzaraları ve sesleri de değişiyor. Afganistan’da tüm yabancı birliklerin çekilmesinin ardından insanlar, yeni Taliban yöneticilerinin uygulamalarına kendilerini hazırlıyor. Kuzeydeki Mezar-ı Şerif kentinde ikamet eden Jabar Rahmani*, Batı destekli hükümet altında bile saklanarak ve korku içinde yaşayan bir ateist. Rahmani, Afganistan’da değişen hayatı şöyle anlattı:

“Onların tehdidini önlemek için ilk önlem olarak sakalımı uzatmaya ve Afgan geleneksel kıyafetlerini giymeye karar verdim. Kimse bir başkasının ona ne giyeceği ya da hangi modaya uyacağı hakkındaki söylemlerini umursamaz ama burada hayatta kalmak için bunu yapmalıyım. Bu insanların kontrolü altında yaşamla ölüm arasındaki mesafe fazla değil. Sakal ya da giyim tarzı dünyanın başka yerlerindeki insanlar için çok basit şeyler olabilir ama burada hayatımız tehdit altında. Hayatım boyunca bu topraklar için bir şeyler yapmak için çalıştım ama bu insanlar benim umutlarımı toprağa gömdüler. Bir neslin hayallerinin başına gelenlerden sadece Taliban değil, uluslararası toplum da sorumludur. Bizi böyle bırakacaklarsa neden geldiler? Ben hiçbir tanrıya inanmıyorum. Mazar ve Kabil’de benim gibi birçok insan var. Ve hepimiz biliyoruz ki, bizi Taliban’a satabilirler. Eğer yapmazlarsa da gidip günde beş vakit namaz kılmam gerekecek.”

“Bana, ‘Geri dön, Müslüman gibi giyinip tekrar dışarı çık’ dediler”

Üst düzey Taliban yetkilileri, militanlarına halka saygılı davranmalarını ve keyfi cezalar vermemeleri gerektiğini söylese de vatandaşların birçoğu bu açıklamalara güvenmiyor ya da Taliban’ın sokaklardaki güçlerini kontrol edebileceğine inanmıyor.

Herat’ta ikamet eden Reşad Şerifi*, Taliban savaşçılarının günlük spor yaparken tişört ve şort giymesini yasakladığını söyledi:

“Sabah erken kalkıp Herat’taki dağa gitme alışkanlığım var. Birkaç gün buna ara vermiştim. Bugün Taliban yönetimi altında yürüyüş yaptığım, koştuğum ilk gündü. Ben her zaman şort ve tişört giyerim. Bu sabah da aynı şeyi yaptım ama bana silah doğrultarak beni durdurdular. Bana, ‘Geri dön, Müslüman gibi giyinip tekrar dışarı çık’ dediler. Ben Herat’ı ele geçirdiklerinden beri burada yaşıyorum ama hiç bu kadar incinmemiştim. Hayattan umudumu kestim.”

Taliban destekçileri ABD, NATO, İngiltere ve Fransa bayraklarıyla temsili cenaze töreni yaptı

Taliban destekçileri, son ABD birliklerinin geri çekilmesinin ardından ülke çapındaki kutlamaların bir parçası olarak dün (31 Ağustos) doğudaki Host kentinde ABD, NATO, Fransa ve İngiltere bayraklarıyla kaplı tabutlarla geçit töreni yaptı. Tabutların cadde boyunca büyük bir kalabalık tarafından taşındığı temsili cenaze töreninde, 20 yıllık bir savaşın bitişine, ABD ile NATO müttefiklerinin ülkeden kaçarcasına ve aşağılayıcı bir şekilde ayrıldığına dikkat çekildi.

Taliban: “31 Ağustos bizim resmi özgürlük günümüz, Amerikan işgal güçleri ve NATO güçleri ülkeden kaçtı”

Yerel televizyon kanalı Zhman TV’ye açıklamada bulunan Taliban yetkilisi Qari Saeed Khosti, “31 Ağustos bizim resmi özgürlük günümüz. Bugün Amerikan işgal güçleri ve NATO güçleri ülkeden kaçtı” dedi.

Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid ise canlı yayında yaptığı açıklamada, “Dünya dersini almalıydı ve bu keyifli bir zafer anı” diye konuştu.

Sadece Host’ta değil tüm ülkede Taliban tarafından çeşitli kutlamalar yapıldı. Başkent Kabil’de silah sesleri yankılandı. Afganistan’ın ikinci büyük şehri Kandahar’da ABD yapımı bir Black Hawk helikopterinden iple sarkan bir kişinin görüntüleri sosyal medyada geniş bir yankı uyandırdı. 

Geri çekilmenin ardından Taliban, havalimanında kalan ABD ordusuna ait ekipmanı ele geçirdi. Çekilen bazı fotoğraflarda Taliban militanların bu ekipmanı kullandığı görüldü.

Pentagon Sözcüsü John Kirby, helikopterlerin uçmaması nedeniyle ABD ordusunun görüntülerden endişe duymadığını söyledi. Afganistan’dan ayrılan ABD birlikleri 70’ten fazla uçak ve düzinelerce zırhlı aracı imha etti. Ayrıca, IŞİD’in bir roket saldırısını da önleyen hava savunmasını devre dışı bıraktı.

Afganistan hava sahasında uçuş yok

ABD, Taliban’ın havalimanını işletmesi için iki itfaiye aracı ve uçak merdivenleri de dahil olmak üzere temel ekipmanı bırakmıştı ancak uluslararası havacılık haritaları, pilotların şu anda yöneticisi olmayan bir hava sahasında uçmaması sebebiyle Afganistan üzerindeki hava sahasının boş olduğunu gösterdi.

Hem Taliban hem de ABD ve müttefikleri ticari uçuşların yeniden başlamasını istediklerini belirtiyor. ABD ve müttefikleri, hâlâ ülkede mahsur kaldığını belirttiği 200 kadar vatandaşını ve ülkedeki varlıklarını destekleyen ancak havaalanına giremeyen Afganlar’ı tahliye etmek istiyor.

Afganistan’ı nasıl bir yönetim bekliyor?

Taliban, Afganistan’ı yeniden yönetebileceğini göstermenin peşinde. Tahliyelerin sona ermesiyle birlikte odak, ülkeyi tam olarak kimin ve nasıl yöneteceğine kaydı.

Eski Cumhurbaşkanı Eşref Gani’nin kaçışı, müzakere edilmiş bir iktidar devri ve bir tür geçici yönetim umutlarını yok etti. Bunun yerine Taliban liderliği, Afganistan’ın nasıl yönetileceği ve iktidar ganimetlerinin nasıl paylaşılacağı konusundaki tartışmalara odaklandı.

Taliban “kapsayıcı” bir hükümet sözü verdi ve eski Cumhurbaşkanı Hamid Karzai de dahil olmak üzere bir zamanlar savaştıkları siyasi figürlerle bir araya geldi ancak henüz yeni yönetim için plan sunmadı.

Pakistan Dışişleri Bakanı Shah Mehmood Qureshi, yeni hükümet hakkında birkaç gün içinde bir açıklama beklediğini söyledi.

1996-2001 yılları arasındaki Taliban rejimini tanıyan birkaç ülkeden biri olan Pakistan, uluslararası toplumu Afgan halkını ekonomik ve sosyal bir çöküşten kurtulmak için Taliban ile ilişki kurmaya çağırıyor.

Derleyen: Emine Bıçakcı

Kaynak: Guardian, Reuters

*İsimler güvenlik sebebiyle değiştirilmiştir

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.