Ferhan Şensoy son yolculuğuna uğurlandı – Müjgan Ferhan Şensoy: “Hayat babamınki gibi bir inatla yaşanmalı, inadına sağlık babacığım”

Türk tiyatro, sinema ve televizyon oyuncusu, roman, deneme, günlük, televizyon dizisi ve film senaryoları yazarı, şair ve Ortaoyuncular tiyatro topluluğunun kurucusu, 1987 yılından beri aralıksız devam eden tek kişilik oyunu “Ferhangi Şeyler” ile Türk tiyatro tarihine adını yazdıran usta sanatçı Ferhan Şensoy, 31 Ağustos gecesi bir süredir tedavi gördüğü İstanbul Tıp Fakültesi Hastanesi’nde ciddi kalp damar hastalıkları ve solunum yetersizliği nedeniyle yaşamını yitirdi. 70 yaşında vefat eden Ferhan Şensoy için ilk tören Galatasaray Lisesi’nde düzenledi. Şensoy’un naaşı törenin ardından Beyoğlu’ndaki Ses Tiyatrosu’na getirildi. Salgın kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen törene çok sayıda sanatçı ve siyasiler katıldı. Şensoy’un naaşı, Teşvikiye Camii’nde kılınan ikindi namazı sonrası Zincirlikuyu Mezarlığı’nda toprağa verildi.

Kamera & Kurgu: Sedat Elbasan

Galatasaray Lisesi’nde yapılan vedanın ardından Ferhan Şensoy’un ailesi ve sevenleri Beyoğlu’ndaki Ses Tiyatrosu’nu doldurdu. Saat 13:00’te başlayan uğurlama törenine, sanatçının eşi Elif Durdu Şensoy, eski eşi Derya Baykal, kızları Müjgan Ferhan Şensoy ve Derya Şensoy ile oğlu Mert Baykal’ın yanı sıra, çok sayıda sanatçı ile Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu ve Beyoğlu Belediye Başkanı Haydar Ali Yıldız katıldı. Törenin sunuculuğunu oyuncu, yapımcı ve seslendirme sanatçısı Okan Bayülgen üstlendi.

Bayülgen, “Dünya çapında bir ekol yaratmış büyük ustamı uğurluyoruz. Onu sevenlerle, benim gibi öğrencileriyle, sanatçı dostlarıyla Ferhan ağabeyimizi uğurlamaya çalışacağız. Yakın tarihte Levent Ünsal ve Rasim Öztekin’i uğurladık bugün de büyük ustamızı uğurluyoruz” dedi.

Bayülgen’in ardından törene katılan siyasiler, sanatçının ailesi ve dostları sırayla kürsüye çıktı.

“Bilgeler ölmez, varsayalım ölmedin”

Şensoy’un eski eşi Derya Baykal, “Her şeyini bu tiyatroya verdi, o zamanlar nereden ne kazandıysak buraya yatırdık ve büyük bir iş başarıldı. Çok güzel oyunlar oynadık, çok güzel çocuklarımız var… Ustam, sen bana, bize, evlatlarına, dostlarına, seyircine, Galatasaraylı arkadaşlarına ve halka ışık oldun, sana her şey için çok teşekkür ediyoruz. Bilgeler ölmez, varsayalım ölmedin” diye konuştu.

“İnadına sağlık babacığım”

Usta sanatçının kızı Müjgan Ferhan Şensoy, babası için ne söylese eksik kalacağını belirtti ve “Size babamı anlatmaya kalkamam, onu en az benim kadar tanıyor ve seviyorsunuz. Küçükken bu sevgiyi paylaşmak zorlardı beni, şimdi bunu sizinle paylaşmak yüreğimdeki acıyı biraz olsun hafifletiyor. Ölümden hiç korkmadı babam, yaşamını anlamlı kılmaya kıymet verdi, hayat tam olarak böyle bir inatla yaşanmalı, inadına sağlık babacığım” dedi.

Sanatçının diğer kızı Derya Şensoy ise “Baba kız aşkımız okyanusları, yıldızları aştı, seni çok ama çok seviyorum” diyerek babasına veda etti.

Oğlu Mert Baykal, Ferhan Şensoy için şunları söyledi: 

“Onu tanıdıkça anladım ki insanın iki babası da olabilirmiş, ben bugün bir tanesini kaybettim, bu babam Don Kişotmuş, yel değirmenleriyle savaşırmış, güle güle baba.”

Şensoy’un eşi Elif Durdu Şensoy bu yıl çok sayıda usta ismi kaybettiklerini ve kayıpların kendisini çok üzdüğünü belirtti. Şensoy, “Çok zor zamanlar ve giderek güçleşiyor. Bir şekilde bizi buluşturan hayata teşekkür ediyorum. Bir gün elbet biz de o meyhaneye gideceğiz, umarım yerimizi hazırlamış olurlar” dedi.

Ardından Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy kürsüye çıktı. “Türk tiyatrosu ulu bir çınarını kaybetti. Tüm hayatını tiyatroya adamış çok değerli bir insandı. Hiçbir menfaat beklentisi olmadı, bütün kazandığını buraya harcadı. Ustaydı, bu toprakları ve insanımızı çok güçlü bir yazım ve dille anlattı. Toplumun her kesiminin onu sevmesi bunun ispatıdır. İsmail Dümbüllü ve Münir Özkul’dan devraldığı mirası hep ileriye taşımak için çalıştı” diyen bakan Ersoy sözlerine şöyle devam etti:

“Kederliyiz. Bize düşen, bundan sonra onların anılarını ve bize bıraktıkları emanetleri yaşatmak. Üzerimize düşen her şeyi yapmak öncelikli görevimiz olacak, ailesinin de izni doğrultusunda. Bizlere kattığı her şey için ustaya müteşekkiriz. Onu hiç unutmayacağız.”

“Siyasi hicvin ustasıydı, bizi uyandırmaya çalıştı birtakım hususlara, herkesin bir dönüp bakması gerekir”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu da törende konuştu. Şensoy için “Çok değerli bir sanatçımızı kaybettik. Onu bu dünyadan geçen dostlarıyla buluşturmak üzere uğurlamak için buradayız. Türkiye’nin en yaratıcı yazarlarından biriydi, dünya çapında bir sanatçıydı, tiyatro tarihimizin önemli bir kilometre taşıdır onun yaşamı” ifadelerini kullanan İmamoğlu, Ferhan Şensoy’un ülkeye, topluma, siyaset dünyasına ayna tutmaya çalıştığına ve siyasi hicvin de bir ustası olduğuna vurgu yaparak şunları şöyledi:

“Bizi uyandırmaya çalıştı birtakım hususlara, herkesin bir dönüp bakması gerekir. Onun tiyatrosunda, daha doğrusu evindeyiz şu anda. Bu sahneyi kurmak tarihi bir mücadele ve emektir, tiyatro tarihimizin en kıymetli eserlerini ortaya koymuştur. Burada onu izleyip alkışlamış olmak benim gibi izleyenlerin en önemli hatıralarından biridir. Ben İstanbul adına kendisine minnettarım. Onun bıraktığı eserler ve değerleri artık bizlere emanet. İsmini yaşatmak için özenle çalışacağız. Kadıköy’de Müze Gazhane’deki sahnede ismini yaşatmak isteriz, bunları ailesiyle görüşürüz. Türk tiyatrosunun omurgalarından biriydi, kendisini uğurluyoruz ama eserleri ve değerleri her zaman yaşayacak, ülkemize baş sağlığı diliyorum.”

Sanatçının yakın dostları da birer birer kürsüye çıktı. Tiyatro sanatçısı Zeliha Berksoy, “Burası Ferhan’ın yüreği ve mabedi, onun sahnesi, tiyatrosu. Onun ruhu hep bu tiyatroda olacak. Ferhan bu tiyatroyu yüzüncü yılında yıkık dökük haldeyken sıfırdan ayağa kaldırdı ve biz şimdi buradayız. Ferhan eşsiz bir yıldız, büyük bir tiyatro coşkusu ve aşkıyla yaşadı, nurlar içinde olsun” dedi.

“Ferhan şimdi bu toplantıya gelse, ‘Ağdalı yaptınız ha, bu hale de getirmeyin işi’ derdi”

Sanatçı Ali Poyrazoğlu ise Şensoy ile yakın zamanda yaptıkları bir sohbeti şöyle aktardı: 

“’Bizim Sınıf’ oyununu yazmıştı, oynadık hatta doyamadık. Aradan yıllar geçti. Bu sene tekrar oynamak için Ferhan’a ‘Ver şu Bizim Sınıf’i yeniden oynayayım’ dedim. ‘Ama bu sefer daha büyük bir prodüksiyon yap’ dedi. ‘Olur olur’ dedim, anlaştık. ‘Kitaplarını da okumak lazım senin’ dedim. ‘Hangisini okuyayım?’ dedim. ‘Kazancı Yokuşu’nu oku’ dedi. Okan ‘Bir tane de ben okuyayım’ dedi. Ayna Merdiven’i okudu Okan da. Kitapları sesli kitap olarak devam edecek. Oyuncuları başka tiyatrolarda oynanacak. Oyunlarını ve Ferhan Şensoy’un yazarlık yanını, tiyatrodaki önemini yeniden keşfetme yoluna çıkacağız. Dün gece rüyamda gördüm onu, ‘Ne işin var rüyamda?’ dedim ‘Hadi ulan oradan sen benim rüyamdasın’ dedi. Çok emek sarf etti, çok yoruldu ama çok eğlendi. Ferhan şimdi bu toplantıya gelse bu kadar övgü ve ağlamanın ardından çok sinirlenirdi ‘Ağdalı yaptınız ha, bu hale de getirmeyin işi’ derdi”

Güldürü geleneğinin simgesi İsmail Dümbüllü’ye ait olan kavuğun son sahibi olan tiyatrocu Şevket Çoruh ise “Söyleyecek çok şey var. Dün geceden beri bunları düşünüyorum. İlk önce Ortaoyuncular ailesine başsağlığı diliyorum. Yeni mezun olmuştum. Nevizade’den biraz cesaret alıp şu sol tarafta Ortaoyuncular provasının bitmesini bekleyip Ferhan abinin karşısına geçip tiyatroda oynamak istediğimi söylemiştim. O da kendi üslubunca beni tiyatrodan kovmuştu. Şimdi onun emanetine sahip çıkıyorum. Başımız sağ olsun. Çok anlatılacak şey var hakkında. Kitaplar yazılacak, oyunlarını oynayacağız. Bu tiyatroyu biz yaşatacağız. Burası bizim emanetimiz” diye konuştu.

Tiyatro sanatçısı Cihat Tamer ise Ferhan Şensoy için şunları söyledi:

“Duruşuyla, ilkesiyle, dünya görüşüyle, yazdıklarıyla, çizdikleriyle, oynadıklarıyla ülkeye mal olmuş insanlar vardır. Ferhan da onlardan biriydi, unutulmayanlar listesine adını yazdırdı. Bu ülkeyi 70 senedir din bağımlısı hükümetler yönetiyor ama buna rağmen inadına tiyatro yapıyoruz biz, Ferhan da inadına tiyatro yaptı hep. Bizim çocuğumuzdu o, Haldun Taner’in, Devekuşu Kabare’nin çocuğuydu. Sonra kendi tiyatrosunu kurdu. Şimdi o Rasim’ine kavuştu, Münir ağabeyi, Levent ile hep beraber orada bir meyhanede kafayı çekiyorlar.”

Törenin sonunda sanatçının oğlu Mert Baykal’ın hazırladığı video izlendi ve video bitiminde salondaki herkes ustayı dakikalarca ayakta alkışladı.

İstiklal Caddesi alkışlarla yankılandı

Beyoğlu Ses Tiyatrosu’ndaki törenin ardından sanatçının naaşı Şişli’deki Teşvikiye Camii’ne götürülmek üzere yola çıkarıldı. Galatasaray bayrağına sarılı tabutuyla ve karanfil çiçekleriyle tiyatro binasından çıkarılırken İstiklal Caddesi’nde insan trafiği durdu, cadde alkış sesleriyle yankılandı. Uzun süre sanatçı için alkış tutan kalabalık cenaze arabasını Balo Sokak çıkışına kadar alkışlayarak takip etti. 

Teşvikiye Camii’nin avlusu da insan seliyle doldu taştı. Törene ilk katılanların yanı sıra halktan yüzlerce kişi camiye akın etti. 

Camideki cenaze törenine sanatçı Demet Akbağ da katıldı. Akbağ, “Ülkemizin kıymetleri bizler yaş aldıkça göç ediyorlar, hayat onlarsız daha sevimsiz hale geliyor. Kıymetli insanlarımızı erken denilebilecek yaşta kaybedince daha da büyüyor acımız. Ferhan Şensoy Türk tiyatrosu için çok çok önemli bir isimdir, büyük bir temel taşıdır, kendi ekolünü prensiplerinden hiç ödün vermeden yıllarca südürmüştür ve tiyatro sanatının çok önemli bir temsilcisidir. Çok üzgünüm, başımız sağ olsun” dedi.

Teşvikiye Camii’nde ikindi namazının ardından cenaze namazı kılınan Şensoy’un naaşı, Zincirlikuyu Mezarlığı’na defnedildi.