Ankara Üniversitesi’nde öğrenci olmak: “Fikir belirtmekten çekiniyoruz, mimlenmekten korkuyoruz”

Ankara Üniversitesi öteden beri siyasi arenada yer alan hemen tüm siyasi görüşlerin temsil edildiği bir eğitim kurumu. Ancak son dönemlerde üniversitenin Cebeci ve Sıhhiye kampüslerindeki öğrenciler, polisin ülkücü öğrenciler aracılığıyla üzerlerinde baskı kurduğunu söylüyor. Birçok öğrenci herhangi bir gruba dahil olmasa da okulda kendisini rahat hissetmiyor ve en sıradan konuları dahi tartışmaktan çekiniyor, yan yana gelmekten korkuyor. Medyascope, Ankara Üniversitesi’nin Sıhhiye ve Cebeci kampüslerinde okuyan öğrencilerle konuştu.

Apolitik olmanın neredeyse imkânsız olduğu bir okul”

Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi (DTCF) Türkoloji Bölümü öğrencisi Elif(*), bu bölümü tercih etme nedeninin, gelecek vaat etmesi olduğunu söyledi. Gençlerin siyasetle ilgilenmesini desteklediğini belirten Elif, üniversite içinde ülkücülerin baskılarından yakındı:

“Fakültede ikili bir siyasi yapı olduğundan, apolitik olmak neredeyse imkânsız. Bazı grupların yer yer mafyatik tavırları, korkutmaları, zorbalıkları, fakülte içindeki kafede dahi masaları kendilerine ait kamu malı gibi sahiplenmeleri oldukça rahatsız edici.

“Farklı görüşten insanlara düşmanlık yapılıyor”

Türkoloji bölümünde siyasi farklılıkların daha uç boyutlarda yaşanmasından rahatsız olduğunu söyleyen Elif, “Fakültede olayların uç boyutlarda yaşanmasının nedeni, kendini ülkücü olarak nitelendiren kişiler. Bu örgütlenme benim de içinde bulunduğum öğrenci gruplarına zarar veriyor. Zorla bildiri vermeleri, yumruk yumruğa çıkan kavgalar, karşıt görüşten insanlara olan düşmanlıkları da cabası” diye konuştu.

“İnsanlar fikirleri güçle yok etmeye çalışıyor”

Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğrencisi Emine(*), siyasi olaylara kendi istediği zaman dahil olduğunu, herhangi bir zorlama olmadığını belirterek, “En iyi eğitimlerin verildiği üniversitelerde dahi insanların fikirleri fiziksel güçle yok etmeye çalışılıyor. Halkı korumakla yükümlü polislerin, öğrencileri bastırmak adına acımasızca müdahaleleri, beni tedirgin ediyor” dedi.

Kampüs içinde sürekli polislerin bulunmasını doğru bulmadığını belirten Emine, birçok öğrencinin ise bu durumdan rahatsız olmadığını söyledi. Emine, “Kampüste geleceğin siyasetçileri, hukukçuları olacak öğrenciler eğitim görüyor ancak öğrenciler yaşanan siyasi olayları kendi, arasında konuşmuyor, olayları sosyal medyadan öğreniyor” diye konuştu.

“Vatan hainliğiyle yaftalanmaktan, hatta dayak yemekten çekiniyorum”

Ankara Üniversitesi DTCF Fransız Dili ve Edebiyatı Bölümü öğrencisi Kemal(*), örgütlenmenin, farklı fikirleri tartışabilmenin önemli olduğunu ancak bunun saygı çerçevesinde yapılması gerektiğini belirtti:

“Ben okulda arkadaşlarımla oturup siyaset tartışamıyorum çünkü her an birilerinin hedefine girmekten, vatan hainliğiyle yaftalanmaktan, hatta sıkıştırılıp dayak yemekten korkuyorum. Bu durumun üniversite yetkilileri tarafından çözülmesi gerekirdi ama maalesef bu kişiler de siyaset tarafından atanmış, taraflı insanlar olduğundan kendilerine daha yakın olan gruplara imtiyaz tanıyorlar.” 

“Okula girme hürriyetine sahip olmayan kişiler, öğrencileri politikleştiriyor”

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi (SBF) öğrencilerinin oluşturduğu Mülkiye Dayanışması geçen aralık ayında “Geçinemiyoruz” başlıklı bir forum düzenlemek istemiş ancak foruma polis müdahale etmişti. Polis müdahalesinde 15 öğrenci gözaltına alındı. Konuya ilişkin Medyascope’a konuşan Ankara Barosu avukatlarından Çağdaş Hukukçular Derneği üyesi Ümran Hakverdi, foruma katılmak isteyen öğrencilerin daha okula girmeden gözaltına alındığını ve öğrencilere saldıran kişiler hakkında da herhangi bir işlem yapılmadığını belirtti ve şunları söyledi:

“Çoğunlukla dışarıdan okula giren ülkücüler, polis tarafından ‘vatan sevgisi, devlet sevgisi’ denilerek kullanılır, daha çok da erkek öğrenciler. Bu öğrencileri politik gruplaşmaların içine sokuyorlar ve bilgi alıyorlar. Okulun güvenlik personeli ile yakın ilişki kuruyor ve okulun öğrencisi olmasa da kampüse girebiliyor.”

“Öğrencilerin KYK bursu kesiliyor”

Boğaziçi Üniversitesi’nde eylemlere katılan öğrencilerin daha sonra Kredi Yurtlar Kurumu’ndan (KYK) aldıkları bursların kesildiğini ve KYK’ya bağlı yurtlardan atılmakla tehdit edildiklerini hatırlatan Hakverdi, “Danıştay’da bir ayda üç karar çıktı, ‘Hukuka aykırı yönetmelik hükmünü gerekçe göstererek öğrencilerin kredilerini kesemezsin ve yurtlardan atamazsın.’ Ama Danıştay dikkate alınmıyor. Anayasa dahi dikkate alınmıyor” diye konuştu.

* Öğrencilerin adları değiştirilerek kullanılmıştır.

Bize destek olun

Medyascope sizlerin sayesinde bağımsızlığını koruyor, sizlerin desteğiyle 50’den fazla çalışanı ile, Türkiye ve dünyada olup bitenleri sizlere aktarabiliyor. 

Bilgiye erişim ücretsiz olmalı. Bilgiye erişim eşit olmalı. Haberlerimiz herkese ulaşmalı. Bu yüzden bugün, Medyascope’a destek olmak için doğru zaman. İster az ister çok, her katkınız bizim için çok değerli. Bize destek olun, sizinle güçlenelim.